Rahmetli Kayahan'ın 'Nasıl ayrılacağız?' şarkısı sanki İpek Açar'a yazılmış son vasiyet gibidir: 'Öyle hüzünlü bakma kar tanesi. Bu defa götüremem yanımda seni. Aklım sende kalır sakın ağlama.
İyi geceler der gibi uğurla beni.' Aşık olduğunuz adamın size olan sevgisini müzikle, şiirle dile getirmesinden daha güzel bir şey ne olabilir ki!
Hele bu şiirleri Kayahan yazıyorsa.
Keşke her kadın Açar gibi kendini özel hissedebilse. Açar'ın acısı çok taze, çok büyük; tuttuğu yas ne kadar sürecek bilinmez.
10 gün kadar önce şöyle bir haber çıkmıştı: "Tedavisi nedeniyle beş yıldan beri albüm çıkarmayan Kayahan'ın bu süreçte çok sayıda şarkı sözü yazdığı tahmin ediliyor. Kimsenin duymadığı şarkılarını eşi İpek Açar seslendirecek. Açar, üzerinde titizlikle çalıştığı projesini önümüzdeki sonbaharda satışa sunacak."
Eğer doğruysa bu haberin özeti; hayat her şeye rağmen devam ediyor, etmeli de...
HEP MERAK EDİLECEK
Açar'ı; Türkiye, Kayahan'la evlenince tanıdı.
Açar, hep Kayahan'ın kanatları altında yaşadı, sanatını da sevgili kocasının çizdiği sınırlar içerisinde icra etti. Kayahan'ın, Açar'ı çok sevdiği ve kıskandığı bilinir. Açar'ın çok vefalı bir kadın olduğunu; eşini en zor anlarında bile yalnız bırakmadığını, sağlığında onu üzmemek için magazin basınından uzak durduğunu hepimiz biliyoruz.
Ama artık Açar'ın önünde tek başına yürüyeceği bir hayat var. Bu zorlu bir hayat aslında. Sanat kariyerine devam ederse eskiden olduğu gibi hep Kayahan'la anılacak.
Zenginliği hep dedikodu konusu olacak. Adı sık sık Kayahan'ın telif hakları haberlerinde geçecek. Bir yemekte bir erkek arkadaşıyla görüldüğü zaman 'Acaba mı?' sorulu haberlere konu olacak. Vereceği ilk röportaj, ilk klibi vs. her şeyi haber olacak, hep geçmişle karşılaştırılacak. Birileri hep 'Hayat devam ediyor, ölenle ölünmüyor' diyecek, birileri de en küçük hatasında onu vefasızlıkla suçlayacak. İpek Açar'ın hayatında çizeceği yol hep merak konusu olacak.