İlayda Ildır, Bi' Başka YouTube kanalında, dinlerken başkalarına söylemekten utandığı şarkıyı da açıkladı. Genç oyuncu, "Dinlemekten utandığım şarkıları kulaklığın sesini kısarak dinlerim. Modum düşükken Can Kan'dan 'Yaranamadım Yavrum'u dinlerim" dedi.
Hayat nasıl gidiyor bu süreçte, Pandemide?
Şimdilik güzel gidiyor. Sürece alışıyoruz herkes gibi. Bodrum büyük şehirlerden biraz daha rahat. O yüzden burada İstanbul'a göre kendimi biraz daha iyi hissediyorum. Çalışıyoruz.
Bu süreçte "kendimi keşfettim" diyenlerden misin yoksa "bunalıma girdim" diyenlerden mi?
Aslında ikisi de değil. "Kendimi keşfettim" diyecek kadar büyük bir keşif süreci de geçirmedim ama bunalıma da girmedim. Ne kadar hepimize farklı gelen bir süreç olsa da değişikliklere çabuk alışan biriyim. Hemen "Tamam, tüm dünyayı etkileyen bir virüsle boğuşuyorsak bu duruma alışmam gerekiyor" diye kendimi telkin ettim. Bazı yeteneklerimi geliştirdiğim oldu. Mutfakla ilgilendim, yemek yaptım. Puzzle yaptım. Keyifli bir hobiymiş.
Bu süreçte çalışmak tüm dizi ekibi için zor olsa gerek. Nasıl hissediyorsunuz?
Başlarda bir korkan grup vardı bir de çok inanmayan bir grup vardı. Ben korkan taraftaydım. Ama yapım o süreci çok güzel yönetti. İki haftada bir test olduk. O içimizi rahatlattı. Ardından 2 ay kadar bir ara verdik. Sonra çalıştık yeniden ara verdik. O süreci çok çalışarak geçirmedik. Bodrum da diğer büyük şehirlere göre daha az riskli olduğu için o korkulu süreci hemen atlattık diyebilirim.
"DUDU ASLINDA KÖTÜ BİR KIZ DEĞİL"
Şimdi Sefirin Kızı'nda hayat verdiğin Dudu karakterine geçelim. Karakter senin için ne ifade ediyor? Neler kattı sana?
Benim bir önceki işim çok uzun soluklu olduğu için ister istemez onunla kıyaslıyorum. Bir önceki karakterim çok iyi, saf, cesur ve herkesin sevdiği bir karakterdi. Hiç kötü yorum almadım. İyilikle dolu, cıvıl cıvıl, pozitif bir kızdı. Dudu daha farklı bir yerde kaldı Nazlı'ya göre. Dudu, aslında kötü olarak nitelendirilse de tam olarak öyle değil. Tabii ki yaptığı hatalar var herkes kadar. Ama aslında kötü bir kız değil. Yaşadığı kötü bir aile geçmişi var. Annesi çok küçükken ölmüş, babası alkolik ve paragöz. Kızından hayat boyu bir beklentisi olmuş. Kızını dövmüş.
Büründüğün Dudu karakteri sonrası gelen kötü yorumlar seni demoralize etti mi?
Ben gelen kötü yorumlara kafayı takan biri değilim. Tabii zorlandım, ne olursa olsun yeni bir karakter. Ona alışmaya çalışırken, onu anlamaya çalışırken zorlanıyorsun. Senden uzak bir karakter olduğu için de kafa yorduğun bir karakter oluyor. Ama farklı bir karakter oynadığım için de ekstra mutluyum.
Diğer oyuncu arkadaşların hakkında neler söylemek istersin? Eğlenir misiniz sette?
Evet, herkes çok eğlencelidir. Daha önceden çalıştığım veya tanıştığım arkadaşlarım da var sette. Yeni tanıştığım arkadaşlarım da oldu. Hepsi çok keyifli ve profesyonel. Huzurlu bir ortam var.
