Atv'nin iddialı yapımı 'Ağlama Anne'nin 'Damla'sı Özlem Yılmaz ile dizinin çekildiği evde buluştuk.
Yılmaz'la hem dizi, hem de hakkında merak edilenleri konuştuk...
'Damla'yı oynamak nasıl bir deneyim oldu?
2009'dan bu yana yer aldığım hemen hemen tüm projelerde anneyi oynadım.
Fakat bu projede doğurmadığı bir çocuğa annelik yapan birini canlandırıyorum.
Çocuk değil de, 18 yaşında genç bir kızın annesini oynamam da ayrı bir deneyim. Hissedemediğim bir durumu elimden geldiğince gerçek kılmaya çalışıyorum.
O KADAR SABRIM YOK
'Zeynep', annesi cezaevine girdiği için 'Damla'yı annesi olarak biliyor. İnsan, yeğenine annelik duygusunu yaşatabilir mi?
Hiçbir akrabalık bağı olmasa da; sahip çıktığınız ve hayatınızı ona adadığın bir çocuğa bu duyguyu yaşatabilirsiniz.
Siz böyle bir sorumluluk alabilir misiniz?
'Damla'nın bu sorumluluğu üstlendiği yaşlarda olsaydım böyle bir şeye cesaret edemezdim ya da belki o an ki mecburiyetlerin ve duygusallığın doğuracağı bir kabul ediş yaşayabilirdim. Böyle bir mecburiyet bugün doğsa, yeğenim elbette ki gerçeği bilir ama ben yine de onu anne gibi koruyup kollar ve sorumluluğunu alırım.
Dizideki gibi gerçek hayatta ablanız olsa ve aile değerlerinize aykırı bir davranışta bulunsa, affedici olur musunuz?
Hikayemizde, ablam en büyük zararı kendisine veriyor. Böyle bir durumda affedici olup onu doğruya sevk etmeye çalışmayı tercih edebilirim. Ama karşımdaki inatla kendi bildiğini okuyup etrafına zarar veriyorsa; belli bir yere kadar yanında olur sonra geri çekilirim. Ayrıca karşımdaki kim ve ne şekilde olursa olsun; bana zarar veriyorsa hayatımdan çıkartırım. Artık eskisi kadar alttan alan, inatla karşısındaki insanı düzeltmeye çalışan, ne yaparsa yapsın geçmiş paylaşımları yüzünden yanında kalmaya devam eden Özlem değilim. Huzurumu bozan insanlara hayatımda yer verecek kadar enerjim ve sabrım yok artık.
Dizide ablanızın hayatını karartan ve 'Zeynep'in gerçek babası olan kişi size aşık oluyor. Siz aynı durumda olsanız a
şktan mı vazgeçersiniz, ablanızdan mı?
Bu soru için net bir şey söylemek doğru değil.
İnsan bazen aşık olduğunu düşündüğü kişi için mantığını kaybetmeden hareket edebilir, bazense dünyayı yakabilir. Bu, kimin sana ne verdiği, senden ne aldığıyla ilgili.
Teyzeniz yarın size gelse ve 'Özlem, aslında gerçek annem benim' dese ilk tepkiniz ne olur?
Allah'tan teyzem yok.
(Gülüyor) Bilmem ki, ilk başta herhalde gülerim.
Bir hikayesi var ise anlatacaklarını dinlerim ama annemden vazgeçmem. Ha tabii ona kızarım, kabullenmem gibi bir şey söylemiyorum.
Vereceğim tepki anlatacaklarına bağlı ama şu saatten sonra hayatımı değiştirmez. Bugüne kadar hayat onun için nasıl geçtiyse, benim içinde aynı kalır; farklılaşmasına izin vermem.
ANNEM GİBİ OLMALIYIM
Kendinizi anne olma olgunluğunda hissediyor musunuz?
Çocuk sahibi olmak ve onu doğru yetiştirmek çok zor, ömür boyu sürecek büyük bir sorumluluk.
Böyle sorular gelince annemi düşünüyorum, onun çocukları için kendinden vazgeçişini hatırlıyorum.
Ne hastalık biliyor, ne yorgunluk; hep güçlü olmak zorunda. Bir gün anne olacaksam annem gibi olmalıyım.
Annem gibi anne olmaya hazır değilim.
13 yıllık bir kariyerinizde anlaşılamadığınızı düşündüğünüz oldu mu?
Anlaşılamadığımı hissettiğim bir anım yok ama onca senedir bu işi yapıyor olmama rağmen kafamın almak istemediği, mantığımla ve duygularımla çatışan, anlam veremediğim anlarım çok.
Hep iddialı yapımların içerisinde görüyoruz sizi. Şanslı mısınız?
Zamanla kendine göre daha doğru projeler seçmeyi öğreniyorsun. Bu noktada da disiplinimin, fedakarlıkların, enerjimin; durmaksızın çalışmama vesile olduğunu düşünüyorum.
GÖSTERİŞLİ BİR KADIN DEĞİLİM
Instagram fotoğraflarınıza baktığımda bir yandan çok gösterişli ve dişi bir kadın, diğer yanda ise çok sade bir kadın var. Gerçek Özlem'i hangi tarz yansıtıyor?
Fotoğraflar aldatmasın; özel hayatımda hiçbir zaman gösterişli bir kadın olmadım. Tarzım, bulunduğum yerin gereksinimine göre değişiyor olsa da; rahat ve sade olmayı tercih ediyorum.