Ünlü oyuncu Hakan Eratik, atv dizisi Üvey Anne'de 'Mete' karakteriyle ekrana geliyor. Eşini aldatan ve oğluyla arası bozuk olan 'Mete'yi oynayan Eratik, radyoculuktan oyunculuğa geçiş hikayesini, diziyi ve özel hayatını anlattı.
'Üvey Anne' büyük ilgi gördü ve sevilen bir iş oldu. Canlandırdığım Mete Sönmez çok heyecan verici. Hayatı sürprizlerle dolu. Yaptıkları ve yapabilecekleri Hakan Eratik olarak aklımdan bile geçiremeyeceğim sertlikte ve marjinallikte. Her oyuncu böyle çok karakterli bir tipi canlandırmak ister.
Monotonluk sadece evlilikte değil, tüm ilişkilerde sorun yaratabilecek bir durum. Hayat bile çekilmez olur fazlasıyla monotonlaşırsa. Ancak 'Mete'nin tek açmazı monotonluk değil. 'Serap'ın güzelliği, çekiciliği ve zekası da var. Mete, hayatını asla tekdüze yaşamamış ve yaşamayacak olan bir adam. Buna rağmen eşi 'İpek'e öyle bir aşık olmuş ki... Ta ki karşısına 'Serap' çıkana kadar. 'Mete'; zaafları olan, bu dünyanın dertleriyle hemhal olmuş sorunlu biri. Belki daha önce defalarca yaptığı aldatma eğiliminde ilk kez yakalanmış olabilir. 'Mete'nin yaptığını nasıl açıklarsınız?' diye soracak olursanız, her koyun kendi bacağından asılır. Beni hiç ilgilendirmez. Hakan Eratik ise asla aldatmadı. Boşanma sebepleri çok farklıydı.
ÇOCUĞU KOZ KULLANMAK ZAVALLILIK
Boşanmak bazı durumlarda biraz zor olabilir ama bunun üstesinden gelmek zorundadır her ana-baba. Çünkü; kendi egomuz, hatamız ya da tercihlerimiz yüzünden çocuklarımızı cezalandırmaya hakkımız yok. Hele hele çocuğumuzu birbirimize karşı koz olarak kullanmak zavallılıktır bana göre.
Boşanma sonrası en çok dikkat ettiğimiz ve üzerine titrediğimiz varlığımız kızımızdı. Üçümüz de psikolojik ve pedagojik yardım alarak ve birbirimize destek olarak hallettik birçok şeyi. Tabii bunlar hep dile kolay, birtakım fedakarlıklar ve kabul edişler gerektiren süreçler. O kadar da kolay olmadı.
Nasıl bir babayım? Aynı soruyu kızıma da sormak gerekebilir ama ben çok iyi bir babayım kendi açımdan. En azından çabam ve arzum bu yönde.
Ben hiç aldatıldım mı bilmiyorum. Ama bildiğim başka bir şey var aldatan kendini aldatmıştır. Aldatmanın çeşitleri ve boyutları olduğunu düşünüyorum. Erkekler açısından genel olarak hayvansal ve 'primitif' içgüdülerin esiri olmak... Bu erkekleri aklamak için kullandığım bir açıklama değil. Keza marifet, o güdülere ve duygulara rağmen sabredip günaha girmemekte. Kadınların aldatması ise duygusal oluyor.
'Mete', oğlu ve eşini kaybettiği için çok pişman, onları geri kazanmak için elinden gelen çabayı gösteriyor. Ancak istikrarlı bir dönüş ve barış beklemiyorum şahsen. Çünkü 'Mete'nin şirazesi kaymış durumda. Ancak hayat neler getirir bilemeyiz. Ne güzel demiş Hz. Mevlana: Olmaz dediğin ne varsa hepsi olur. Düşmem dersin düşersin, şaşmam dersin şaşarsın. Öldüm der durur, yine de yaşarsın.
20 senedir setlerdeyim. Öğrenmeye devam ediyorum. Öğrenmenin hiç bitmediği ve bitmemesi gerektiği bir meslek oyunculuk. Bana göre tutku yaratan tarafı da zaten bu deneyim yolculuğu. Canlandırdığım her karakteri daha çok sevmeye ve değer vermeye başladım tecrübem arttıkça. Ve dolayısıyla her biri için daha fazla emek harcıyorum. Bunun işime ve birlikte çalıştığım insanlara karşı bir sorumluluk ve saygı göstergesi olduğunun bilincindeyim.
OYUNCU OLMAYA 11 YAŞINDA KARAR VERDİM
Oyunculuk 10'lu yaşlarımın ilk yıllarından beri yapmak istediğim bir meslek. Ancak hayat bazen yanlış seçimler yaptırtıp doğruyu buldurtabiliyor. Oyuncu olmak istememdeki en büyük etkenlerden biri semtimizin parkına kurulmuş bir sahnede 11 yaşımdayken izlediğim bir oyundu. Yıllar sonra Nejat Uygur ve ekibinin oyununu da izleyince isteğim tutkuya dönüştü.
Şöhret alıştığım bir duygu; hani güzel bir manzarası olan evde yıllarca yaşamış biri için o manzara, ilk defa görmüş birinden daha az heyecan verici bir şeydir ya, öyle bir şey. Ama tabii istediğim her şeyi her yerde yapabilme şansım azaldı. Hayatım kısıtlandı ama bundan şikayetçi değilim.
KUTSİ BENİ SETTE ÇOK GÜLDÜRÜYOR
Sette Kutsi çok eğlenceli, beni çok güldürüyor. Birlikte oynarken gülmemek için dilimi ısırdığım ve gözüne bakamadığım anlar oluyor. Ama daha tecrübeliyiz artık ikimiz de birbirimize karşı çünkü bu üçüncü işimiz. Adamı o kadar seviyorum ki bir daha gelse yeni iş yine oynarım seve seve.