Koronavirüs ile mücadelede birçok Avrupa ülkesini geride bırakmış durumdayız. Bunu biz değil Avrupa'da yaşayanlar dile getiriyor. Ailesiyle birlikte Londra'da yaşayan ünlü modacı Deniz Berdan da aynı görüşte. Önceki gün telefonla bir süre sohbet ettiğimiz Deniz Hanım, "İngiliz sağlık sistemine güvenmediğimiz için kendimizi eve kapattık" dedi.
'SADECE 8 BİN SOLUNUM CİHAZI VAR'
Deniz Berdan; "İngiltere ne kadar zengin bir ülke görünse de sağlık konusunda çok kötüler. İngiliz sağlık sisteminin koronavirüs ile yeterince mücadele etmesine imkan yok. Ne yeterince doktorları, ne de yeterince solunum cihazları var. Koskoca İngiltere'de sadece 8 bin solunum cihazı mevcut. Yeterli testleri bile yapamıyorlar. Bu yüzden çalışanlar hariç herkes kişisel izolasyon uyguluyor, yani kendi başımızın çaresine bakıyoruz" sözleriyle İngiltere'deki durumu özetledi.
'TÜRKİYE PEK ÇOK ÜLKEDEN DAHA İYİ'
İngiltere'de sağlık sisteminin içler acısı durumda olduğunu söyleyen Deniz Hanım'a oradan Türkiye'nin nasıl göründüğünü sordum. Türkiye sağlık sistemi, hastaneler ve doktorlar bakımından pek çok ülkeden çok daha iyi durumda" diye söze başlayıp şöyle devam etti: "Örneğin Covid-19'da ihtiyaç olan ventilatör, Türkiye'de, İngiltere'den 4,5 kat fazla. Yoğun bakım ünitesi ise kat kat fazla. Ancak toplumdaki bazı kesimlerin olayın ciddiyetini hala anlamadığını korkuyla izliyoruz. İki günlük sokağa çıkma yasağı için marketlere omuz omuza girilmesi gerçekten hayret verici. Sağlık sistemimizi korumak, sadece devletin değil halkın da sorumluluğunda. Sağlık sistemimizi korumak ve daha çok insanın hayatını kurtarabilmek için kurallara uymalıyız."
'OĞLUMU BIRAKMAK İSTEMEDİM'
Bu arada Deniz Hanım'a, niye Türkiye'ye dönmediniz diye sordum. "Pandemi başladığında oğlum Can'ın okulu hala açıktı. Okulları 20 Mart'a kadar kapatmadılar. Can'ı burada bırakıp dönmek istemedim" dedi. Deniz Hanım'dan, aynı mahallede yaşamalarına rağmen çocuklarıyla ayrı düştüklerini de öğrendim. "Hükümet henüz sokağa çıkmayı yasaklamadan önce çocuklarla evleri ayırdık. Çünkü Can her gün okula gidip geliyordu ve bu durum bizim için büyük risk taşıyordu. Ben kalp rahatsızlığı geçmişimden dolayı birinci risk grubundayım, o yüzden biz çocuklarla birlikte yakın zamanda taşınacağımız eve, eşim Haluk ile birlikte geçtik. Kızım Begüm ve Can da bizim eski evde kalıyor." Umarım Deniz Hanım ve ailesi bu süreci sağlıkla atlatır.
'ÖNCELİĞİMIZ HAYATTA KALMAK'
"HER ŞEY pandemi öncesi ve sonrası diye ayrılıyor hepimiz için… Bizim için de önceliklerimiz hayatta kalmak oldu" diyen Deniz Hanım'a son olarak karantina günlerinin nasıl geçtiğini sordum. "Sabah hızlıca kahvaltı yapıyoruz ve sonrasında yaklaşık 2 saatimiz evi dezenfekte etmekle geçiyor. Evde 1 saat spor yapıyorum. Eğer hastalığa yakalanırsak vücudumuz çok zayıf olmamalı, belki bir şansımız olur kurtulmak için… Mütevazı bir öğlen yemeğinin ardından Skype üzerinden çocuklarla konuşuyoruz. Sonra da dinlenmeye geçiyoruz."