Evden 'Hamama gidiyorum' diye çıkıp gece yarısı Kürşat Başar'ı dinleyerek günü sonlandırmak... İşte benim stilim! Cumartesi yazımda Laura Vanderkam'ın 'Başarılı İnsanlar Kahvaltıdan Önce Ne Yapar?' adlı kitabını yazmıştım. Kitap özetle; sabahlarımızı ve hafta sonumuzu kullanma şeklimizin, hayattaki verimimizi nasıl artırdığını anlatıyordu. Sabahları erken kalkmak, kendine, sağlığına, ailene ve düşünmen gerekenlere zaman ayırmak, bizi işimizde daha başarılı yapıyormuş. Hafta sonları ise sosyalleşmek ve kendimize iyi gelen şeyleri yapmak müthiş fayda sağlıyormuş.
TOKSİNLER GİTTİ!
O zaman madem yazıyı yazdım, uygulayayım dedim. Cumartesi sabah arkadaşım Sevtap'ı arayıp "Hadi hamama gidiyoruz, bugün bizim!" dedim. Kızlar, bu arada size hamama gitmeniz için çok iyi bir sebep söyleyeyim... Top modellerin, formlarını koruma eylemleri listesinin başında, düzenli hamama ve masaja gitmek var. Hem ödem atılıyor, hem de yağ yakımına yardımcı oluyor. Neyse biz top model değiliz, onu Adriana Lima düşünsün; biz tamamen sefamızın peşindeyiz. O toksinler atılacak!
Hamam merakım meşhurdur, bu kez Beşiktaş'taki Shangri-La Hotel'in Chi SPA'sını deneyeyim dedim. İyi seçim mi? Yüzde 100. 'Kendine iyi gelen bi' şey yap evladım' diye salık verdiler; önce hamam, sonra masaj. Mis... Ardından Zorlu Center'a gittik. Karnımız aç; ne yesek, nerede yesek derken, Lucca'cıların Cantinery'sine girdik. Cantinery'nin dışarıdaki masaları ağzına kadar dolu ama içeriye rağbet yok. Garson sordu; "Dışarıda mı oturmak istersiniz?" Dedim, "Kesinlikle içeride oturmak istiyoruz. Böyle güzel ortamda oturmayacaksam, niye buraya geldim... Sandviç alır, meydanda yerdim." Bu çıkışlarım da beni öldürecek! Cantinery bomba bir yer, bayılıyorum. En çok da hamburgerine bayılıyorum ama bu kez sağlıklı beslenmekten sebep palamut ızgarayı seçtim. Yanındaki yeşil salata için her gün buraya gelebilirim, evet! Cantinery'den sonra duyduk ki, yine Zorlu Center'daki Zanzibar'da canlı müzik varmış. Çarşamba ve cumartesi geceleri Kürşat Başar Orkestrası sahneye çıkıyormuş. Program saat 22.30'da olunca dedim; kendimizi şımartmaya devam, Zanzibar'a gidiyoruz. Ahhh keşke daha önce gitseymişim. AVM'nin üst katında bulunan Zanzibar; nefis döşenmiş, çok hoş bir restoran. İçi ferah ve seksi. Arka tarafsa bar ve canlı müzik. Kürşar Başar Orkestrası, solist Seran Bilgi ile sahneye çıktı. Piyanoda ise Burçin Büke...
Fransızca, İngilizce ve tabii ki Türkçe'den oluşan harika bir repertuvarları var. Kadınlar en şık kıyafetlerini giymişler, erkekler ceketlerini almışlar.
Uzun zamandır, bir yerde bu kadar keyif aldığımı hatırlamıyorum. Gece 01.00'de eve geldiğimde yüzümde kocaman bir gülümseme... Bundan sonra eve kapanmak, ona buna kafayı takmak yok.