Yukarıdaki başlığı görünce "Felsefik bir olay, varoluşa kafayı takmış bir sanatçı galiba" diye habere tıkladım. Fena halde yanıldım.
Bursa-İnegöl'de gece alkolün etkisiyle arkadaşlarının yanından ayrılarak ormanlık alanda kaybolan bir adam için jandarma ve kurtarma ekipleri harekete geçmiş.
Ekipler "Beyhan Mutlu... Beyhan!" diye seslenmeye başlamış. Arama çalışmalarına katılan mahalle sakinlerinden bir vatandaş, ekiplere kimi aradıklarını sormuş. "Beyhan Mutlu" yanıtını alınca "Ee ben buradayım" demiş.
Gülmekten öldüm. Olayı Feridun Düzağaç'ın Alev Alev şarkısıyla yorumlarsak; "Kendimi arıyorken olmaktan korktuğum yerdeyim, İnegöl'deyim"!
Yine İnegöl'de trafik ekiplerince durdurulan alkollü sürücü Soner D., alkolmetreyi pos cihazı zannedip, kredi kartıyla cezasını ödemeye kalkmış. Bir yandan da "Çok ceza yazma be komiserim. Babam vallahi beni gebertir" demiş.
İnegöl'de bir sıkıntı var ama ne? Gerçekten sürprizlerle dolu bir ilçe.
Coen Biradeler'in filmlerindeki absürt öykülerdeki gibi...
Ormanda jandarmayla kaybolan kendini arayan adam, alkolmetreye kredi kartı sokmaya çalışan vatandaş, iyi ki varsınız.
***
'ATMIŞ GÖBECİKLERİ OH MİS!'
Operatör Doktor Banu Küçükpolat, katıldığı TV programında Seda Sayan'la karşılıklı Roman havası oynadı. Ve sosyal medya ikiye bölündü. "Kalp ve damar cerrahisi uzmanı doktora yakışıyor mu böyle göbek atmak" diyen de var... "Ne güzel eğlenmiş. Atmış göbecikleri oh mis" diyen de...
Son dönemde doktorlar para verip sabah programlarına katılıyorlar. Eğer Dr. Banu da para verip TV'de göbek atıysa o zaman akla şu soru geliyor: "Kim canlı yayında Roman havası oynayan cerraha gidip muayene olur?"
Sosyal medyadan biri şöyle yazmış: "Ben şahsen bu özgüveni yüksek doktora giderim... Yemin ediyorum zehir gibiler, işlerini zevkle yapıyorlar."
Demek ki, göbek atan doktor da tercih ediliyormuş! Zaten Hipokrat yemininde doktor göbek atamaz diye yazmıyor.
İnsanları sadece yaptıkları işle değerlendirmek yanlış. Ama Dr. Banu sanki Roman havası oynamaya gelmiş gibi giyinmişti, daha müzik başlamadan oynamaya başladı.
Daha sonra doktorun botoks işleriyle uğraşan bir medikal estetikçi olduğu ortaya çıktı. Meğer Banu Hanım özel kliniğinde muayene aralarında göbek atan bir Instagram, TikTok fenomeniymiş.
Bence Banu Hanım işi biliyor! Para verip diğer meslektaşları gibi uzun uzun konuşmak yerine göbek atıp reklamını yapıyor.
Peki, RTÜK bu gizli doktor reklamlarına ne diyor?
***
İŞ ÇIKIŞI NEDEN TAKSİ YOK?
İçişleri Bakanlığı, 81 il valiliğine taksi genelgesi gönderdi. Artık polis ekiplerince ticari taksilerin yolcuyu almadığının tespit edilmesi halinde, yolcu ticari taksiye bindirilecek, almamakta ısrar eden ticari taksilere de trafikten men dahil yasal işlem yapılacak.
Caydırıcı bir genelge gibi gözüküyor ama önemli olan uygulanması!
