Ajda Pekkan benim için zamansızlıktır. Hiçbir tarih veremem size onunla ilgili. Her defasında kendinden yeniden doğar, filmi yeniden başa sarar, hepimizin ruh saatlerinin ayarıyla oynar. "Bu kadın nerede, hangi zamanda?" dedirtir insana. Ama Ajda aynı zamanda 'zamanın' durduğu andır. Çünkü yaşamıştır, biriktirmiştir, özümsemiştir ve bütün biriktirdikleriyle karşımızdadır... Herkesten daha gençtir, günceldir. Sürprizlidir, şaşırtıcıdır. Yıllar önce yüzünü Batı'ya çevirip, içimizden bir Avrupalı sarışın çıkarmış kadındır Ajda. Öncüdür. Her gün nasıl bir başkaysa, Ajda da her gün bambaşkadır... Değişimdir. Çok eğlencelidir ama gevşemez. Disiplindir... Azimlidir, düzenlidir, hırslıdır, mükemmelin peşinde koşar ve yorulur mu? Hiç yorulmaz...
Eğer müzik yapmasaydınız, nasıl bir kadın olabileceğinizi hayal edebiliyor musunuz?
Şarkı söylemek hayatımdaki en önemli şey. Müzikle rehabilite oluyorum. Eğer müzik yapmasaydım çok önemli bir iş kadını olurdum. Müzik benim dünyamı büyütüyor, vizyonumu genişletiyor, daha enerjik kılıyor. Bugün ben, içimdeki sanat aşkıyla ben oldum.
AJDA PEKKAN BENİ YORUYOR
Önce üretmek, sonra bunu kitlelere sunmak, her ayrıntıyla uğraşmak... Nasıl yetiyor enerjiniz bütün bunlara?
Çok uğraşıyorum tabii ki. Bütün bunları başarmak kolay değil. Bunlar öyle bir anda ortaya çıkan işler de değil. Büyük bir çaba. Sen kendine çaba sarf etmediğin zaman hiç kimse seni bir yere koymuyor. Ben önce kendimi bir yere koyuyorum, bir paket hazırlıyorum, ondan sonra kendimi sunuyorum. Bitiyor mu? Hayır. Sonra da buna göre yaşamımı devam ettiriyorum. Ama bu hazırlık süreci hem çok yorucu, hem de çok uzun bir yol. Bunu tek yapabilen benim. Peki bunu nereye kadar yapabilirim ki? O yüzden bu kadar gündemdeyken başka bir yere kaymak istiyorum. Yine şarkı söyleyeceğim ama belki bu kadar gündemde olmayacağım. Her gün Ajda Pekkan'ı yaşamak ve onun peşinden koşmak çok yorucu.
Ajda Pekkan olmak, konuşulmak ve konuşturmak için değil mi bütün bu çabalar? Ajda Pekkan'sız, sadece Ajda ile yaşayabilir misiniz?
Ajda'yla da yaşarım aslında. Mecburen yaşayacağım. Hayat boyu böyle, bu hızla gitmek mümkün değil, çarparsın sonunda. Çok büyük bir hız. Bu hızı yıllardır yapıyorum ama ne yaptığımın şimdi şimdi farkındayım ben. Gaza sonuna kadar basmış durumdayım. Bu hız ve tempo bir ya da iki sene sürer. Ondan sonra acayip bir şekilde yine herkesi şaşırtacak şeyler yapacağım.
Yani içinizden 'Ajda Pekkan'ın dışında bir kadın daha mı çıkacak?
Evet, aynen öyle. Başka bir kadın çıkacak.
Ajda Pekkan'a bir başka kimlik gibi bakıyor ve çok dışınızda tutuyorsunuz. Sahiden bu kadar net ayrılıyor mu o kadın sizden?
Evet, o kadar dışımda Ajda Pekkan. O yüzden de oynuyorum. O kadar da keyifliyim. Bunu öğrendim çünkü. Ajda Pekkan'ı yönetiyorum. İpleri benim elimde, istediğim gibi oynatırım.
Kimseyi kıskanmadığınızı söylüyorsunuz. Aştınız mı bir şeyleri yoksa konum gereği bir strateji mi bu?
'Ben zaten en tepedeyim' tavrı olabilir mi? Hiçbir şeyi kıskanmıyorum. Sadece zamana ait kıskançlığım var. Bir şeyi kaçırdım mı diye korkuyorum. Mesleki olarak hiçbir kıskançlığım yok. Benim derdim kendimle. Kafamın içinde hep koşuyorum, koşuyorum...
Çıtayı hep bu kadar yükseğe koyarak en çok kendinizi yoruyorsunuz aslında?
Evet ama ben böyleyim. Özel hayatımda da böyleyim. En iyisi, en mükemmeli olmalı.
ROLLS ROYCE'A BENZİYORUM AMA HIZ OLARAK FERRARİ İLE YARIŞIRIM
Sizi lüks bir arabaya benzetsek, hangisi olurdunuz?
Rolls Royce poposunu kaldıramayacağına göre Ferrari olması lazım... (Gülüşmeler). Her ne kadar Rolls Royce'a benziyorsam da motor kapasitesi ve hız olarak Ferrari olabilirim. Ne kadar rölantide görünsem de Ferrari'yim ben. Stratejik olarak bazen birde, bazen ikide, bazen üçte gidiyorum. Ama vitesi beşe taktığım zaman çok kötü... Yetiş yetişebilirsen. Neyse ki onu da senede iki ay yapıyorum zaten... Yoksa kayış kopar..
Ajda âşık olunca Ajda Pekkan'a ne oluyor? Peki ben bir soru sorayım. Âşık olduklarında erkeklere ne oluyor?
O iki kadını birbirinden ayırabiliyorlar mı acaba? Erkeklerin en büyük paradoksu bu bence. Keşke onlar benim hep kendime sakladığım Ajda'yı keşfedebilseler...
Herkes sizi konuşurken, siz kendinizle neler konuşuyorsunuz?
'Mutlu ol' diyorum...