İbrahim Yıldız, sevilen YouTube kanalı Bi' Başka'da, 7-8 yaşlarında izlediği bir filmden etkilenerek oyuncu olmaya karar verdiğini söyledi: Yapay Zekâ diye bir film izledim televizyonda. Filmde küçük bir çocuk robottu ve insan olmak istiyordu. Oturup hayretler içinde izlediğimi hatırlıyorum. 'Ben de o televizyonun içinde olmak istiyorum' dediğimi hatırlıyorum. O filmden sonra oyunculuk içimde büyümeye başladı. Sonrasında tiyatro okudum.
Nasılsın? Nasıl gidiyor?
İyiyim. Güzel gidiyor.
Dağhan'a geçelim hemen. Dağhan hor görülen, itilen kakılan bir karakter. Ama başkaldırmaya başladı artık zorba arkadaşlarına. Dağhan'da seni en zorlayan nokta ne oldu?
Aslında beni zorlayan bir taraf söyleyemem. Daha çok işin kolay bir hal aldığı anları söyleyebilirim. Dağhan içine kapanık, sessiz bir tip. Benden çok farklı. Kabuğunu kırıp zorbalığa 'hayır' dediği, bu düzene başkaldırdığı süreçten sonra benim için daha kolay bir hal aldı canlandırmak. Bir güç verdi senaryo.
Herkes bambaşka ama aramızda muhteşem bir uyum var
Set senin için nasıl geçiyor? Neler yapıyorsunuz?
Biz çok enerjiğiz İrem. Bu kadar genç insan, hepsi ayrı burç, ayrı karakter… Ama muhteşem bir uyum var aramızda, bir enerji var. Bana bu durum çok farklı geliyor. Kalabalığız ama çok güzel akıyor.
Kimlerle vakit geçirmekten keyif alıyorsun?
Herkesle farklı paylaşımlarda bulunuyorum tabii. Ama partnerim Güneş ile çok keyifli vakit geçiriyorum. Burak Can ile 7 senelik bir arkadaşlığımız var. Onunla daha fazla vakit geçiriyor olabilirim. Hatta Duy Beni'ye nasıl başladığımızı da anlatmak istiyorum. Burak beni arayıp 'Yarın Duy Beni diye bir dizi için görüşmeye gideceğim' dedi. 'Aa ben de Duy Beni için gideceğim' dedim. Birbirimize hangi karakterler olduğumuzu söylemedik :) O çıktı görüşmeden, ardından ben girdim. Ama çok emindim yine birlikte çalışacağımıza. Güven de verdi Burak ile çalışmak. Daha önceden birlikte rol almıştık. Yeni bir projeye ufak tefek kaygılarla başlıyorsun ama tanıdık yüzler güven veriyor.
Partnerlikte enerji çok önemli
Güneş, harika bir partner olduğunu söyledi. Sen neler söylemek istersin? Aslında partner olmak da zor bir iş. Enerji tutması lazım, iletişimin kuvvetli olması lazım.
Partnerlikte enerji çok önemli, dediğin gibi. Enerji uymadığı zaman partnerlik zor oluyor. Ama Güneş de benim gibi çok enerjik bir insan ve çok iyi bir insan olduğu için çok güzel gidiyor. Çok yetenekli biri. İlk prova yapıp ayrıldığımızda ben Burak Can'ı aramıştım. O da annesini aramış :) Ben Burak Can'a 'Partnerim çok iyi, çok güzel' demiştim :)
AyDağ shipimize gelelim. Ship paylaşımlarının çığırından çıktığı, bunaldığın oluyor mu?
Ben bu durumu çok seviyorum. El emeği bir sürü sürprizler, hediyeler geliyor. Güneş ile ilk sahnemizi çektikten sonra durup birbirimize baktık 'Oldu mu?' dedik. Sonra 'Oldu oldu' deyip devam ettik. Bölüm yayınlandıktan sonra AyDağ shipinin etkileşimi bizi çok mutlu etmişti. Çok tatlı insanlar. Çok seviyoruz.
Dışarıda tanınınca mutlu oluyorum
Sen bu diziyle gelen popülerlikten sonra nasıl hissediyorsun? Korktuğun noktalar oldu mu?
Heyecan vericiydi. Dumura uğradım ufaktan. Ama çok da bir şey değişmedi. Ben dışarıda tanınınca mutlu olan bir insanım. Enerjiye inanan bir insanım. İnsanlarla fotoğraf çekip bir enerji oluşturduğumuzda hoşuma gidiyor, mutlu oluyorum.
Önceki işlerinden de minik minik bahsetmek istiyorum. Bir Zamanlar Kıbrıs, Muhteşem Yüzyıl: Kösem, Keşif Çanakkale… Hepsi de izlenen projeler aslında. Sen bu deneyimlerinden nasıl bahsedersin? Hangisinin yeri sende farklı?
Hepsi birbirinden farklı şeyler kattı bana. Bu projelerde yaşça büyük isimlerle çalıştım. Keşif Çanakkale filmi, ilk sinema filmim. İkinci işim. Biz orada bir maceranın içindeydik. Yeri özel benim için.
Aileme elimde sözleşmeyle gelip 'Oyuncu oldum' dedim
Muhteşem Yüzyıl: Kösem nasıl bir serüvendi? İlk projen bir de…
Tiyatro okuyordum ben. 3. sınıf öğrencisiydim. Çok sevdiğim bir hocam bir gün sınıftan içeri girip 'Lagari Hasan Çelebi karakterini oynamak ister misin?' dedi. 'Tabii ki' dedim. Deneme çekimleri yaptık. Ve hızlı bir şekilde diziye girmiş bulundum. 4 gün civarı sürdü tüm bu süreç. Ben unutkan bir insanım. Aileme söylemeyi unuttum bu işi. Tiyatro provalarım da vardı bir yandan. İmzayı attıktan sonra elimde sözleşmeyle eve gelip 'Anne, baba ben oyuncu oldum' dedim. Çok sevinmişlerdi.
Duy Beni'den sonra senin için her şey değişecek mi peki sence?
Değişecek. Kariyerim için önemli bir basamak. Diğer yandan dostluklarımın da devam edeceğini düşünüyorum. Bu konuda çok şanslıyım. Oynadığım projelerin çoğunda iş bittikten sonra dostluklarım devam etti. Dizi bana deneyim kattı, arkadaşlıklar kazandırdı.
7-8 yaşlarımda 'Ben de o televizyonun içinde olmak istiyorum' diyordum
Ne zaman oyuncu olmaya karar verdin?
7-8 yaşlarındaydım. Yapay Zekâ diye bir film izledim televizyonda. Filmde küçük bir çocuk robottu ve insan olmak istiyordu. Oturup hayretler içinde izlediğimi hatırlıyorum. 'Ben de o televizyonun içinde olmak istiyorum' dediğimi hatırlıyorum. O filmden sonra oyunculuk içimde büyümeye başladı. Sonrasında tiyatro okudum.
İbrahim neler izler? Günlük hayatında nasıl vakit geçirir?
Resim çiziyorum, şarkı söylüyorum ve yazıyorum. Filmler izliyorum. Ama daha çok arkadaşlarımla vakit geçiriyorum.
Nasıl bir arkadaşsın, sevgilisin?
Ketum bir arkadaşım. Sevgililiğe gelince… İkizler burcuyum :) Dalgalıyım. Duygu geçişlerim çok hızlı.
Türk dizi tarihinde 'keşke ben oynasaydım' dediğin, hayranlık duyduğun karakter hangisi?