Kayahan'la tanıdık onu. Onun hem eşi, hem de aynı sahneyi paşlaştığı müzisyen meslektaşıydı. 22 yaşında anne oldu, Aslı Gönül'ü dünyaya getirdi. Yıllarca mutluluklarına şahit olduk. Kayahan kanser olunca, kara bulutlar gezinmeye başladı Açar ailesinin üzerinde. Ve büyük usta hayatını kaybetti.
İpek Açar, kızıyla zorlu ve mücadele dolu yıllar geçirdi. Ama hayat ona bir kez daha güldü. Karşısına Alper Kömürcü'yü çıkardı. Büyük bir aşkla ikinci evliliğini yaptı İpek Açar ve evlendiklerinde birbirlerine bir söz vediler: Birlikte bir çocuk evlat edinecek ve onu sevgiyle büyüteceklerdi. Evlenir evlenmez Çocuk Esirgeme Kurumu'na başvurdular. Prosedürler tamamlandı. Süreç son aşamaya geldi. Çok yakında bebekleri geliyor...
Müthiş bir heyecan ve mutluluk yaşıyor İpek Açar Kömürcü. Biz de hem onun bu mutluluğuna ortak olmak hem de birkaç hafta önce Kayahan'ın kızı Beste Açar tarafından, babasının soyadını kullandığı için eleştirilmesi üzerine sohbet ettik.
- Bir çocuk evlat ediniyorsunuz. Nereden çıktı bu fikir?
- Alper'le evlendiğimiz hafta Çocuk Esirgeme Kurumu'na gittik ve başvurularımızı yaptık. Neredeyse iki yıl olacak. Büyük bir heyecanla, büyük bir istekle, karmakarışık ama çok güzel duygularla bebeğimizi bekliyoruz.
- Bu kadar kısa geçmeyelim konuyu. Eşinizin çocuğu yok, sizin Aslı Gönül'ünüz var. Çocuk sahibi olacak yaştasınız, neden evlat edinmek istediniz?
- Benim aslında birtakım sağlık sorunlarım var. Aslı Gönül'ü de çok zor dünyaya getirmiştim. O zaman yaşım genç olduğu için vücudum tolare etmişti. Alper'le bir evlat yetiştirmeyi, bir bebiş büyütmeyi çok istedik. Alper de kalbi muhteşem olan, çok özel bir insan. Biz öyle bir zamanda tanıştık Alper'le, ne onun aklında evlenip bir yuva kurmak vardı, ne de benim aklımdan böyle bir şey geçiyordu. Hatta her zaman derler ya, "Büyük lokma yut, büyük söz söyleme" diye. Ben de o zamanlar büyük büyük laflar ederdim. Asla inanmıyordum tekrar sevgiyi, aşkı bulabileceğime ama Allah nasip edince oluyor.
- O kadar kapalı mıydınız bu fikre?
- O kadar kapalıydım. Hiç ümidim yoktu. Tanıştıktan sonra o da benimle aynı şeyleri hissettiğini söyledi. O da, "Galiba ben hayatımı yalnız geçireceğim. Ailemle, sevdiklerimle hayata gözlerimi yumacağım" dermiş. Ben de benzer duygular içindeydim. 2017 yılında İyi ki Doğdun Kayahan konserini senfonik olarak yapmak istedim. Ve İskender Paydaş tanıştırdı bizi, "Bu konserin senfonik aranjelerini en iyi Alper yapar" dedi. Biz o konserde tanıştık. Benim için çok zor ve stresli bir konserdi. Her şeyi kendi başıma organize ettiğim, çok yoğun duyguların yaşandığı, duygu dünyamın darmadağın olduğu bir zamandı. Sonrasında Alper'le dostluğumuz başladı. O kadar güzel yürekli bir insan ki, zaman zaman ona, "Senin gibi insan var mı bu dünyada..." derim. Çok farklı bakar her şeye. Arkadaşlığımız ilerledi ve neticesinde evlendik. İyi ki de evlenmişiz.
"Allah'ın bir hediyesi" diyorum Alper için. O da benim için aynı şeyleri söylüyor.
- Ne güzel, bu zamanda böyle şeyler hissetmek. Herkes hasret böyle duygulara...
- Öyle... Her zaman şükrediyorum. Hep kendimi çok şanslı görüyorum. Allah nazardan saklasın. İyi ki tanıştık, evlendik. Aslı Gönül çok seviyor Alper abisini. Alper de onu evladı gibi görüyor. Hatta Aslı Gönül ile telefonda konuşurken, "Seni annenden daha çok özleyen biri var burada, o kim biliyor musun?" der.
EVLAT EDİNME FARKLI BİR DOĞUM ŞEKLİ
- Aman nazar değmesin!
