Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri, bu sene de birbirinden değerli isimlere verildi.
Ülkemize yaptıkları çalışmalarla katkı sağlamış insanlara yaşarken hak ettikleri değeri göstermek çok önemli. Böyle kıymetli sanatçı ve bilim insanlarının Türkiye Cumhuriyeti'nin en üst makamı tarafından ödüllendirilmesini çok anlamlı buluyorum.
Ödül sahipleri arasında, ilk dikkatimi çekenler Türker İnanoğlu ve Erol Sayan oldu. 82 yaşında olan İnanoğlu; 61 yılını sinemaya adamış bir isim. Röportajımda sinema aşkını "Gece gündüz azimle çalıştım. Bir daha dünyaya gelsem yine bu mesleği seçerdim" sözleriyle dile getirmişti. Sadece sinemada değil, TV dünyasında da birçok ilklere imza attı.
İlk videoyu ülkemize İnanoğlu getirdi.
Özel televizyonlar için birçok program yaptı, dizi çekti. Ödülünü almaya tekerlekli sandalye ile gelen ustanın gözlerindeki mutluluk görülmeye değerdi.
VEFA ÖDÜLÜ ERSOY'A
Müzik alanında ödül alan Erol Sayan ise Türk müziğinin yaşayan en kıymetli ismi. Milli kültürümüzün önemli unsurlarından biri olan Türk müziğine 65 yılını adadı Sayan. Yaptığı bestelerle, yetiştirdiği sanatçılarla kendi öz müziğimizi yaşatmak ve yeni nesillere sevdirmek için büyük bir çapa içinde hâlâ. Bunu da törendeki konuşmasında "Bu güzel tavsiyeye, desteğe, bu değer verişe aynen karşılık vermek üzere bugünden itibaren daha güzel eserler vermek üzere çalışmaya başladık" sözleriyle dile getirdi usta müzik adamı. 82 yaşındaki Sayan'ın kendi öz değerimiz olan Türk müziğine olan bağlılığı beni çok etkiledi.
Ödüle layık görülen fotoğraf sanatçısı İzzet Keribar da, aynı üniversitede çalışmaktan mutluluk duyduğum Osmanlı tarihçisi Prof. Dr. Mehmet İpşirli hocam da yaptıkları çalışmalarla bizlere rehberlik ediyorlar. Vefa Ödülü ise Mehmet Akif Ersoy'a verildi. Bu seneki Vefa Ödülü'nün İstiklal Marşı'mızın şairine verilmesi bence önemli bir mesaj da içeriyor. Ersoy, bilindiği gibi kurtuluş mücadelesi ruhunu en iyi anlatan şairlerimizin başında geliyor. İçinde bulunduğumuz bu hassas dönemde, Kurtuluş mücadelesi ruhuna dönmemiz ve tekrar o birlik ruhunu yakalamamız, ülkemizin geleceği için çok önemli. Böyle bir süreçte, ödülün Ersoy'a verilmesini çok anlamlı buluyorum. Ödül alanların yaşadıkları topraklara üretimleriyle katkıda bulunmaları ve kalplerindeki çalışma azmi bize örnek olmalı.