Geçtiğimiz hafta bir grup gazeteciyle birlikte Çin'in Şangay kentinde düzenlenen, küresel bir bilgi ve iletişim teknolojileri etkinliği olan Huawei Connect'e katıldım. Huawei'in davetlisi olarak gittiğimiz Şangay'ın nüfusu 25 milyon ama suç oranı çok az. Normalde kaosa dönüşmesi gereken trafik büyük oranda akıcı ilerliyor. Çünkü Şangay teknolojide zirve yapmış bir 'smart city' (akıllı şehir).
Şangay World Expo Fuar Merkezi'nde bu yıl üçüncüsü düzenlenen etkinliği takip ederken aklımda hep Steven Spielberg'in 'Azınlık Raporu' (Minority Report) filmi vardı.
Hani Tom Cruise'un, yapay zeka teknolojisiyle suç işleyeceği önceden tespit edilen insanları eyleme geçmeden yakaladığı film...
40 MİLYAR CİHAZ
Etkinlik bu yıl 'Activate Intelligence' temalıydı. Yenilikleri, fırsatları ve uygulamaları ile yapay zekaya odaklanıyordu.
'Azınlık Raporu', 2054 yılında geçiyordu ama fuar alanındaki yapay zeka projeleri, filmdeki gibi bir dünya için çok da fazla beklemeyeceğimizi müjdeliyordu.
2025 yılına gelindiğinde, dünyada 40 milyardan fazla kişisel akıllı cihaz olacağı ve kullanıcıların yüzde 90'ının akıllı bir dijital asistana sahip olacağı öngörülüyor.
Aynı öngörü çerçevesinde, veri kullanımı yüzde 86'ya ulaşacak ve yapay zeka hizmetleri, soluduğumuz hava kadar yaygın hale gelecek.
Huawei'ye göre yapay zeka; yeni bir genel amaçlı teknoloji haline gelecek ve yeryüzündeki tüm sanayi ve kuruluşların iş yapış biçimlerini değiştirecek.
Bu noktada tüm teknolojik verilerin nasıl kullanılacağı, depolanacağı ve en kısa sürede faydalı hale getirileceği önem kazanacak.
Huawei'nin yapay zeka (AI) portföyü yeni Ascend serisi ise dünyanın ilk AI IP'si ve tam kapsamlı senaryolar için tasarlanmış çip serisi olan AI çiplerini içeriyor. Portföy ayrıca, Ascend çip yetenekleri üzerine inşa edilen yeni ürünleri ve bulut hizmetlerini de kapsıyor.
Full-stack AI portföyüyle Huawei, endüstri gelişimini yönlendirmek ve tamamen bağlı, akıllı bir dünya inşa etmeye yardımcı olmak için yaygın bir yapay zeka platformu sağlamayı amaçlıyor.
Akıllı şehir çözümü
Yeni Ascend serisi sadece güvenlik değil; finans, ulaşım, inşaat, eğitim gibi birçok farklı alanda hizmet veriyor. Bu farklı alanlardaki teknolojik hizmetlerin bir araya gelmesi de 'smart city' (akıllı şehir) çözümünü ortaya çıkıyor.
Akıllı şehir çözümü; bulut, ağ ve platform teknolojilerinin yanı sıra güçlü bir güvenlik içeriyor. Akıllı şehirleri altı güvenlik mekanizmasıyla koruyor: Fiziksel, ağ, host, sanallaştırma, uygulama ve veri.
Örneğin akıllı şehir teknolojisi; trafik akışı, su, gaz, elektrik dağıtımı, güvenlik, hava kirliliği gibi birçok alandaki verileri tek bir merkezde topluyor. Bu da tüm şehir hayatını tek bir merkezden verimli ve güvenli şekilde yönetilmesini sağlıyor.
Örneğin bir gösteri mi yapılıyor; yüz tanıma sistemi sayesinde gösteri yapanların kimlikleri belirleniyor, risk analizi yapılıyor ve güvenlik güçleri bu veriler ışığında yönlendiriliyor. Huawei'in dronları havadan polise destek oluyor ya da şehrin bir bölgesinde hava kirliliği mi artıyor, insanlar uyarılıyor, fabrikaların üretimi durduruluyor. Huawei bunun gibi birçok senaryo üretip sorunu çözecek yazılımlar geliştirmiş. Aslında bu sorunları tespit eden teknolojilerin birçoğu zaten kullanılıyor ama Huawei akıllı şehir çözümü, birbirinden bağımsız şekilde toplanan bütün bu verileri kaybolmayacak şekilde bir yerde toplayıp çözüm önerileri sunarak fark yaratıyor.
80 bin ar-ge ordusu
Huawei aslında Dubai Silikon Vahası Projesi, Pekin e-devlet projesi, Heathrow Havaalanı eLTE Projesi gibi dünya üzerinde 40'ın üzerinde akıllı şehir projesine dahil oldu.
Özetle; etkinlik boyunca Huawei denince akla neden sadece cep telefonu gelmediğini görmüş olduk.
Bu teknoloji devini rakiplerinden ayıran en büyük özellik; yapay zeka teknolojisine yaptığı büyük yatırımlar.
170 ülkede hizmet sunan Huawei'nin 180 bin çalışanından 80 bini Ar-Ge mühendisiymiş.
Tek bir şirketin böyle büyük bir Ar-Ge ordusu varsa, Çin'in 2032'de ABD'yi geride bırakıp en güçlü ekonomiye sahip ülke olacağına dair öngörü daha gerçekçi duruyor.