- İşte bu kadar yoğun duygular yaşarken, Alper'le bir bebek büyütmeyi çok istedik. Evlat edinmek benim çok istediğim bir şeydi, ailem de de var. Teyzem ikiz bebek evlat edindi, Aslı Gönül'le birlikte büyüdüler. Ailemizin gözbebekleri. Herkes onları çok sever, üzerlerine titrer.
Şimdilerde üniversite öğrencesi iki genç oldular, ikisi de maşallah çok tatlı evlatlar.
Nilüfer var gözümün önünde, Ayşe Nazlı çok güzel bir genç kız oldu. Nilüfer de her fırsatta, "Hayatta yaptığım en güzel şey" der. Biz de Alper'le karar verdik ve başvurularımızı yaptık. Devletimizin Çocuk Esirgeme Kurumu'nu da çok tebrik ediyorum.
- Çok ince eleyip sık dokuyorlar, değil mi?
- Çok titiz bir çalışma yapıyorlar. Bir kere çok özel testlerden geçiyorsunuz, psikolojik değerlendirmeler yapılıyor. Pek çok farklı kişiyle konuşup, değerlendirmeleriniz yapılıyor. Ev ziyaretleri oluyor, yaşadığınız yer inceleniyor. Hayatınızı, ev yaşantınızı görüyorlar, defalarca kuruma gidiyorsunuz. Aslı Gönül'le bile konuştular, "Sen abla olmak istiyor musun, aranızda çok büyük bir yaş farkı olacak, hazır mısın?" dediler. Arkadaşlarımıza nasıl insanlar olduğumuzu sordular. Ve size çok net anlatıyorlar her şeyi, evlat edinme sonrası başınıza neler gelebilir, nelerle karşılaşabilirsiniz. Buna hazır mısınız diye anlamaya çalışıyorlar. Biraz da en kötüsüne hazırlamaya çalışıyorlar sizi. Keşke sadece evlat edinmek isteyenler için değil de, bebek sahibi olmak isteyen her anne baba adayı için bu sorgulamalar yapılsa. O üzüldüğümüz manzaralar yaşanmaz o zaman .
Ben eskiden beri Çocuk Esirgeme Kurumu'nu ziyaret ederdim. Oradaki çocuklarla vakit geçirirdik.
Devlet olağanüstü bakıyor, himayesindeki çocuklara.
- Bu noktada karasızlık yaşadınız mı?
- Hiç yaşamadık. Biz o kadar emindik ki, bu süre zarfında biz de çok araştırıp, çok okuduk. Psikolojik olarak kendimizi hazırladık.
Şunu fark ettim ki, evlat edinme de farklı bir doğum şekli. Anne karnındayken dokuz ay onu nasıl bekliyorsunuz, bir düşünün. Biz de bebeğimizi iki senedir bekliyoruz. O bekleme süreci çok farklı hissettiriyor insana. Aslında hem anne hem de baba olarak bebeğinizi kalbinizde büyütüyorsunuz.
- Çok güzel tarif ettiniz.
- Böyle bir duygu geliyor insana. Biz Alper'le o kadar hazırız ve bekliyoruz ki, günleri sayıyoruz. En son kurumdan bize "Her ay aramayın, iki ay geçsin öyle arayın" dediler. Her ayın birinde, kaçıncı sıradayız diye soruyoruz. Şimdi çok yaklaştı. Ama büyük bir sabırla beklemeniz gerekiyor. Heyecanla bebeğimizi bekliyoruz. Biran önce gelsin.
- Cinsiyet tercih ettiniz mi?
- Bize sordular, "Hangi bebişin şansıysa bizim için hiç önemli değil" dedik. Bir tek tercih de bulunduk, annesi babası bilinmeyen bir bebek istedik. Çünkü Alper de ben de göz önünde insanlarız, kötü niyetli insanlar olabilir, bu bizi biraz korkuttu, çekindik. İleride, büyüdüğünde anne babasını, akrabalarını bulmak isterse tabii ki elimizden gelen desteğin en büyüğünü veririz. Ama bebeğimizi keyifle büyütmek istiyoruz.
- Odasını hazırladınız mı?
- Hazırladık odasını. Aslı Gönül ablasının odasının hemen yanında.
MÜZİK HOBİSİ, FİZİK HAYATI
- Şu sonucu çıkarıyorum size dair, anneliği o kadar sevmişsiniz ki, kızınızı 22 yaşına getirdikten sonra sıfırdan başlamaya hazırsınız.
- Evet hem anneliği, hem de Alper'i çok sevdim. Birlikte evlat büyütmeyi çok arzu ettim. Annelik çok başka bir şey. Keşke elimde olsa da 10 tane çocuk bakabilsem, büyütebilsem.
- Aslı Gönül çok hoş bir genç kız oldu, çok zeki... Gurur duyuyor olmasınız...
- Çocukluğundan beri aklı başında, konuşmayı çok seven, çok yetenekli bir çocuktu. İnsan ne kadar hayal etse de, şimdiki halini öngöremiyor. Durham Üniversitesi'nde fizik bölümünü bitirdi, bu yıl master yapacak.
