Amerika'dan sosyal medyaya dalga dalga yayılan nur topu gibi bir Kadınlar Günü akımımız var, sevgili 'meydan okumasız duramayan' okurlar.
Bu kez kadınlar; beğendikleri, ilham aldıkları, takdir ettikleri kadınlara sutyen atarak destek oluyor. Hashtag'i ise #bratoss.
Önce halka açılmaya hazır bir sutyenini kapacaksın. İkinci adımda kameranın karşısına elinde sutyeninle geçip seni etkileyen, ilham veren, ufkunu açan bir kadını ya da kadınları ve onları seçmenin sebeplerini sıralayacaksın.
CHARLIZE GİRİNCE...
Ve sonra bir-iki kadın arkadaşına bu 'meydan okumayı' ('challenge' diyorlar esasen) gönderecek, konuyu onlara paslayacak ve sutyenini kameraya doğru atacaksın.
Amaç; kadınların başarılı, güçlü, hayatın yönünü değiştiren, algılara format atan, mücadele eden, korkusuz kadınlara destek olması... Sutyen de neymiş; biz güçlüyüz, aslan gibiyiz kafası. Çok güzel iş...
Hollywood yıldızı Charlize Theron, siyah sutyenini Afrika'daki gençleri HIV/ AIDS'den korumak amacıyla kurdukları Charlize Theron Africa projesinin başındaki Ashlee George'a fırlatınca, sutyen hadisesi aldı yürüdü tabii.
Ama bu modern diyarların işi... Peki bu iş bize sıçrarsa, olacakları düşünsenize.
Kadın kısmı bu; önce iç çamaşırı çekmecesini açıp ele güne karşı fırlatılmaya uygun bir sutyen bulma telaşına düşeriz.
Seçilen sutyenler en yakın kız arkadaşlara WhatsApp aracılığıyla yollanır, onaylar alınır.
BİZ SENİN İÇİNİ BİLİRİZ!
Hadi diyelim cesaretini topladın, sutyeni attın. O telefon cayır cayır çalacak ve annen aramayacak mı? 'Evladım bir bu eksikti, ayıp değil mi? Niye sutyen atıyorsun?' diye fırça çekmeyecek mi?
İş yerine girerken, 'Bizim müdürler, patron falan benim sutyeni gördü mü acep?' endişesi bünyeye hafif hafif salınmayacak mı?
Eski sevgilin sağda solda 'Heh! Ben onun ne sutyenlerini bilirim, uydurmasın' konuşmaları çekmeyecek mi? (Ne demekse o! Pis eski sevgili kafası işte) Takipçilerin sutyeninin geyiğini çevirmeyecek mi? (Bu kesin onun sutyeni değildir, memeleri dana gibi onun!) Ya da 'Terbiyesiz kadın, sutyen atmaya utanmıyor musun? Unfollow!' mesajları yağmayacak mı? Sokağa çıktığında manav, bakkal, taksi durağındaki abiler sana bıyık altından 'Biz senin içini biliriz içiniii!' bakışları atmayacak mı?
Ünlüler dünyasında ise 'Benim attığım sutyen şu marka, seninki şu marka, benim sutyenim dolgusuz, seninki dolgulu' muhabbetleri dönmeyecek mi? Eylem yapalım derken, iş sutyen savaşlarına varmayacak mı zannediyorsunuz!
Biz en iyisi sutyen değil terlik, teflon tava falan atalım. Daha iyi, daha garanti... Neme lazım...