Çünkü bir günde köşesinde tam dört tiyatro yazısına yer verdiği için. Aslında 'Dünya Tiyatrolar Günü' başlıklı kutuyu da sayarsak beş yazı ediyor...
Kendi çapında kırılması bu güç rekor, eminim Guinness Rekorlar Kitabı'nın da ilgisini çeker.
Şaka bir yana, devasa yüz ölçümüyle medyanın en kıskanılan köşesinde beş yazıda da Dünya Tiyatrolar Günü'nde tiyatronun öneminden bahsetmesi etkileyiciydi.
Cihan Ünal ve Kenan Işık'ın yazıları da 10 numaraydı. Hıncal Abi'nin "Tiyatro öldü!" diyenlere Aspendos'u adres göstermesi de anlamlıydı.
ASPENDOS AYAKTA DA...
Evet, Aspendos 2 bin yıldır dimdik ayakta duruyor ama bir de acı gerçekler var!
Nasıl anlatsam ki! Hani bir 'kavuk polemiği' vardı, Ferhan Şensoy'un kavuğunu Cem Yılmaz'a vermeyeceğini açıklamasıyla gündeme gelen. O röportajı ben yapmıştım.
O röportajda, "Kavuk Cem Yılmaz'a verilir mi?" sorusunu damdan düşercesine sormadım. Soru, "Gelecekte tiyatronun formatı değişirse" diye başlıyordu. Keşke 'kavuk'la birlikte röportajın tamamı tartışılsaydı, tiyatro adına daha önemli konular öne çıkardı.
Ben o soruyu Şensoy'un "Tiyatro bitmiştir. İnsanlar artık tiyatroya gelmiyor. Tiyatronun sinema ya da internetle savaşması mümkün değildir. Bu bütün dünyada aynı. Farklı formatlar aramalıyız. Ben seyirciyi çekmek için sahneye sirk bile kurmayı düşünüyorum" sözlerinin üzerine sormuştum.
Gelmek istediğim nokta şu: Hıncal Abi isterse her gün tiyatro yazısı yazsın, gittiği oyunların genelde gala olduğu için dolu olduğunu düşünmesin ama bu formatla tiyatronun günümüz hayat tarzına uyum sağlaması çok zor.
FORMAT DEĞİŞMELİ
Sinema bile DVD ve internet karşısında yenilmeye başlarken, televizyonlar devasa gücünü tablet ve cep telefonlarıyla paylaşmak zorunda kalırken tiyatronun da izleyici kitlesini kaybetmesinden daha doğal ne olabilir ki?
Tabii ki tiyatro ölmeyecek ama aynı formatta devam ederse izleyici sayısı hep düşecek.
Asıl, tiyatroyu günümüz teknolojisinin yardımıyla farklı formatlara sokarak nasıl yaşatabileceğimize kafa yormalıyız.
Mesela tiyatro oyunlarının online yayınlanmasını, stand-up tarzı daha modern formatlara kavuşmasını düşünebiliriz.
Hatta tiyatrolar dizi formatına bürünmeli... Her hafta bir bölüm sahnelenmeli. Evet, uçuk bir fikir ama en azından format arayışına ilham verebilir.
"Hayır tiyatro ölmez... O hep yaşayacak" edebiyatı yapmak yerine arayışa geçmeliyiz.
Acaba Şensoy şimdi "Keşke seyirci çekmek için sahneye sirk kursaydım" diyor mudur?