Müthiş bir sesi var, beni falan katlar. Çok güzel piyano çalıyor. Orada bir müzik grubu var ama müziği sadece kendisi için, eğlenmek için yapıyor. Bir konsere çıkmaya ikna edemedik henüz. Bir tek benim son şarkım Masal Kuşu'nda vokal yaptı. Bir de Mazi şakısının klibinde 10 saniyecik göründü. Başka bir şeye ikna edemiyoruz. Onun gönlü bilimde, o yönde ilerlemek istiyor.
- Zor bir bölüm fizik...
- Çok zor. Hatta ilk yıl bitti, "Emin misin?" diye sordum. Çok sevdi. Üç yılını bitirdi, master aşamasında.
- Babasını kaybettiğinde gencecik bir kızdı... Üstelik uzun zaman hastaydı Kayahan. Zorlandı mı o durumu atlatırken?
- Zor tabii ki. Çabuk atlattı desem doğru olmaz. Hem benim için hem de Aslı Gönül için bazı şeylerin üstesinden gelmek zaman aldı. Zor da bir tedavi süreci geçirmiştik. Ben Aslı Gönül olduğu için çok daha güçlü durdum. Belki daha kötü olabilecekken kızıma destek olmam gerektiğini düşündüğüm için güçlü durmaya çalıştım. Çok şükür ki ailem de her zaman bize destek oldu , her zaman yanımızdaydı. Şimdi çok daha iyi ama tabii ki babasını kaybetti. Her zaman gururla kalbinde yaşatacak babasını. Aile olarak her zaman kalbimizde, şarkılarıyla dilimizde, hep anıyoruz Kayahan'ı. Bir çocuk için babasını kaybetmek çok zor. Hayat böyle bir şey. Bazen elinizden hiçbir şey gelmiyor. Onu kabullenip, ayakta kalıp, devam etmek gerekiyor.
- Aslı Gönül'ü 22 yaşında doğurmuştunuz. Şimdi kızınız 22 yaşında... Birlikte mi büyüdünüz kızınızla?
- Herhalde öyle oldu. Çok mutluyum Aslı Gönül benim kızım olduğu için. İyi ki de genç yaşta anne olmuşum, şimdi onun güzelliğini yaşıyorum. Aslı Gönül hiç tanınmayı sevmez, o yüzden bizi yan yana görenler pek inanamıyor anne kız olduğumuza.
SOYADI KONUSUNA EN ÇOK ASLI GÖNÜL ÜZÜLDÜ
- 20'ler, 30'lar, 40'lar neler öğretti size?
- Hayat herkese yol alırken pek çok şey öğretiyor. Bu sürede pek çok sorunla, güzellikle karşılaşıyorsunuz. Üzüldüğünüz, kahkahalara boğulduğunuz zamanlar oluyor. Ama tüm bu bahsettiğim, görmek isteyenler için. Kimi ne kadar yaş alsa da hiç bir şey öğrenmez, kimi 20'sinde öğrenir. Kimi de yol alırken üstüne koya koya gider. Ben her yaşadığımdan bir şey öğrenmeye çalışıyorum. Dilimde hep şükür vardır, nasip derim. Üzüntüyle, mutlulukla, çalışmayla, öğrenerek üzerine koyarak hayatıma devam ediyorum. Biraz hassas biriyim, onu çözemedim. Üzülmemem gereken konularda da, üzülebiliyorum. Onu başaramadım henüz.
- Bu üzüntü yaratan konulardan biri soyadınızla ilgili ortaya atılan mevzu olabilir mi?
- Üzüldüm evet! Çok üzüldüm ama en çok Aslı Gönül'ün üzülmesine üzüldüm.
- O da üzüldü di mi?
- Çok üzüldü. Çok söylenecek bir şey yok bu konula ilgili. Sosyal medyadan çok mesaj aldım.
Ben Türkiye'de rahmetli eşinin soyadını, evladıyla aynı soyadı taşıyan tek kişi değilim.
- Çok haklı buluyorum sizi. Ben de çocuğumla aynı soyadı taşımak isterdim.
- Farklı tarafa çekmek isteyenler oldu. Sanki ben bu soyadını kullanarak bir şeylerden faydalanıyormuşum algısı yaratılmaya çalışıldı... En güzel cevabı ise sosyal medyada takipçim olan bir hanımefendi yazdı. Diyor ki "Biz Kayahan beyi soyadıyla bilmezdik , biz onu Kayahan olarak tanıdık ve sevdik. Açar soyadı sizinle çok özdeşleşmiş bir soyad, lütfen evladınızla aynı soyadını kullanmaya devam edin" diye yazmış. O yazana kadar işin bu boyutu hiç aklıma gelmemişti. Ben Allah nasip ederse ölene kadar evladımla aynı soyadını taşımaya devam edeceğim.