Dün bindiğim taksinin şoförü, arkadaşıyla nerede yemek yiyeceğini konuşuyordu. "Tam müşterinin yoğun olduğu bir saatte neden yemek molası veriyorsun?" diye sordum. O da "Birçok taksici 18.00-20.00 arasında yoğun trafikte kalmak yerine yemek molası veriyor" dedi.
Ben de "Demek iş çıkışlarında taksi bulunmamasının nedeni bu" dedim. Şoför arkadaş da "Abi sen taksici olsan Beşiktaş'tan Levent'e, Taksim'e bir müşteri alıp birbir buçuk saat trafikte sinir harbi mi yaşarsın, yemek molası mı verirsin?" diye sordu. "Sen de haklısın" dedim.
"Taksi sayısının artırılmasına ne diyorsun?" diye sordum. "İstanbul'a 5 bin yeni taksi bizi de rahat ettirir" dedi.
"O zaman daha az kazanırsın" dedim. O da "Plaka sahibiyle ona göre anlaşırız. Taksiler üç vardiyalı daha insanca çalışır. Çok kazanmak isteyen de iki vardiyalı çalışır. Şu anki sistem, taksi plaka sahipleri ve plakaları kiralayan oto galerilere yarıyor. Kaybeden ise şoförler ile müşteri" diye yanıt verdi.
İşte taksi sorunu böyle çetrefilli bir mevzu.
***
BU PRİM AZ DEĞİL Mİ?
TFF, Polonya'da Avrupa Şampiyonu olan Ampute Milli Futbol Takımımıza 1.5 milyon lira özel ödül verdi.
Avrupa Şampiyonası'nda sıfır puan çeken A Milli Futbol Takımı'na turnuvaya katıldı diye 75 milyon TL prim dağıtılmıştı. Üst üste iki kez Avrupa şampiyonu olan Ampute takımına 1,5 milyon TL ödül az değil mi?
Prim kavgası yapmadıkları için mi koskoca takıma 1,5 milyon veriliyor? Şenol Güneş'in tazminatı bile 10 milyon TL!
Bu takımın çoğu gazi. Ülkesi için uzuvlarını kaybeden ama hayata küsmeden bize milli gururlar yaşatan kahramanlarımız daha fazlasını hak ediyor.
***
İÇERİDE KILIK DEĞİŞTİRMİŞ!
Adnan Oktar grubuna yönelik davada 186 yıl hapis cezasına çarptırılan Oktar Babuna'nın cezaevi fotoğrafları gündem oldu.
Babuna çoğumuzdan daha dinç ve genç gözüküyor. Koğuş ağaları gibi pala bıyık bırakmış. Sanki dergiye kapak fotoğrafı çektirir gibi şık giyinmiş, imaj yapmış.
Cezaevinde bile kılık değiştirmeyi başaran Babuna, dışarı çıksa kimse tanımaz!
1999'da lösemi olduğu söylenen Babuna için 120 bin kişi kan vermişti.
Kan ve ilik örnekleri ABD ve Almanya'daki laboratuvarlara gönderilmişti. Zamanın sağlık bakanı rahmetli Osman Durmuş, "Bu kan örnekleri yurt dışında toplanıp Türklerin gen yapısı öğrenilecek" diyerek kampanyaya karşı çıkmıştı.
Sahi ne oldu o kan örneklerine?
***
FERDİ'Yİ KAPTIRMAYALIM
Ferdi Kadıoğlu, Vitor Pereira'nın Fenerbahçe'ye gelişiyle adeta yeniden doğdu. Sol kanatta, sağ kanatta, orta sahada vs. görev verilen her yerde iyi işler yapan Ferdi, iki gol, iki asistle skora da katkıda bulunuyor.
Hollanda'nın alt yaş kategorilerinde oynayan ve şu ana kadar milli takım tercihini açıklamayan Ferdi'ye Kanada Milli Takımı'ndan davet geldi.
Ferdi'yi kaçırırsak yazık olur. Mutlaka ay yıldızlı formayı seçmesi için ikna edilmeli.
***
Altyazı
"Hayatımızın büyük bir kısmını, söylemek istediklerimizi söylemeden geçiriyoruz." (Prison Break)