Geçenlerde, Hürriyet'in Pazar ekinde,
Alp Ulagay imzalı bir Oscar Pistorious portresi yayımlandı.
Pistorious, iki bacağında da doğuştan kaval kemiği olmayan; ama azmedip yıllar içinde büyük başarılara imza atmış Güney Afrikalı bir sporcu.
2003 yılından bu yana atletizmle ilgileniyor ve engelliler sınıfında 100, 200 ve 400 metre dünya rekorlarının sahibi.
Pistorious'u dünya gündemine taşıyan, engelsizlerle yarışmak için başvurması olmuştu.
İki bacağına takılı olan cihazların, koşu sırasında avantaj sağlayıp sağlamadığını inceleyen yetkililer; detaylı bir çalışmadan sonra Pistorious'a, engelsiz atletlerle de yarışma iznini vermişti.
AYAR KAÇARSA
19 Temmuz tarihinde İtalya'da engelsiz rakiplerine karşı yarışı kazanan Pistorious, Daegu'da düzenlenen ve bu Pazar günü sona eren Dünya Atletizm Şampiyonası'na ve
2012 Londra Olimpiyatları'na katılma hakkı elde etti. Pistorious, Daeugu'da 400 metrede yarı final koştu, 4x400 bayrak yarışının elemelerinde de ülkesini temsil etti.
Buraya kadar, önüne çıkan tüm engelleri aşmış, çok özel bir sporcudan bahsediyoruz. Hürriyet gazetesinin de böyle bir profili okuyucularıyla paylaşması gayet güzel.
Ama işin sarpa sardığı yer, yazıya atılan başlık:
En hızlı 'bacaksız'a olimpiyat yolu açıldı!
Bu kadar bilgi taaruzunun olduğu günümüzde, okuyucuyu yakalamanın püf noktası, ilginç başlık ve spot atabilmekten geçiyor; bunda hemfikiriz.
Ama okuyucunun dikkatini çekeceğim derken, işin ayarını da kaçırmamak gerekiyor. Türk Dil Kurumu'na göre 'bacaksız', bacağı olmayan demek.
Mecazi anlamda kullanıldığında da, 'yaşından ve boyundan büyük işlere kalkışan kişi' demek.
Şimdi Hürriyet o başlığı hangi manada attı, ben merak ediyorum.
Fiziksel bir durumdan bahsetmişlerse, bunun karşılığını dünyanın herhangi bir modern ülkesinde çok ağır öderlerdi...
Yok eğer mecazi anlamda kullanmışlarsa; dünyayı dize getiren bir adamı, boyundan büyük işlere kakışmakla itham etmiş oluyorlar.
Kaş yapayım derken göz çıkarmak bu olsa gerek.