İlber Uygar Kaboğlu, sevilen YouTube kanalı Bi' Başka'da, Çetin Tekindor ile tanışma hikâyesinden de bahsetti: İçerde dizisinde ilk set günümdü. Babamı kimin oynayacağını bilmiyordum, benim eşekliğim. Sormamışım bile heyecandan. Setteyken oyuncu koçum 'Çetin Tekindor ile tanıştın mı?' dedi. Kalakaldım. Olayı kavrayana kadar oyuncu koçum beni Çetin Tekindor'un yanına götürdü. Mükemmel bir sesin bana el uzattığını gördüm. Elim titredi elini sıkarken.
Nasıl gidiyor? Neler yapıyorsun?
Güzel gidiyor. Yakın zamanda okula başladım. Birkaç proje var, beni çok mutlu eden. Bir süredir duruyordum. Ama şu anda çok keyifli.
Yeni projemde kimsenin oğlu değilim :)
Projeler yakın zamanda seyirciyle buluşacak mı? Karakterlerin hakkında ipucu alabilir miyiz?
İçerikten çok bahsedemeyebilirim. Ama genelde birinin oğlu olarak projelerde rol alıyordum. Yeni işlerimden bir tanesinde kimsenin oğlu değilim, apayrı bir karakterim :) O yüzden çok mutluyum. Bir de hacker bir tarafı var karakterin. O da beni kazanan taraflarından biri. Diğer iş de dönem dizisi. Bu da çok mutluluk verici. Çünkü eğitimlerden geçiyoruz. At binmek, kılıç kuşanmak… Çok keyifli. Bu sene sonunda da ana akım medyada bir iş yapacağımı düşünüyorum. Öyle hissediyorum.
Lise dizilerinde oyuncuların yaşları 30 olmamalı!
Genç yüzlerin hâkimiyet kurduğu bir dönem başladı televizyon ekranlarında. Bu durumdan memnun musun?
Çok memnunum. Ama mutlu olmadığım birkaç konu var. Cast konusunda bazı sıkıntılarımız var. Yaş konusu biraz problemli bence. Bir lise dizisinde öğrenciler 25-30 yaşında olmamalı. Oyuncular kotarıyor olabilir. Kimsenin oyunculuğunu tartışmıyorum. Sadece bana gerçek gelmiyor. İnandırıcı gelmiyor. Ama genç isimleri ekranlarda görmek çok hoş.
Ekranlarda gençlere çok şans verilmediği dönemde kızıyor muydun?
Kızmıyordum. Ben bazı konularda biraz kaderciyim. Herkesin bir zamanı var bence. Eğer birinin yıldızı parlayacaksa o yıldız 30 yaşında, 40 yaşında da parlayabilir. Olacağı zaman olur.
Bugüne dek değerli projelerde değerli isimlerle birlikte rol aldın. Sendeki yeri ayrı olan gözbebeğin projeni sorsam sana ne dersin? Neden?
İlk işim olan Lojman filmini söyleyebilirim. Çünkü ilk defa kocaman bir setteydim. Oyuncu meslektaşlarım, abilerim ablalarım da çok değerliydi. Şehir dışındaydı çekimler bir de. 13 yaşında bir çocuk için çok değişik bir deneyim. Bir tatil gibi de aynı zamanda.
Lisede okuldan atıldım
Küçük yaşlarda böyle bir sektöre giriş yapman sana ne kazandırdı, ne kaybettirdi?
Ben lise 2'de okuldan atıldım. Çünkü okula gidemiyordum. Kötü bir şey yapmadım yemin ederim :) Çok sinirlenmiştim o zaman. Çünkü çalışıp iyi bir puan alarak girmiştim o liseye. Sürekli okul değiştirmek, adaptasyon sıkıntıları benim için yorucuydu. Popülerliğin getirdiği bir baskı da vardı. Ama çok şükür ki ailem beni iyi yetiştirdiği için dengeyi bir şekilde kurmayı başardım.
Fotoğrafımı çeken kadını kovaladım
Görünür olma hissini tattıktan sonra korktuğun anlar oldu mu?