"EKİP ARKADAŞLARIMLA ÇOK ÇABUK KAYNAŞTIK"
İstanbul dışında bir set ortamında çalışmanın avantajları/dezavantajları ne?
Bu projeye dâhil olmadan önce beni en çok düşündüren konu setin şehir dışında olmasıydı. Çünkü ilk şehir dışı işim. Burada yakınlarımızdan kimse olmadığı için ve çok aşina olmadığımız bir yer olduğu için buradaki ekip arkadaşlarımızla daha çabuk kaynaştık. Hep birlikte oturuyoruz. Daha çok şey paylaştık. Birbirimizi daha çabuk daha iyi tanıma fırsatımız oldu. Dezavantajları da ailemizi, evimizi, arkadaşlarımızı özlemek. Pandemide şehir dışında olmak da güven verdi tabii. Bodrum çok güzel ama. Her an denize girebilecek olmak bana çok iyi hissettiriyor.
"HER GÜN EDİP'İN (TEPELİ) KIZINI ÖPMEYE GİDİYORUM"
İlayda'nın çalışmadığı bir günü nasıl geçer? Neler yapmaktan hoşlanır?
Benim köpeğim var. Bizim bir rutinimiz var tabii onunla. Çok sık pilatese gitmeye çalışıyorum. Beslenmeme çok dikkat ediyorum. Bu süreçte yemeğe sardım. Her öğün değişik değişik tarifler deniyorum. Burada bir günüm böyle geçiyor. Ekip arkadaşlarımla aynı sitede oturduğumuz için mutlaka her gün biri uğruyor. Bir de Ayşe (Tatari) ile Edip'in (Tepeli) yeni bebeği oldu. Onu öpmeye gidiyorum her gün. Bebekleri çok severim. Enerji oluyor bana :)
Oyunculuk kariyerinde reddettiğin ama sonradan reddettiğine pişman olduğun bir proje oldu mu?
Reddetme gibi bir durum olmadı. Bir anda birden çok iş teklifi geldiği oldu ve ben de haliyle birini seçmek durumunda kaldım. Ama hiç pişmanlığım olmadı seçimlerim konusunda. Genelde tutmuş işlerde bulundum zaten. Bir de ben çok pişman olmam. Benim için daha doğru olmuştur diye düşünürüm. Kaderciyimdir biraz.
"DÖNEM İŞİNDE OYNAMAYI ÇOK İSTİYORUM"
"Yeni projemde şöyle bir karakter gelse daha mutlu olurum" dediğin, oynamak istediğin bir karakter tipi var mı?
Karakter gibi değil de bir dönem işinde oynamayı çok istiyorum. Çok merak ediyorum.
Tanışmayı çok istediğin ama tanıştığında tamamen hayal kırıklığına uğradığın bir oyuncu oldu mu?
Tabii ki oldu. Okulda bile biri için "ne tatlı" diye düşünürsün ama korkunç biri çıkar sonunda. Ya da tam tersi de olabilir. Oyuncular kendi olmayan karakterleri canlandırıyor. İnsanlar o karaktere çok çekiliyor. Ama iyi bir karakter oynadığı için iyi olmuyor tabii.
Sosyal medyadan aldığın en kötü veya en saçma yorum neydi?
En kötü yorumlar bu işimde oldu. Oynadığım karaktere gelebilir tabii. Ama İlayda başlığı altında aldığım kötü yorumlar bana çok saçma geliyor. Şunun farkına varmalıyız. Bu bir dizi, bu bir kurgu.
"SERHAT KILIÇ BANA ÇOK ŞEY KATTI"
Bugüne dek çalışmaktan en keyif aldığın oyuncu kim?
Serhat Kılıç. Serhat abiyle birebir çok sahnem olmadı ama aynı sette bile olmak mükemmeldi. Oyuncu olmadan önce de Serhat abiyi inanılmaz beğeniyordum. Tanıştığımda da düşündüğümün çok daha üstünde çıkan bir insanla karşılaştım. Müthiş enerjik, harika bir oyuncu. Çok şey katıyor karşısındakine.
En keyif aldığın proje hangisi?
