Ahmet Kaya'nın hayatını konu alan 'İki Gözüm Ahmet' filmi, tartışmalı bir sürecin ardından geçtiğimiz cuma vizyona girdi. Film ilk üç günde 244 sinema salonunda 17 bin 960 kişi tarafından, bir haftada ise 30.166 kişi tarafından izlendi. Box Office verilerine göre filmin toplam hasılatı 580 bin 215 lira.
Türkiye'de salgın sürecinde vizyon bulan yerli yapımlar arasında salon sayısına göre en çok izlenen sinema filmi olduğu söyleniyor ancak filmi izleyenler hüsranla salondan çıktıklarını söylediler.
"Ne duygularla gittik, üzülerek çıktık. Bizi üzen, hayatı değil duyguyu veremeyenlerdi" diyenler mi arasınız, "Ahmet Kaya gibi bir değeri bu kadar kötü oyunculuklarla bu kadar duygusuz ifade etti" diyenler mi... Öte yandan 'İki Gözüm Ahmet' filmine evrenden bir cevap da var: Zorlama, zorlamayın, Gülten Kaya'nın onay vermediği bir filmi ticari kaygılarla vizyona sokmayın.
Aylardır tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs nedeniyle sinemalar yıl sonuna kadar yeniden kapatıldı. Üzücü olan şu ki bu durum sektörün daha da zor bir sürece gireceğinin sinyalini veriyor. İnsanların yine zamanının çoğunu evde geçirecek olmasından dolayı streaming platformların izlenme sayılarını artırması bekleniyor, umarım 'İki Gözüm Ahmet' şansını burada da zorlamaz.
Pandemide film festivali nasıl yapılır?
Berlin, Rotterdam, Talinn Black Nights gibi film festivallerinin direktörlerinin salgın koşullarında düzenlenen festivaller üzerine konuştukları söyleşiyi izledim. 'Pandemide film festivali yapılır?' sorusunun en doğru cevaplarını bulabileceğiniz söyleşide Avrupa'daki film festivallerinin pandemide nasıl bir yol izlediği tartışıldı.
'BİR BİLETLE İKİ KİŞİ'
Tallinn Black Nights Film Festivali Direktörü Tiina Lokk, Rotterdam Uluslararası Film Festivali Direktörü Vanja Kaludjercic ve Industry@ Tallinn & Baltic Event Direktörü Marge Liiske'in söylediklerinden aklımda kalanlar şunlar: Vanja Kaludjercic, "Sinemalar, bizler ve festivaller için çok önemli, sinemalar olmadan devam edemeyiz. Sinemalar yeniden açıldığında daha çok dayanışmanın ve izleyicileri geri getirmenin yollarını bulmalıyız" dedi. Tiina Lokk, pandemi dolayısıyla değişen film izleme deneyimlerine vurgu yaptı. İnsanların artık filmleri online ortamdan izlemeye başladığını söyledi: "İnsanlar çevrimiçi gösterimde bir bilet alıp filmleri en az iki kişiyle izliyor. Bu yüzden
hızla para kaybediyoruz. Eğer bu durum devam ederse izleyicileri kaybedeceğiz ve onları geri getirmek için daha sıkı çalışmamız gerekecek." Öte yandan sektörün perspektifinden görüşlerini sunan Marge Liiske, online gösterimlerin sağladığı yararlara dikkat çekti. Tallinn'in sinema endüstrisinde 60 farklı ülkeden 850 katılımcısı olduğunu söyleyen Liiske, geçen yıl bu sayının 54 ülkeden 617 olduğunu belirtti. İnsanların Estonya'ya seyahat etmeleri gerekmediğine dikkat çekerken, sanal etkinliklerin olumlu taraflarını da vurguladı. Seyahat engelinden dolayı katılamayanları mahrum bırakmadan çok büyük bir kesime ulaştıklarını dile getirdi. Ayrıca platformun, etkinlikler bittikten sonra da açık kalacağını vurguladı.
Çevrimiçi festivalden film önerileri
İstanbul Film Festivali, yeni bir seçkiyle 20-29 Kasım tarihlerinde dijital ortamda izleyiciyle buluşuyor. Festivalin Kasım ayı seçkisi, San Sebastian, Venedik, Tallinn, SXSW film festivallerinde ilk gösterimlerini yapmış 10 filmi içeriyor. Kaçırılmaması gereken o kadar çok film var ki... filmonline. iksv.org adresinden filmlerin biletlerini alabiliyorsunuz. Bilet alınan filmler, gösterime açık kaldıkları beş gün boyunca izlenebiliyor. Özellikle 24 Kasım 21.00- 29 Kasım 21.01 arasında gösterimi yapılacak Fransa yapımı 'Charles'ın Bakışı
'nı ve 27 Kasım 21.00-2 Aralık 21.01 arasında gösterimi yapılacak İtalya yapımı 'Aşk Dersleri'ni kaçırmayın derim.