Süreyya Yalçın masasını denizin içine kurdurdu, Eda Taşpınar da kendi tasarımı bikinisiyle katalog çekimindeki gibi göğsünü gere gere poz verdi.
Her gün aynı plajlardan aynı insanların fotoğrafları geliyor önümüze. Sanki hep tatildelermiş hissine kapılıyoruz.
Otururken, kalkarken, denize atlarken, denizden çıkarken... Bitmeyen bir 'tatil' hissi...
İSTİKAMET BODRUM
Bu fotoğraflar başka şeyler de anlatıyor; tatildeki kadın tiplerini.
Kimi gardırobunu tatil yöresine taşıyor, kimi de tatilde yeni bir gardırob yapıyor.
Süreyya Yalçın ve yeni kankası Serdar Ortaç'ın sevgilisi Chloe Loughnan'ı topuklu terlikleri ile görünce insan; "Acaba tatil yaptıkları yerde çim, kum yok mu? Bu topuklarla nasıl yürüyorlar?" diye soruyor.
Benim bir kuaförüm var; yaz geldiğinde istikameti Bodrum oluyor, özellikle de Türkbükü. "Niye?" diyorum; "Yazlık yerde kim saçını yaptıracak sana?"
"Olur mu?" diyor; "Her gün plaja gitmeden önce düzenli olarak gelip saçına fön çektirenler var."
Sonra bir bakıyorum fotoğraflara, Eda Taşpınar deniz kenarında paparazzilere katalog pozu verirken saçlar fönlü.
Rol model oluyor tabii!
Bu arada bir bomba daha öğreniyorum; o da kuaför salonundan. Kimi kadınlar; kuaförlerinin uçak biletlerini, konaklama masraflarını karşılayarak Bodrum'a, Antalya'ya, Çeşme'ye çağırıyorlarmış. Boyalarını, kaynaklarını yaptırıyorlar...
Bu sıcakta şimdi bir dip boyası için İstanbul'a gidilir mi? Olmaz tabii. Hem "İstanbul'dan kuaförümü getirttim" demek gibi havalı bir durum varken, yakışır mı?
Şimdi
bu 'dizayn kadın' fotoğrafları gazetelere yansıyınca tüm kadınlar onlar gibi olmak istiyor ama mümkün değil. Bunun için hem ciddi bir mesai gerekiyor, hem de sağlam bir cüzdan.
SÜREYYA YALÇIN FOTOĞRAFLARI İÇİN TIKLAYIN!