İsrail ordusunun Gazze'ye yaptığı saldırılardan sonra dün dokuzu çocuk 24 kişinin hayatını kaybettiği açıklandı. İsrail savaş uçakları, mülteci kamplarına bomba yağdırırken, İsrail polisi de Mescid-i Aksa'daki cemaate saldırdı. Atılan bombalar avludaki bir ağacı yaktı. Yıllarca toprağa kök salmış ağaç bile İsrail'in zalimliğinden nasibini aldı.
Müslümanlara ait toprakları işgal et, sistematik bir şekilde şiddet uygula, masum çocukların, kadınların ölümüne neden ol. Bunlar yetmezmiş gibi bir de kutsal mekana saldır! Bunun adı devlet terörüdür, zalimliktir.
En kötüsü ise Mescid-i Aksa çevresinde toplanan fanatik Yahudiler'in, çıkan yangın karşısında sevinç çığlıkları atmalarıydı. Hep bir ağızdan 'Yimakh shemo' adlı şarkıyı söyleyip dans ettiler. Şarkıda 'Köklerini kazıyalım adlarını tarihten silelim' sözleri yer alıyor. Bu nasıl bir kindir, nefrettir, fanatizmdir?
Sadece İslam aleminin değil tüm insanlık için kutsal olan bir mekan olan Mescid-i Aksa zarar görürken, çocuklar hayatını kaybederken sevinçten dans etmek! Bu zalimliğin hesabı elbet bir gün sorulur!
***
KADINA VERİLEN EN BÜYÜK HEDİYE
Katy Perry, geçtiğimiz yıl doğan kızı Daisy Dove'u kucağından hiç indirmiyor. 36 yaşındaki şarkıcı, anneler gününde şu mesajı paylaştı: "Aradığım her şeyi anne olduğumda buldum. Bu yoğun ve derin sevgi için müteşekkirim ve anneler kulübüne katılmaktan onur duyuyorum..."
Anne olmak bence Allah'ın kadına verdiği en büyük hediye. Evet, gece yarısı uyandırıp emzirmek, her sabah okul çantasını hazırlamak, o büyüyene kadar çizgi film izlemek, en yorgun anında evcilik oynamak, tatile bile sadece onun için gitmek, başına bir şey geldiğinde daha çok acı çekmek de var. Ama anne olmak aynı zamanda yavrunu kucağına aldığında bütün zorlukları, acıları her şeyi unutmak hayata kök salmak, bir çınar gibi büyümek demek. Annemin ve bütün annelerin geçmiş anneler gününü kutlarım.
***
NURİ BİLGE CEYLAN'IN MÜTEVAZI ARABASI
Birçok haber sitesinde yukarıdaki başlık kullanıldı ve "Mütevazı yaşamından ödün vermeyen, halkın içinde yaşayan Nuri Bilge Ceylan'ın küçük ve eski model arabası dikkat çekti" denildi. 'Mütevazı arabası' derken oluşturulmaya çalışılan o acındırma hissine çok güldüm...
Bence Nuri Bilge Ceylan'ın (NBC) hırkasından sonra, 'mütevazı arabası' da fenomen oldu. NBC'yi bildim bileli aynı arabayı kullanır. Hatta yanlış hatırlamıyorsam 'Uzak' filminde de bu arabayı ya da ona benzer küçük bir arabayı kullanıyordu, filmi de kendi evinde çekti. Ailesini de bol bol filmlerinde oynattı, onlara Cannes'da ödüller kazandırdı.
NBC istese en kral pahalı arabayı alamaz mı? Alır. Ama NBC tıpkı filmlerindeki gibi gerçek yaşamda da minimalist bir insan. Bazıları parayı bulunca lüks otomobile binmeyenleri garip karşılıyor. Onlara göre otomobil bir itibar nesnesi. NBC gibilerine göre ise küçük otomobil kullanmak bir zaruret. İstanbul'da Gümüşsuyu, Cihangir, Nişantaşı üçgeninde park sorunu yaşamadan kullanılabilecek en iyi araç küçük otomobil bence.
***
BİR YAŞAM BİÇİMİ; BİSİKLET
FC Groningen formasını giyen Hollandalı efsane Arjen Robben, geçtiğimiz hafta Emmen ile oynanan maça yine bisikletiyle gitti. Geçtiğimiz yıl bisikletinin farı çalışmadığı için ceza yiyen Roben, bisikletsiz yapamıyor. Groningen'in altyapısında oynarken de antrenmanlara bisikletiyle giderdi. Chelsea, Real Madrid, Bayern gibi büyük takımlarda yıllarca oynamış, büyük paralar kazanmış bir futbolcunun işe bisikletle gitmesi, ilk transfer parasıyla son model otomobil alınan bizim futbol iklimine göre garip bir durum. Futbolcu dediğin lüks otomobiliyle haber olur!
80'lerde Beşiktaşlı Metin Tekin elinde Pazar poşetiyle yürüyerek maça giderdi, Sergen Yalçın kariyerinin ilk yıllarında dolmuşla antrenmana giderdi. Köşeyi dönünce Metin de, Sergen de son model otomobili çekti altına ama Roben hâlâ bisiklete biniyor. Bence bunun ekonomiyle alakası yok bisiklet sürmek bir kültür, yaşam biçimi.
***
SANAYİDE BÜYÜME
Sanayi üretim endeksinin, martta aylık bazda yüzde 0.7, yıllık bazda yüzde 16.6 yükseldiği açıklandı. Geçtiğimiz yılın mart ayına göre yüzde 16.6'lık büyüme sevindirici bir haber. Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de yaşanan ekonomik küçülmeye, Covid-19 salgınına, pandemi yasaklarına rağmen Türk sanayisinin büyümesi gelecek için umudu artırıyor.
Normale dönersek ekonomide büyük bir canlanma yaşanacak ama bir türlü salgını atlatamadık. Sadece kendimiz için değil ülke ekonomisi, çocuklarımızın geleceği için lütfen kurallara uyalım. Kapanma sürecini iyi değerlendirelim.
***
HAYAT HATALARLA ÖĞRENİLİR
Geçirdiği estetik operasyon sonrası bir paylaşımda bulunan şarkıcı Lara, "Ne olur bana dua edin. Sakın hiçbir yerinize bir şey yaptırmayın, dudağınız kötüyse bile kalsın. Bakın dudağımla pipet bile tutamıyorum" ifadesini kullandı.
Lara şarkılarından çok estetik ameliyatlarla geçirdiği evrimle haber olan bir kızımız. Genelde dudak büyütülür ama sanırım Lara önce büyütmüş, sonra küçültmeye çalışmış. Galiba normale dönmesi için de altı ay gerekiyormuş. Altı ay çekilir mi bu çile? Ağzı resmen fermuara dönmüş. Lara'nın 'Sakın hiçbir yerinize bir şey yaptırmayın' tavsiyesi de yaşanmış bir acının özeti galiba. Zaten hayat hatalar ve acılarla öğrenilmiyor mu?