İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin eline yüzüne bulaştırdığı şehir tiyatrosunun şaibeli sınav süreciyle ilgili henüz akla, mantığa uygun, adayların öfkesini dindirecek herhangi bir açıklama yapılmadı. Oyuncuların oyunculuk becerilerinin dikkate alınmadığı, sınav esnasında suratlarına dahi bakılmadığı, sınavı kazananlarla ilgili şaibelerin yaşandığı süreçle ilgili isyan eden ve sınavda maruz kaldığı durumu paylaşan aday sayısı her geçen gün artıyor. Örneğin sahne amirliği sınavına giren bir adayın şu açıklaması dikkatimi çekti: "Sahne amiri oyun süresinde nerede durur? Mezun pek çok sanatçı için bu kadar basit sorular dalga geçmek için mi sorulur bilinmez. 'Sahne amirini heceler misin?' dediler, heceledim. Teşekkür ettiler. '3 dakikada gidin rapor yazın' dediler, düşündüm torpilim yoktu, o anda elendiğimi fark ettim."
Bu ve bunun gibi sınavda yaşananlarla ilgili oyuncuların itirazlarına, adalet isyanlarına ve kopan onca gürültüye rağmen kimseden doğru düzgün bir yanıt alamamaları çok sinir bozucu.
"Tamamen özerk bir yapıyız, beğenin veya beğenmeyin eleştiri oklarını bana çevirin" diyerek Başkan Tunç Soyer'i korumaya çalışan Yücel Erten'in Facebook hesabından yaptığı açıklama ise tam bir laf salatası. Bu laf kalabalığıyla hakkı yenen diplomalı oyuncuların ve tiyatroseverlerin nefretini kazanan Erten'in "Her adaya tiradını oynaması, bir şarkıcık söylemesi ve üç beş adımlık dans testinden geçmesi için 15 dakika süre verince; Ramazan'dan daha uzun süre sınav yapmak zorunda kalacağımızın hesabını yapıyordum" şeklindeki talihsiz açıklaması ise adaylara yeterli süre verilmediğinin de kanıtı. Hakkını arayan şeffaflık isteyen adayların ve tiyatroseverlerin 'Hep gayrimeşru ve korsan bir kurum olacaksınız' diye haykırdığı bu sürecin sonu sanırım mahkemede bitecek.
FİŞEKHANE'DE AÇIKHAVA YAZ ETKİNLİKLERİ DE BAŞLADI
İstanbul'un kültür sanat dünyasındaki yeni adresi Fişekhane, normalleşme ile birlikte sanatseverlerin ilgi odağı olmaya hazırlanıyor. Hali hazırda Cocoon'da Contemporary Istanbul Vakfı ve Borusan Contemporary iş birliğinde düzenlenen Hareket Eden Anılar Sergisi'ne ev sahipliği yapan Fişekhane'de açık havada sinema keyfi de başladı. Yakın zamanda tiyatroseverler için de önemli gelişmeler olacak.
Aynı zamanda ünlü sanatçıların yaptığı heykellerden oluşan bir sanat sokağı yapıldığını ve İstanbul'un ilk deniz sahnesinin kurulması için girişimlere başlandığını öğrendim. Şu anki sahne sanatları etkinlikleri ve yeme içme hizmetleri düşünüldüğünde bile bölgede alternatifsiz olan Fişekhane, deniz sahnesi ve giderek artan yatırımların hayata geçirilmesiyle şehrin vazgeçilmezi olmaya aday.
Özak GYO'yu, tarihi dokuyu koruyarak İstanbul'a böyle bir alternatif yapı kazandırdığı ve insanın kendisini yurt dışında başka bir şehirdeymiş gibi özel hissettirdiği için tebrik etmek gerek. Fişekhane'ye gitmişken Ferida'ya da uğramadan geçmeyin. Boşnak mutfağı tatlarıyla fark yaratan restoran yüksek bütçeli yatırımın hakkını ziyadesiyle veriyor.