'Şahin Tepesi' adlı dizide avukat 'Erkan'ı canlandıran Kaan Taşaner, tiyatro oyunu 'Esaretin Bedeli'nde ise bir mahkum rolünde. Çolpan İlhan-Sadri Alışık Tiyatrosu'nun bu akşam seyirciyle buluşacak olan yeni oyunu 'Esaretin Bedeli'nde haksız yere mahkum olan 'Andy'ye hayat veren Taşaner, GÜNAYDIN'a konuştu. Annesi Sacide Taşaner de kendisi gibi oyuncu olan Taşaner, "Annem benden sonra oyunculuğa başladı. Ondan kariyer anlamında bir yaş büyüğüm" dedi.
İKİSİNİ KONUŞTURMAK İSTERDİM
-
Dizide bir avukatı, tiyatroda ise bir mahkumu canlandırıyorsunuz. Bu tezatlıktan başlayalım...
Evet, ben de aynı şeyi düşündüm. Enteresan oldu. Bir tarafta haksız yere hapse düşmüş mahkumu, diğer yanda zengin, havalı bir avukatı oynuyorum. İkisini kurgulayıp konuşturmak isterdim.
-
'Şahin Tepesi' dizisiyle 'Esaretin Bedeli' oyununun aynı döneme denk gelmesi sizi nasıl etkiledi?
Çok pozitif bir sene oldu benim için.
Bazı yapımcılar; oyuncusunun, tiyatro oyunu olmasını istemeyebiliyor. Ancak burada bana hem Ay Yapım, hem de yönetmenimiz Hilal Saral çok yardımcı oldu. Setteki çalışma koşullarımız iyi olduğu için tiyatroya da zaman ayırabildim.
İkisini bir arada yürütmek kolay oldu bu açıdan.
-
Kült film 'Esaretin Bedeli'nin tiyatro versiyonuna nasıl dahil oldunuz?
Bana önce oyundan bahsettiler, "Andy' karakterini senin oynamanızı istiyoruz" dediler. "Neden ben?" diye sormadım bile.
-
Rolünüzü çalışırken filmi tekrar izlediniz mi?
Baştan sona bir kere izledim, sonra geriye dönüp bakmadım. Orijinaliyle tabii ki kıyaslanacaktır ama bambaşka bir şey görecekler.
'ŞAHIN TEPESI' STANDART ÜSTÜ
-
'Şahin Tepesi'nde yönetmen Hilal Saral'la yeniden birlikte çalışıyorsunuz...
Evet, kendisiyle yeniden çalışmaktan çok mutluyum. İlk defa kimin eline düştüğünüz çok önemli. Benim profesyonel olarak ilk çalıştığım yönetmen Hilal Saral. O yüzden çok değerlidir benim için.
-
Dizideki oyuncularla aranız nasıl?
Gayet iyi. Zerrin Tekindor, büyülü bir kadın, Şaman gibi. Oynarken de öyle.
Nereden nasıl bir ses vereceğini bilemiyorsun.
Onunla oynamak çok keyifli. Esra Dermancıoğlu da öyle; rüzgarı takip eden bir kadın. Sürprizli kadınlar var sette.
Aybüke Pusat ve Boran Kuzum, çok yetenekli arkadaşlarım. Ben kollarımı açarak gittim herkese, karşılığını aldım, herkes de sarıldı.
-
'Şahin Tepesi' seyircinin ilgisini de çok çekti...
Evet, ilginin giderek daha da artacağını düşünüyorum. Çünkü dizimiz standartların çok üstünde, başarılı bir iş. Her şey olması gerektiği gibi. Ben olumsuz hiçbir şey duymadım dışarıdan.
-
Oyunculuk, çocukluk hayaliniz miydi?
Hayır, değildi.
Ben Isparta doğumluyum ama Antalya'da büyüdüm.
Hayatımda ilk dinlediğim müzisyen Michael Jackson'dır.
Onun müziğiyle büyüdüm ve onun sahne şovlarını izledim. Belki de o yüzden hayattan beklentim hep yüksek oldu. Michael Jackson çok komplike bir adamdı. İlk defa sahnede olmanın nasıl bir şey olduğunu 8 yaşında evden kaçarak yaşadım.
-
Niye kaçtınız?
Kaçmak dediysem; hava karardığında çocukların dışarıda olabildiği günler vardı. O günlerden birinde Antalya'nın meşhur Karaalioğlu Parkı'ndaki pistte oturanlara Michael Jackson dansları yapmaya başlamıştım.
Bana bunun karşılığında kola, gazoz, çikolata falan ısmarladılar.
Sanattan ilk paramı orada kazanmış oldum.
Herkes beni alkışlayınca 'Aa ne kadar güzel bir şey' dedim, çok hoşuma gitti. Bu hayat böyle devam edecekmiş demek; 1996'da tiyatroya başladım.
İŞİMİZ ÇOK RİSKLİ
-
Kariyerinizi nasıl değerlendiriyorsunuz?
Kariyeri hep yukarı doğru giden bir olgu olarak görünce, büyük hayal kırıklığına uğrayabilirsin.
Kariyer dalgalı bir şeydir, hep yukarı gitmez. Eğer böyle yorumlamazsanız; düştüğünüzü ya da çıktığınızı zannedersiniz.
Bazen iyi işlerde oynarsınız, bazen kötü. Hayat da böyle değil midir?
Ben de geleni kabul ederek yaşıyorum.
-
Popülerlikle aranız nasıl?
Çok fazla insan benden daha popüler.
Fotoğraf çektirmek günümüzde sıradanlaştı.
Bu duruma ben de alıştım. Şöhretle baş etmek çok zor. Kameranızın sürekli açık olması gerekir, sürekli otokontroldesin; bu da yorucu olabiliyor. Birisi 'Toplumun önünde olmayı göze alıyorum' dediği zaman, en acımasız şekilde eleştirilmeyi de kabul etmiş oluyor; istese de, istemese de. 'Ben öyle değilim' demeye çalışmak, şizofrenik görünüyor dışarıdan. Bir mahkemede yargılanmaktan daha zor şey, toplum mahkemesinin eline düşmektir. O yüzden bizim işlerimiz çok riskli.
'ERKAN' VİCDANIYLA KANUNLARIN ACIMASIZLIĞI ARASINDA KALABİLİR
-
'Şahin Tepesi'nde canlandırdığınız avukat 'Erkan' karakterinin derdi ne?
Başarılı, iyi bir avukat olmak istiyor. Çok havalı, güzel arabalara biniyor, güzel kıyafetler giyiyor, lüks içinde yaşıyor. Oynaması keyifli bir karakter.
-
Bu kadar lüksün içinde olmak ne hissettiriyor?
Ne istediğini bilmenin en büyük kanıtıdır lüks. Benim parayla ilişkim çok iyi değil.
-
İlerleyen günlerde nasıl evrilir sizce karakter?
Senaryonun nasıl ilerleyeceğini bilmiyorum ama kanunların acımasızlığıyla kendi vicdanı arasında sıkışmalar yaşayacak diye düşünüyorum.
O zaman da tadından yenmeyecek bir karakter olacak.
KARIYER OLARAK ANNEMDEN BIR YAŞ BÜYÜĞÜM
-
Anneniz Sacide Taşaner sayesinde oyuncu olduğunuz sanılıyor... Annem
oyuncu ama
ben ondan
eskiyim, o
benden sonra
başladı.
Birçok insan,
annem
oyuncu
olduğu için
benim de
oyuncu
olduğumu
sanıyor. Bi
zde
tam tersi
oldu. Kariyer
olarak ben
annemden bir
yaş büyüğüm.