"Söz" diyebilirim. Benim için okul gibiydi. Çok uzun bir süreçti. Her şeyi orada deneyimledim. Çok güzel arkadaşlıklar edindim.
Bugüne kadarki en kötü date anın nedir?
Öyle çok kötü bir date anım olmadı. Ama bir ortamda biri kötü bir deneyim yaşayacaksa o genelde ben olurum :) Yürürken ayağım taşa takılmıştır, sendelemişimdir. Hareketli bir anında masadaki yanlışlıkla tabağa vurursun ses çıkar. Karşındaki "sakin" der seni daha da gerer. Öyle şeyler yaşadığım olmuştur.
"BU KADAR FAZLA İKİYÜZLÜ İNSAN OLDUĞUNU BİLMİYORDUM"
Seni bu hayatta en çok ne şaşırttı?
Ben Bursalıyım. Çok fanusta büyüdüğümü fark ettim üniversitede. İstanbul'da üniversite okudum. Aradaki insan farklılığı, yaşanılan olaylar, hayatlar. Deneyimlerin bir üst basamağı çalışmaya başlamak oldu. Çok ikiyüzlü insan olduğunu bilmiyordum. Onlara çok şaşırdım.
Hayatındaki en büyük çılgınlığın?
Bana göre herkes her şeyi yapabilir. Sana göre çok çılgın gelen bir şey bana normal gelebilir. Kova burcuyum, çok uçlarda yaşadığım olur bazı durumları. Bana "Şunu yapamazsın" demen yeterli benim onu yapmam için. Canım istiyorsa yaparım. Oyuncu olmak bile çılgınlık.
Hayatındaki ilk kırılma noktası ne zaman ve hangi olayla yaşandı?
Daha yaşamadım.
Belli bir raddeden sonra "Tamam benim istediğim gibi gidiyor işler" dediğin an hangi andı?
Kesinlikle oyuncu olmak istiyorum gibi bir yerde değildim. Oyuncu olmak istiyordum ama çok şart da değildi. İngilizce işletme okuyordum. Severek de okuyordum. Şans eseri oldu. "Gel bir dizi auditionına girelim" dediler. Ertesi gün okey geldi. Ertesi gün sete girdim. Ne olduğumu anlayamadım. Bir anda oyunculuğun içinde buldum kendimi. 3 bölüm sürdü. "Böyle bir şeymiş" dedim. Deneyimlemiş oldum. Sonra başka bir iş için auditiona girdim, o da oldu. O yüzden öncesini bilmediğim için "şu an her şey istediğim gibi gidiyor" noktasına düşünüp gelmedim. Ama şu an istediğim gibi gidiyor. İstemeden istediğim işlerde yer aldım.
En çok ne için para harcarsın?
Para harcarım. Paranın verdikçe çoğaldığına inanıyorum. Herkes için para harcarım. Ama kıyafete çok para harcarım.
Sektörde asla çalışmam dediğin biri var mı?
Yok. Önyargıyla kimseye yaklaşmam. Mutlaka kötü şeyler yaşadığımız insanlar oluyor çalışma ortamların da ama problem yok. Onlarla da çalışırım, üstesinden gelebilirim :)
"SESİNİ KISARIM"
Dinlediğin ama başkalarına söylemekten utandığın bir şarkı var mı?
Var tabii ki. Kulaklığın sesini kısarak dinlerim. Modum düşükken Can Kan'dan Yaranamadım Yavrum'u da dinlerim. Ya da bu ara Kurumuş Boğazım aklımda çalıyor :) Underground rapçileri de dinlediğim olur.
Sosyal medyada fake hesabın var mı?
Yok.
Sana söylenen hangi hitap şekli en çok hoşuna gidiyor? Kim tarafından?
Annem "Dadiş" der. O çok hoşuma gider. Kardeşimle farklı bir iletişim şeklimiz var sadece ikimizin anladığı. Onu da çok severim.
Ününü kullanarak hallettiğin işler oluyor mu?
Oluyor tabii ki. "Olmuyor" diyene inanmam :)