DİZİ piyasasında yerleşik bir düşünce var... Okul, askerlik ve polisiye eksenli komedi çektin mi, tutar. Çünkü Türk halkı hâlâ Hababam Sınıfı'nı, Şaban Askerde'yi, Polis Akademisi'ni katıla katıla gülerek izliyor.
Ancak bu 'garanti', dizi ve film yapımcılarını tembelliğe yöneltip kestirme yollara saptırıyor. Öyle ki; okul ve askerlik dizilerindeki karakterler adeta formüle edilmiş, matematik bir denkleme oturtulmuş gibi...
Önce bir yakışıklı jön bulunacak, karşısına güzelce bir kız konulacak. İlk bölümlerde birbirlerinden nefret edecek, sonra aşık olacaklar.
Mutlaka bir tane 'salak' olacak. Mümkünse her mimiğiyle Kemal Sunal'ı çağrıştıracak. Bu tür komedilerin olmazsa olmazlarından biri de saf, Doğulu tip. Onun da karşısına bir adet Karadenizli konulacak ki, coğrafi denge sağlansın.
Her okul ve askerlik komedisinde mutlaka bir de 'delikanlı kız' bulundurulacak.
Erkeklerden daha çok racon kesecek ama bula bula erkekler arasındaki en zayıf, en efemine tipe aşık olacak vs... İMAJ
YENİLEME GÖREVİ
Şöyle bir düşünün bakalım...
Bu tür dizilerden aklınıza kaç tane geliyor. Benimkiler sadece bu sezondan; Pis Yedili, Emret Komutanım, Bizim Okul... Geriye doğru gittiğinizde örnekler daha da çoğalıyor.
Show TV de 'reyting garantili' gibi görünen bu kulvara yeni ürünü Herşey Yolunda Merkez'i soktu.
Dizi, tıpkı meşhur Polis Akademisi serisinde olduğu gibi bir polis kolejinde yaşanan komik olayları konu ediyor. Ama işin içine 'polis' girince, senaryoyu yazmak da hüner istiyor. Hem komedi yaratacaksın, hem de Türk polisini onore edeceksin.
İlk bölümde denge tutturulmuş gibiydi.
Dizinin sosyal misyonu da "Asık yüzlü, korkutucu polis imajını yenilemek, emniyet ile vatandaş arasında köprü oluşturmak" şeklinde çizilmişti.
SEYİRCİYE KELEPÇE LAZIM
Oyunculuklara gelince... İpek Tuzcuoğlu'nun işi zor. Çünkü arada 'sert emniyet müdürü' gibi davranmak zorunda. Bu karakter onun ne gerçek haliyle, ne de 'ipek gibi' görüntüsüyle bağdaşıyor.
İlk bölümde öğrencileri haşlarken, çocuğuna zorla kızan anne gibiydi. Eminim ekran başındaki suçlular ya da suça eğilimliler, "Allah beni de bir gün bu müdürün eline düşürsün" diye dua etmişlerdir! Görünen o ki, dizinin yükü yine Murat Akkoyunlu'nun sırtına binecek.
Dizinin oyuncu kadrosu da, podyumdan ya da ajans kataloglarından seçilmiş gibiydi. Yarışmada gördüğüm ilk andan itibaren "Bu çocuktan dizi oyuncusu çıkar" dediğim ve görüşümü bu sütunlarda da seslendirdiğim Best Model Of Turkey ve Best Model Of World birincisi Berk Atan'ın oyunculuğu eğer doğru ellerde şekillenirse, şov dünyası aradığı romantik komedi oyuncusunu bulur.
Peki Herşey Yolunda Merkez'de her şey yolunda mı?
Pek değil gibi... İlk günün reytingleri pek iç açıcı sonuç vermedi. Galatasaray-Real Madrid maçı; salı gecesi tüm dengeleri alt üst etmiş gibi görünse de, Herşey Yolunda Merkez; Benim İçin Üzülme, Öyle Bir Geçer Zaman ki ve Seksenler'in karşısında 'hoş bir televizyon fantazisinden' öteye geçemeyecek gibi görünüyor. Tabii reyting denekleri, emniyet teşkilatı tarafından tek tek bulunup kumanda aletine gitmesin diye elleri sehpaya kelepçelenmezse...
NOT: Dizinin ismi 'Herşey Yolunda Merkez' olarak konulduğu için biz de aynı ifadeyi kullanmak zorunda kaldık. Oysa yazım kurallarına göre doğrusu; 'Her Şey' yani ayrı kelimeler şeklinde olacak.