Bu çabalamanın keyfini sürdünüz mü?
Kendi dişinizle tırnağınızla yaptığınız işin verdiği keyif başka. Onun verdiği güven öyle bir şey ki herhangi bir ortama girdiğinizde kendinizden büyük bir emniyetle hareket edersiniz. İşte bu sizin mesleğinizdir, mesleğinizle kazandığınızdır.
Kendinizi şanslı buluyor musunuz?
Evet, çok şanslıyım. Yetiştirildiğim kültür zenginliği bütün hayatıma yansıdı, yoksa tek yönlü olurdum. Şanslı doğdum ama sonrasında da hep çabaladığım bir hayatım oldu. Bu hayatın içinde büyük emek var. 66 yaşındayım hâlâ çabalıyorum.
Peki, artık şöyle arkama yaslanıp dinleneceğim, artık işi bırakıyorum demeyi düşündüğünüz oldu mu?
Ben hiçbir şey yapmazsam ölürüm. Alzhemeir olmadıktan, büyük bir hastalığa yakalanmadıktan, beklenmedik ruhi bir çöküntü olmadıkça işimi bırakmam. Allah korusun tabii ki. Öyle bir şey olursa da yine kafamı çalıştırmaya çalışacağımı sanıyorum.
Sizi geleneksel ile moderni harmanlayan işler yapmaya iten etkenler nelerdi?
Bilgi Üniversitesi'nde 14 yıl tasarım dersi verdim. Tasarım dünyasının bugün ihtiyacı olan yeniliklerin birçoğu geçmişin dünyasının yeniden keşfinde saklıdır. Türk tekstilleri, halıları çok kıymetli olmasına rağmen onlar bile Avrupa'dan geliyordu, Bu toprakların neden kendi kültürünün zenginlikleri ile övünmediği beni çok rahatsız ediyordu. Londra'daki Victor&Albert Müzesi'nde Türk tekstillerini ve çinisini keşfettim, anneannemin giydiği elbiselerden tanıdım. Ardından tezimi halılar üzerine yazmaya karar verdim.
DOHA'DA İLK İNCE İŞÇİLİĞİ BİZ YAPIYORUZ
Şu an hangi projeler üzerinde çalışıyorsunuz?
Londra'da her yıl gerçekleşen dünyanın en önemli eserlerinin bir araya toplandığı Uluslararası Sanat Fuarı MasterPiece London'ın Vip Room'unu ve 5 yıldır üzerinde incelikle çalıştığımız Galataport'ta yolcu salonunu da içeren 4 binadan oluşan Peninsula Oteli'ni çiziyoruz. 1 yıla kadar biter. Umman'da 3000 metrekareden oluşan ev yapıyoruz, Ürdün'de projemiz var, Katar'ın başkenti Doha'da farklı projeler yapıyoruz.
Katar'da neler yapıyorsunuz?
Doha'nın ilk ince iş yapan insanlarıyız ve yıllar içinde çeşitli farklı işler yaptık; Friday Mosque, Golden Mosque, Sukhar Pasha Restaurant. Doha'da ayrıca çok farklı Osmanlı el işçilikleri ile zenginleştirilmiş bir çadır tasarımı ve inşaat yaptık. Şu anda Doha Dünya Kupası tanıtımında yer alacak ikonik yapılardan birinin cephe çizimlerini ve iç mimari tasarımı da yapıyoruz.
Bir Türk olarak yurt dışında yaptığınız işlerle bizi en iyi şekilde temsil ediyorsunuz. Bu size nasıl hissettiriyor?
Kültürümüzü bugünün anlayışında yorumlayarak bir çizgi bırakmaya çalıştım ve bu topraklarda yaşayan insanlardan izler taşıyor, benim milliyetçi anlayışım bu.
CAMİ TASARLAMAK BAMBAŞKA BİR DUYGU
Cami tasarımı yapan ilk kadınsınız. Nasıl bir deneyimdi?
İlk önce korkuttu 'Yapabilir miyim?' diye ama sonra fark ettim ki zaten camilerle ilgili çok şey biliyorum. Cami tasarımı işi geldiğinde Londra'da modern sanat dalında ödül almıştım ve Şakir Ailesi'nin 3 evini yapmıştım. Camiyi tasarlarken kadın olarak değil modern bir insan olarak ürktüm. Çünkü etrafımdaki modern mimarlar arasında cami tasarlamış ve inşaatın teslimine götürmüş hiç kimseyi tanımıyordum. Manevi olarak bambaşka bir duygu. O ilk camiden sonra 12 cami tasarladım ve Katar'da bazılarının inşaatını da üstlendik. Eşim çok kıymetli teologlarla çalışıyordu ve Kuran-ı Kerim'i ve İslam'ı çok iyi biliyordu. Ben de aynı kültür içinde büyümüştüm.
Nasıl bir ortamda büyüdünüz?
Benim anneannem hafızdı, Kuran-ı Kerim'i çok iyi bilirdi ve ben Müslümanlığı çok iyi bilerek büyütüldüm. İbadet olarak çok ağır çalışmayı seçtim ve aileme, ülkeme faydalı işler yaptığımı düşünüyorum.