Oldu. Aklıma bir anı geldi, anlatayım :) Kadıköy'de okuyordum liseyi. Bir gün rıhtımda yürürken bir teyze çantamdan tutup çekti. "O Ender'e söyle sana kötü davranmasın" gibi bir şeyler söyledi. Tabii yaşlı bir teyze bir şey diyemedim. Bir de okula metroyla gidip geliyordum ben. Karşımdaki kadın telefonuyla beni çekti, flaş patladı. O kadını kovaladım :) Kadın fotoğrafı çekip kapıya yöneldi, durakta indi. Benim de ineceğim duraktı. Kadını arkasından kovalayıp "Lütfen fotoğrafımı silin" dedim, gittim. Ama genel olarak mutluyum ün kavramının hayatıma kattığı şeylerden. Çünkü çok değerli insanlarla tanıştım.
Tam bu noktada şöhret, ün gibi kavramlara nasıl baktığını sormak istiyorum?
Ben işime bakarım. Ama bir şeyler başarıp sana ün getiren işlerde yer aldıysan bu kaçınılmaz tabii. Bundan kaçınmam.
İyi ki bu yola girmişim
Oyunculuğa nasıl başladın?
Ablam da oyuncu. Bir gün fotoğraf çekimine gidecekti. 12 yaşındaydım. Ben de gitmek istediğimi söyledim. Menajeriyle tanıştım. Sonrasında audition çekimleri yapmaya başladım. Hiçbir zaman 'Oyuncu olayım' düşüncesi yoktu kafamda. Ama yaşım ilerledikçe 'İyi ki bu yola girmişim" dedim. Oyunculuk olmasa ne yapardım hiç bilmiyorum.
Ailenizin tepkisi ne oldu? 2 çocukları da oyunculuğa merak salmış küçük yaşlardan itibaren. İnsanlar biraz mesafeli yaklaşır ya sanatla alakalı mesleklere.
Annemle babam bizim 'keşke'lerimiz olmasın diye hiç karşı çıkmadı ve çok destek verdiler bize.
İlber kariyerinde neyi hedefliyor? Bir doyum noktan, şunu yaparsam içim rahatlayacak dediğin bir seviye var mı? Neyi başardıktan ya da neye ulaştıktan sonra oh be dersin?
Ben yurtdışında iş yapmayı çok istiyorum. Bu klasik "Ülkeden kaçacağım" kafası değil. Yurtdışında büyük iş yapan bir oyuncu yok. Ondan dolayı çok isterim. Öncü olursam ne mutlu bana.
Aras Bulut İynemli ile tekrar rol almak isterim
Mutlaka birlikte rol almak, karşılıklı oynamak istediğin isim kim?
Gerçekten çok büyük isimlerle çalıştım. Ama bu soruya Aras Bulut İynemli diye cevap veririm. İçerde projesinde rol aldık. Ama karşılıklı daha fazla sahnemizin olduğu, beraber oynayacağımız bir işte yer almak isterim. Çünkü çok esnek ve mükemmel bir adam. Karşısındakini çok fazla besliyor.
Talat Bulut çok şeffaf biri
Bugüne dek çalışmaktan en keyif aldığın oyuncu kim?
Şafak Pekdemir. Çok komik bir kadın. Talat Bulut diyebilirim. Aşırı komik. Talat abi hakkında birkaç şey okuyup karşısına otursan sohbet etsen yıllardır tanıdığını hissedersin. Çok şeffaf insanlar. Bu iki isim Yasak Elma serüvenimi aşırı tatlandıran insanlar oldu.
Türk dizi tarihinde 'keşke ben oynasaydım' dediğin, hayranlık duyduğun karakter hangisi?
Ezel'de Sekiz. Kuzey Güney'de Kuzey. Bir mahalle abisini oynamayı çok isterim. Herhâlde rengimden, kaşımdan gözümden sürekli zengin birinin çocuğunu oynadığım için o algıyı yıkmak isterim.
Çetin Tekindor'u görünce elim titredi
Mesleğe dair aklına ilk gelen ilginç/utandıran/şaşırtan veya göklere çıkaran bir anından bahseder misin?
İçerde dizisinde ilk set günümdü. Babamı kimin oynayacağını bilmiyordum, benim eşekliğim. Sormamışım bile heyecandan. Setteyken oyuncu koçum 'Çetin Tekindor ile tanıştın mı?' dedi. Kalakaldım. Olayı kavrayana kadar oyuncu koçum beni Çetin Tekindor'un yanına götürdü. Mükemmel bir sesin bana el uzattığını gördüm. Elim titredi elini sıkarken. Gerçekten mükemmel bir adam. Setteki işleri aşırı kolaylaştırıyor. Çok espritüel.