Öncelikle medyada benimle ilgili iki TV kanalında yapılan röportaj sonucunda bana inanıp güvenen, gerek maddi katkıda bulunan, gerekse sıkıntılarımı paylaşan tüm can dostlarıma çok teşekkür ediyorum. Sıkıntıma merhem olan bu birbirinden değerli katkıların ezikliğini daha içime sindirememişken maalesef çocuklarımın babası bir TV kanalında yaptığı röportajda söylediği asılsız beyanlarıyla beni ve çocuklarımı inanılmaz bir şekilde yaraladı ve incitti.
Hazım Körmükçü'nün tarafıma isnat ettiği hususlarla ilgili söz hakkımın doğması nedeniyle açıklama yapmak gereği duydum.
1) 14 yıllık evliliğimiz süresince eski kayınpederim bana "Kızım kazanırken para biriktir" demiş, ben de "Varken dibine kadar yaşarım yoksa avuç açarım" şeklinde cevap vermişim.
Bu çamur at izi kalsın anlayışı ile yaptığı, son derece çirkin, aşağılayıcı, yalan ve uydurma ifade ile hem beni, hem de çocuklarımı toplum içinde küçük düşürmeye çalıştığı açıkça görülmektedir.
Hazım Körmükçü'nün babasıyla aramızda böyle bir diyalog asla geçmediği gibi, bu ifade ne benim tarzım, ne de dünya görüşümdür. Zaten beni tanıyan herkes böyle olmadığını bilmektedir.
Bu yalan ve beni küçültücü ifadeleri kendisinin kaybettiği prestijini tekrar kazanabilmek için başvurduğu bir savunma mekanizmasıdır, acı bir karalama kampanyasıdır.
İŞSİZ KALMASININ NEDENİ KADINLARA UYGULADIĞI ŞİDDETTİR
2) Medyada kendisinin prestijini sarsan beyanatlar vermem nedeniyle sanat camiasındaki tüm kapıların kendisine kapandığını ve işsiz kalmasının sorumlusunun da ben olduğumu belirtmiştir.
Bu da tam anlamıyla suçluluk psikolojisiyle kendini aklamak, çocuklarına ödemek zorunda olduğu ve 5 aydır ödemediği nafakalarına kılıf bulmak için bana attığı çirkin bir iftiradır.
Aksine işsiz kalması kendisinin daha önce bana ve ayrıldığı sevgilisine dolayısıyla kadınlara uyguladığı şiddet nedeniyle olmuştur. İsteyen herkes Google'da arama yaparsa çok kolay bir şekilde bu gerçekle ilgili kayıtlara ulaşabilir.
ÇOCUKLARIMIN TEK EKSİĞİ İLGİLİ BİR BABA
3) Çocuklarını aradığını ancak benim onları babalarına karşı doldurduğumu ve kendisiyle görüştürmediğimi ifade etmiştir. Benim oğlum 17 yaşında kızım ise 14 yaşında ve ikisi de son derece zeki ve olayların farkında olan kendi kararlarını kendisi verecek kadar özgür ve bilinçli derece akıllı çocuklardır.
Tek eksikleri sevgi dolu, ilgili bir baba figürüdür. Elbette zorla kimseye babalık yaptıramayız, çünkü bu duygunun insanın içinde olması gerekir. Oğlum ve kızımla birlikte göğüslediğimiz onca yokluğu, birebir yaşadığımız travmaları, harçlıksız geçirdikleri okul günlerini, o kadar yürekten yaşamışlar ki, çocuklarımın bu duygularını baskı altına almak hangi annenin başarabileceği bir olaydır sorarım size?
Benim oğlum ve kızım babalarının bu aşağılayıcı, küçük düşürücü ifadelerini dinlediklerinde ağlayarak boynuma sarıldılar. Oğlum Ada "Anne, babamın ne sana ne bize böyle davranmaya asla ama asla hakkı yok" diyerek hemen babasını aradı ve telefonda ona öyle bir hayat dersi verdi ki eminim hala kendisine gelememiştir ve kolay kolay da gelemeyecektir.¨