"OĞLUM DEME BANA!"
Askerdeyken babasına emanet ettiği Dilşah'a ihanet edilmiş olması, sevdiğine göz koyanlara babasının engel olmaması Hazar için dönüm noktası oldu. Konağa büyük bir hışımla gelen Hazar'ın "baba!" diye öyle bir bağırışı vardı ki, konakta büyük bir huzursuzluk çıkacağını hisseden evin küçük kızı Gül korkudan kulaklarını tıkadı. Hazar belki de son kez "baba!" demişti. Gözü hiçbir şeyi görmeyen Hazar babasını bir çırpıda sildi. Artık onun Nasuh diye bir babası yoktu, Nasuh'un da Hazar diye bir oğlu.
"BİZE NASIL KIYDIN BABA!"
Şadoğlu soyadına bir canı feda ettiğini Nasuh Ağa'nın yüzüne vuran Hazar Şadoğlu, hesap soruyor ama bir türlü cevaplarını alamıyordu. Hazar ile Dilşah'ın mutluluğunun katili başkası değil kendi öz be öz babasıydı. Karşısında susan Nasuh Ağa'ya kendisinin de artık diyeceği kalmamıştı. Artık sen benim babam değilsin!" diyen Hazar Şadoğlu konağını terk etti.
OĞULLARI NASUH AĞA'YI TERKEDİYOR!
Sevdiklerinin dünyasını mahvedip, onları mutsuz eden Nasuh Ağa oğulları karşısında söyleyecek sözü yoktu. "Senin Azize'den hiçbir farkın yok!" diyen Cihan da evi terk etti. Abisine destek veren Azat da onunla birlikte konaktan çıktı. Susmakta ısrar eden Nasuh Ağa, evlatlarını bir bir kaybediyordu.