Dikkat! Dikkat! Bu not öyle geçilecek cinsten değil. Dikkat! Dikkat! Amanın
Haşmet (Babaoğlu) neler yazmış öyle! Pazarları en büyük zevklerimden biri gazeteleri alıp tek başıma koltuğa kurulmaktır. Her pazar ilk iş Haşmet'in pazar notlarını okurum. Hayatımdaki Haşmet eksikliğini gidermekte birebirdir çünkü... Haftalık Haşmet dozumu bir kere şıp diye alıveririm çünkü... Aşka, hayata ve ilişkilere Haşo bakış açısından bakıp sonra da yazdıklarının üzerine SMS döşenirim kendisine.
ALTAN DÜNDAR MUHTAR
Bu hafta yazısını okumaya başladım;
'Bir insanı sevmek onu tanımaktan kolay mıdır? Galiba...' cümlesiyle. Okudum, okudum... Ana! Sondan bir önceki not bomba! Bir tokat! Şöyle yazmış:
'Bodo Kirchoff'un 'Kum Adam' romanının kahramanlarından biri kadınları iyi ve derin biçimde anlatabilen erkek yazarlar hakkında şöyle der: "Kadınları doğru ve etkileyici anlatıyorsa, kendi hayatında onları ezdiğinin kanıtı sayılmalıdır bu! Bu bir yazarlık becerisinden çok bir tür yamyamlıktır. Belli ki, kadınların acısı ile beslenmiş adamdır!" Vayyyy!!!!! Haşo bu cümleyi köşesine taşıdıysa doğru kabul etmiştir, altına imzasını atmıştır değil mi? Hadi düşünelim bakalım kadınları iyi ve derin biçimde anlatan erkek yazarlarımızı... İlk anda akla gelenler:
Ahmet Altan, Can Dündar, Reha Muhtar, Tuna Kiremitçi listeye girer mi bilmem ve ve veeee Haşmet! Yamyamlar siziii!!!!
BU NOTU UNUTMAYIN!
Yoksa bu bir itiraf mı Haşo?
Kadınları ezdiğinin bir kanıtı mı müthiş kadın yazıların? Yoksa yoksa ve de yoksa sen bizim acılarımızdan mı beslendin?
Yoksa ben yıllarca Kakılmış'tan halliceydim de haberim mi yoktu? Cesur bir not olmuş! Doğru olduğuna inanıyor muyum? Cesur bir cevapla: Eh evet! evet! Yukarıda yazdığım isimleri biraz düşünürseniz siz de onaylarsınız. Yani yazarlarımızın uzaklardan janjanlı kadın yazılarını okuyup, iç geçirmeden önce, onları beyaz atlı prens sanmadan üç vakit önce bu notu siz de aklınızda tutun. Eee iyi yazar, iyi sevgili olacak demek değil ki?