Bennu Gerede, dört oğlunu alıp Endonezya'nın meşhur adası Bali'ye yerleşmiş; Instagram'da gezinirken fark ettim. Başta Bennu'nun Bali'de tatil yaptığını sandım ama değilmiş; tası tarağı toplayıp gitmiş! Pirinç tarlaları içinde müstakil bir ev alan Bennu, Bali'de fotoğrafçılık ve tasarımcılık yapacakmış.
Organik tarım, yoga ve şifa yolculuğu derken, düzenini kurmuş bile.
Bennu'nun rahat tavrına ve cesaretine gıpta ettim. Yaşadığımız metropoller, bize yüksek dozda kaybetme korkusu aşılıyor. Hiçbirimiz risk alamaz olduk; korkak insanlara dönüştük. Belki alıp başımı o kadar uzağa gidemem ama yerimde kalarak da beni rahatsız eden şeylerden arınabilirim.
Mesela...
1- İstemediğim, enerjisine tahammül edemediğim insanları hayatımdan çıkarabilirim.
İkiyüzlü insanlarla yaşamaktansa, tek kalırım daha iyi.
2- Oturduğum evi değiştiremiyorsam, evin düzenini ve mobilyalarını değiştirebilirim.
Aynı resme bakmaktan sıkıldıysan; çerçeveyi değil, içindeki resmi değiştir yeter, haksız mıyım?
3- Yeme-içme sistemimi değiştirebilirim.
Sanki yediğim şeylerin enerjisine bürünüyormuşum gibi geliyor.
Ne kadar çok ekmek yediysem, o kadar hamurlaştım ve bir köşede oturup kaldım. Bu yüzden taş devri beslenme biçimine geçiş bana yaradı, devam...
4- Aynı tarz ceket, pantolonlar, aynı renk elbiseler...
En iyisi ihtiyacı olan birilerine vereyim gitsin. Yeni renkler denemeliyim, 'Bana olmaz' diyeceğim kıyafetlerle 'bir başka ben'i keşfedebilirim.
5- İşimi değiştiremiyorsam yeni bir ek iş sahibi olabilirim.
Hem yeni iş demek; yeni insanlar, yeni kafalar ve bakış açıları demek.
Bir Bennu etkisi yaratmaz belki ama 'aynı ben'i tekrarlamaktan çok daha iyidir.