Yarın ilk bölümüyle atv'de başlayacak olan 'Can Kırıkları' dizisinde 'Leyla' adlı bir polisi canlandıran Hande Doğandemir'le diziyi ve rolünü konuştuk...
- 'Can Kırıkları' hangi özellikleriyle sizi cezbetti?
'Can Kırıkları'; hikayesi çok başarılı, aksiyonu yüksek bir kadın draması. Benim en çok içinde yer alma sebebim ise canlandırdığım 'Leyla'. Senaryoyu ilk okuduğumda "Ne kadar güzel yazılmış bir kadın karakter" dedim. 'Leyla'; o kusursuz, iyi, saf, aşık olunan kadınların aksine çok güçlü, hırslı, kararlı, korkusuz ve inatçı bir karakter. Dizide 'Leyla'nın dışında 'Zeynep'in öyküsü de var. Biliyorsunuz günümüzde erkek egemen hikayelerin çoğunluğu tartışılmaz. Böyle bir zamanda bir kadın hikayesi anlatırken dramı ve aksiyonu buluşturabilmesi ilgimi çekti. Çok farklı ve iddialı bir iş.
- Dizide rolünüz gereği silah kullanıyorsunuz. Silahlı halinizi sevdiniz mi?
Çok sevdim, zaten istediğim de buydu; daha öncekilere benzemeyen bir karakteri canlandırmak. Silah eğitimi almak bana hem çok yardımcı oldu, hem de beni çok motive etti. İlk defa aksiyonu yüksek bir hikayenin merkezindeki bir karakteri canlandırıyorum. 'Leyla'da hiç görmediğiniz bir Hande göreceksiniz. Ben daha önce bu kadar sert ve maskulen bir karakteri oynamamıştım. Öncelikle kendi hedefimi ve hayalimi gerçekleştirmiş oldum.
- 'Leyla' size ne kadar benziyor?
'Leyla' çok maskülen, doğal ve sert bir karakter ama bir yandan da çok esprili, eğlenceli, inanılmaz da rahat. Ama altında farklı bir hikaye var. 'Leyla' ile bir kadının dönüşümünü göreceğiz. Canı yanan bir kadının intikam için neler yaşadığını ve bu yolda göze aldıklarını izleyeceğiz. Kendisinin omurgalı, dik bir duruşu var hayata karşı. Adalet ve hak kavramlarına verdiği değer 'Leyla' ve beni buluşturabilir. Benim 'Leyla' kadar hırslı ve kin tutan bir yapım yok. Ben genellikle içime atarım ya da zamanla önemini yitirir. Ben ilahi adaletten yanayım.
ESKİ DOSTTAN DÜŞMAN OLUR
- 'Zeynep' ve 'Leyla'nın yolları nasıl kesişmiş?
'Zeynep' ve 'Leyla', yakın iki arkadaş. Bir gün talihsiz bir olay yaşıyorlar ve sonra bir daha hiçbir şey eskisi gibi olmuyor. Hayat onları büyük bir sırra ortak ediyor.
- Eski dosttan düşman olur mu?
Olur çünkü hayat değişir, zaman değişir, hisler değişir. Bazen de hayat birbirinizi suçlayacak olaylar yaşatır size.
- 'Leyla'yı gelinlikle uçurumun kenarında aşağı düşerken gördüğümüz bir sahne var. Öldü sanılıyor ama ölmüyor...
'Leyla' öyle bir adama aşık oluyor ve başına öyle bir şey geliyor ki, onu hayatta tutan tek şey, o günün intikamını almak oluyor. Adalet kavramını hayata geçirmenin yolunu polislikte buluyor.
- Çekimlerde sanırım talihsiz bir sakatlık da yaşadınız...
Dizi için detaylı silah eğitimi aldık. Mesela fragmanda 'Neden parmağınız tetikte değil?' diye yazan olmuş. Biz ne öğrendiysek onu yapıyoruz. Ben boks dersleri de alıyordum ama maalesef o talihsiz olayı yaşadım. Toparlandım ama bir süre ağır sporlardan uzak kalacağım.
EKRANDA ÇOK GÖRÜNMEK BAŞARI DEĞİL
- Yakın zaman öncesine kadar özel hayatınızla alakalı haberlerle gündeme geliyordunuz...
Şu an kendimi çok güçlü ve huzurlu hissettiğim bir dönemdeyim. Bazen hayatta hayallerinizle buluşmanız için bazı kapıları kapatıp kendinize dönmeniz gerekiyor, ben tam da bunu yaşıyorum.
- Kariyerinizde başarılı olduğunuzu düşünüyor musunuz?
Ben olduğum yerden mutluyum. Ekranda çok görünmek bir başarı tanımı değil, ben hayal ettiklerimi yapabiliyor muyum ona bakıyorum. Geçen sene iki sinema filminde yer aldım. 2018'i de bir film ve bir dizi projesiyle kapatıyorum.
HİSLERİME SONUNA KADAR SAHİP ÇIKARIM
- Aşk için 'Değeri bilinmesi gereken bir duygu' demişsiniz. Değerini bildiğini düşünüyor musunuz?
Kesinlikle. Kendimle ilgili en emin olduğum şeylerden biridir hislerime sahip çıkmak. Sonuna kadar da savaşırım. Ama belli yaştan sonra maceraya gerek yok; bu hisler karşılıklı değer görüyorsa anlamlı. Bir de bu değeri önce kendine dürüst olup kendine saygın için vereceksin ki başını yastığına koyduğunda vicdanın rahat olsun. Önce kendime dürüst oldum. Yaşadığım her şeye teşekkür ederim.