Barajlarda son 10 yılın en kötü Ekim ayı doluluk oranı yaşanıyor. Su kıtlığının doğal kaynaklı afete dönüşme riski var. Su Politikaları Derneği Başkanı Dursun Yıldız, "Covid-19 tedbirleri gibi, gerekirse genelgeler yayınlayarak, araba ve halı yıkama gibi hoyratlıklara son verilmeli" dedi.
Sadece araba, halı yıkamayarak susuzluktan kurtulacağımızı sanıyorsak fena halde yanılıyoruz. Tüm dünyayı etkileyen küresel ısınmanın sonucu bu kuraklık. İstanbul'daki barajların su seviyesi yüzde 28'e kadar düştü.
Solcu, Kemalist partilerin şansızlığı mı nedir, Sosyaldemokrat Halkçı Parti (SHP)'den Nurettin Sözen başkanlığa geldiği 1989 yılından itibaren, İstanbul'da tam dört yıl, büyük bir kuraklık yaşanmıştı. Benim ergenlik dönemim çeşme başında elimde bidonlar su beklemekle geçti. O dönem rahmetli Levent Kırca'nın skeçlerinin de vazgeçilmez konusuydu su sorunu. Çeşmelerden çamur akardı. Suni yağmur yağdırmak için uğraşılır, yağmur duaları edilirdi. Sözen yağmuru yağdıramadı, üstüne 36 kişinin hayatını kaybettiği Ümraniye çöplüğü patladı, İSKİ skandalı yaşandı ve SHP tarihe karıştı. CHP bile yıllarca Sözen dönemindeki yanlış politikaların faturasını ödemek zorunda kaldı.
Ekrem İmamoğlu'nu bekleyen en büyük sorun su kıtlığı aslında. Melen Barajı acilen tamamlanmalıydı! İstanbul'un su yönetimi kuraklık riskine göre ele alınmalı. İmamoğlu, Sözen gibi olmak istemiyorsa şu aşamada su kıtlığına odaklanmalı.
Bilim kurgu filmi gibi
Güney Kore'de 2025 yılına kadar kullanılması planlanan drone taksiler, ilk defa Seul kentinde insansız olarak test için havalandı. Test kapsamında iki koltuklu 6 drone taksisi kullanıldı. Dronlar yolcuların ağırlığını simüle eden bir yük ile Han Nehri üzerinde uçtu.
Vay be, Jetgiller (80'lerden bir çizgi film) gibi şehir içinde uçacağız yani.
Bizim taksiciler UBER ve Martı vakalarında olduğu gibi drone taksilere de karşı çıkar mı dersiniz? T plakası olmayan drone'un bizde şansı olmaz! Şaka bir yana bilimkurgu filmlerinde izlemeye alıştığımız teknolojiler, hızla gerçek hayata uygulanıyor. Drone taksi ile trafik sorunu diye bir şey kalmaz!
Sigara içme alanları lazım
İçişleri Bakanlığı, yarından itibaren tüm illerde vatandaşların yoğun olduğu cadde, sokak, durak gibi alanlarda sigara içme yasağı getirileceğini bildirdi. Sigarayı bırakalı bir yıl olmuş ama her an başlama ihtimali olan biri olarak alınan kararı doğru buluyorum. Yazılarımızda bu yasağın birkaç ilde sınırlı kalmaması gerektiğini belirtiyordum. Çünkü sigara dumanı öksürük ve hapşırık gibi virüs parçacıklarının daha uzak mesafeye yayılımına neden oluyor! Normal iki metre olan sosyal mesafe sigara içilen bir alanda en az 4 metre olmak zorunda.
HERKESİN YARARINA
Bu yasak sigara içenin de, içmeyenin de yararına. Sigara içmeyen bir insan metrobüsten, metrodan dışarı çıktığı gibi sigara dumanına boğuluyor. Çünkü uzun yolculuktan sonra bir bağımlının ilk yaptığı şey sigara yakmak oluyor. Aynı şekilde yolda yürürken, köşe başlarında, dükkan önlerinde sigara içenler de virüsün yayılma hızını artırıyor.
Tabii sigara içen virüslüyse ama kimin virüslü olduğunu nereden bileceksiniz ki? Yanınızdan geçen birinin sigara dumanıyla Covid-19 kapmak gerçekten trajik.
Peki, daha maske kurallarını bile aktif olarak uygulatamıyorken bu yeni sigara yasağı nasıl uygulanacak? Diğer yasalar gibi kağıt üzerinde mi kalacak? Umarım kalmaz ve salgın sonrasında da devam eder. Bazı ülkelerde pasif içicilik oranını düşürmek için dışarıda sigara içmek yasak. Yerel yönetimlerin belirlediği özel alanlarda içmek serbest.
Ülkemizde sigara bağımlıları için de dışarıda kimseyi dumana boğmadan rahatça sigara içebilecekleri özel alanlar yaratmalıyız.