"YALVARIRIM OĞLUMA BU SIRRI SÖYLEME!"
Nasuh Şadoğlu 30 yıl öncesini anlatmaması için Ayla'ya geldi. "Hazar'a o günü anlatmakla eline hiçbir şey geçmeyecek, zamanı geri alamayız." diye uyardı. Yıllar önce oğlunun hayatını karartırken vicdanı sızlamayan Nasuh Ağa, şimdi korkusundan Ayla'nın kapısındaydı. O günü hiç unutmayacağını söyleyen Ayla, Aslanbeyler'in Hazar'ın sevdiği kızı almasına Nasuh Ağa'nın göz yummasını yüzüne vurdu. Nasuh Şadoğlu 30 yıllık sırrın ortaya çıkmasından korkuyordu.
"SOYADIMIZA YAKIŞIR BİR GELİN ALACAĞIM!"
Hazar kardeşi Cihan Şadoğlu ile birlikte Ayla'nın evini buldu. Ama Nasuh ağa çoktan onlardan önce davranıp, kendince önlemini almıştı. Hazar da kendinden önce birinin Ayla'yı bulup, geçmişle ilgili konuşmamasını tembihleyeceğini adı gibi biliyordu. Korktuğu olmadı. Ayla, geçmişte bir şey yapamamış olmanın pişmanlığını 30 yıldır içinde taşımıştı, günah çıkarırcasına neler yaşandığını bir bir söyledi... Nasuh Şadoğlu Dilşah'ı ailesine gelin olarak yakıştırmadığı için konuşup, oğlundan vazgeçmesini söylemişti. Dilşah'ın samimi arkadaşı Ayla şahit olduğu bu olayı Hazar Şadoğlu'na anlattı.
"SEN NE VİCDANSIZ BİR ADAMMIŞSIN!"
Dilşah, 30 yıl önce yardım istemeye geldiği Nasuh Şadoğlu'ndan destek görememiş ve istenmeyen gelin ilan edilmişti. Nasuh Ağa asklerdeki oğlunun emanetine sahip çıkmamıştı. Ayla'yı da tehdit etmiş, "Söyle o arkadaşına da, artık ne beni ne de oğlumu aramasın!" demişti. Ayla da çaresiz kalmıştı. Bunca yıldır sustuğu için de Hazar'dan af diledi.
HAZAR ŞADOĞLU GEÇMİŞİNE AĞLADI!
Ayla'nın "Sadece seni sevdi, ağlaya ağlaya gelin oldu. Kendini bile öldürmeyi düşünmüş yapamamıştı. İşte bütün gerçek bu!" diyerek anlattıkları Hazar Şadoğlu'nun içindeki koru alevlendirdi. Gözyaşları bu talihsiz geçmişin ateşini söndürmeye yetmiyordu. 30 yılın peşine düşen Hazar bir kez daha dağılmıştı.