Yerli koronavirüs aşısı Turkovac'ın faz-3 çalışmasının devam ettiği beş merkezden biri olan Kayseri Şehir Hastanesi'nde gönüllülere yapılan aşılanlardan müjdeli haber geldi. Aşının yapıldığı 46 kişide herhangi bir yan etki görülmedi.
Dr. Ayşin Kılınç Toker, sürecin güzel bir şekilde devam ettiğini açıkladı: "İnşallah bu sürecin sonunda faz-3 çalışmalarında yan etki görmediğimiz, etkinliği de kanıtladığımız takdirde kısa bir süre içerisinde tüm Türkiye genelinde seri üretimle kış gelmeden yaygın bir şekilde aşılamayı başlatacağız."
Koronavirüs aşıları; ABD, İngiltere, Avrupa (ortak çalışma), Çin, Rusya ve Hindistan'da geliştirildi ve büyük oranda da bu ülkelerde kullanılmaya başlandı.
ÇOK ZOR BİR İŞ
Aşı geliştirmek hem maddi hem de bilim insanı kaynağı açısından zor iş. Dünyada ekonomisi en güçlü ilk beş ülke arasında ABD, İngiltere, Almanya ve Çin de yer alıyor. Hindistan yedinci, Rusya ise 12. sırada. Yani güçlü ülkeler aşıyı geliştirebildi!
"Türkiye aşı geliştiremez. Biz de o teknoloji ve kaynak yok" diyenler şimdi ne düşünüyor acaba?
'Kötü yönetiliyor ve ekonomisi iyi değil" denilen Türkiye, yakında koronavirüs aşısı üreten güçlü ülkelerin arasına girecek!
***
HAZİRANDA İSTİFA ETMELİYDİ
İki gün önce Hollanda maçı için 'Bozguna uğrayabiliriz' başlığı atmıştım. A Milli Futbol Takımı'nın kötü oyununu gören herkes aynı şeyi düşünüyordu zaten.
Şenol Güneş, Avrupa Futbol Şampiyonası'nda sıfır puan çektiğinde istifa etmeliydi. İnat etti, istifa etmedi. Ve Hollanda'ya 6-1 yenilerek rezil olduk, Dünya Kupası'na katılma şansımız azaldı.
Güneş basın toplantısında "Ben buraya kendimi zorla getirmedim. Bana yalvardılar..." dedi. Lafı geveledi, yenilgiden sorumlu olduğunu belirtti. "Düzen öyle, şeytanlık mı var başka bir şey mi var bilmiyorum" gibi saçma sapan bir laf etti! "Benim maaşım, konumum neden konuşuluyor anlamış değilim" dedi ve yine istifa etmedi! Yoksa Güneş "Verin 52.5 milyon TL tazminatı gideyim" mi demeye getiriyor? Keşke Güneş de Fatih Terim gibi tazminatını Çocuk Esirgeme Kurumu'na bağışlasa.
Güneş hâlâ istifa etmiyorsa saygınlığı da, aldığı maaş da tartışılır! Hollanda, efsane hoca Louis van Gaal'a yılda 500 bin Euro veriyorken, Güneş yılda 3.2 milyon Euro'yu hak ediyor mu?
Yeni bir hoca ile zararın neresinden dönersek kârdır!
***
VERGİSİZ 'HAVA PARASI'
Hürriyet'ten Burak Taşçı'nın haberine göre; İstanbul'da taksi plakası sahipleri, Oto Center'daki galeriler vasıtasıyla kiracıyı görmeden plakalarını teslim ediyor. Günümüzde kiralık plaka fiyatları aylık yaklaşık 9500 lira. Ancak alınan kiradan ve verilen kiralama hizmetinden vergi alınmıyor. Kiralama işini yapan komisyoncu galericiler fatura kesmediği için her yıl aldıkları "hava parası" ücretini vergisiz şekilde kazanıyorlar. Hava parası her yıl bir kira bedeli olarak galericilere kiralayanlar tarafından ödeniyor.
Ee böyle güzel, vergisiz kazanç elde edenler taksi sayısının artmasını istemez! Taksi plakası ev kirasından daha çok kazandırıyor! Bir de taksi ücretleri artsın istiyorlar.
Bu çarpık taksi sisteminin kaybedenleri ise; her günü zamana karşı yarışıp hem plaka kirasını hem de ekmek parasını kazanmak zorunda olan taksi şoförleri ve artık trafiğin yoğun olmadığı zamanlarda bile taksi bulamayan müşteriler. Çünkü şoförler plaka kirasını çıkarmak için ya turist kazıklamaya çalışıyorlar ya da trafiğin yoğun olmadığı uzun mesafe müşterisi arıyorlar!
Türkiye'de en çok vergi veren, en çok üreten İstanbul halkı bu kötü taksi sistemini hak etmiyor! Devlet artık kangren olmuş bu taksi sorunu çözmeli.
***
ÇALIŞMAYAN GÖÇMENLER NE OLACAK?
Danimarka'da göçmenler, eğer düzenli bir iş bulamazlarsa, aldıkları sosyal yardımların karşılığında haftada en az 37 saat çalışmak zorunda kalacak.
Hükümet ilk etapta 20 bin kişiyi belediyeler aracılığıyla iş bulmaya zorlayacak. İş bulamayan göçmenler, istihdam edilmeleri için plajlarda sigara izmariti veya plastik atıkları toplayacaklar. Danimarka 35 bini Suriyeli olmak üzere 500 bin göçmene ev sahipliği yapıyor. Bize göre göçmen sayısı çok az ama çalışmayan göçmenlere tahammülleri yok!
Türkiye'de göçmenlerin iş gücüne katkısı yüksek lakin uyum sorunu yaşayan, çalışmayan göçmenler de var. Biz de çalışmayan göçmenleri topluma faydalı olacakları alanlara yöneltebiliriz.
***
AB'NİN YAPTIĞINI YAPALIM!
AB komisyonu, akıllı telefonlar ve tabletler için beş yıl boyunca güncellemelerin uygulanmasını ve yedek parça teslimatının ise en fazla beş iş gününde tamamlanmasını planlıyor. Alman hükümeti "Bu yetmez" dedi ve yedi yıl boyunca güvenlik güncellemeleri yayınlamasını ve yedek parça fiyatlarını artırılmamasını talep etti.
Apple, Google ve Samsung gibi teknoloji şirketlerini temsil eden DigitalEurope, bu isteklere karşı çıkıyor. Üç yıl boyunca güvenlik güncellemesi sunmak istiyor ve 'yedek parça tedariği piller ve ekranlar gibi parçalarla sınırlanmalı' diyor.
Kısacası pazarlık devam ediyor. Son sözü ise AB komisyonu söyleyecek!
Akıllı telefon ve tablet üreticileri, güvenlik güncellemesi yapmayarak ve yeterli yedek parçayı piyasaya sürmeyerek insanları sürekli yeni model telefon almaya zorluyor. Hatta bazıları yaptıkları rutin güncellemelerle telefonları yavaşlatıyorlar.
Eğer Almanya'nın istekleri kabul edilirse, insanlar telefon ve tabletlerini daha uzun süre koruyacak ve yeni telefon satışları düşecek.
Türkiye de son dönemde teknoloji ve internet devlerinin yaptığı haksızlıklara karşı mücadele ediyor.
Umarım bu mücadelenin alanı AB'nin alacağı son güncelleme ve yedek parça kararlarıyla genişletilir. Sürekli telefon değiştirmekten bıktık, resmen kazıklanıyoruz!
***
Altyazı
'Hayatının amacını, mutlu olduğun yerde ara.' (Taare Zameen Par)