Haber bülteni izlemek iyiden iyiye sabır işi haline geldi. Çünkü birbiri ardına gelen cinayet, taciz, şiddet ve vahşet haberleri cümleten psikolojimizi bozuyor. İş sadece bununla da kalmıyor. Bunca haber bombardımanına tutulan insanlar, şiddeti sıradanlaştırıp 'hayatın normal akışı içindeki rutin olaylarmış gibi' algılama yanlışı içine düşüyorlar.
Okurumuz Cihan Yaşar da, şiddet haberlerinin bültenlerde sadece 'vukuat' olarak yer alıp cezai sonuçlarının ekrana taşınmamasını sakıncalı bulduğunu dile getirmiş.
İşte okurumuzun dikkate alınmaya değer önerisi:
"Sayın Aytuğ; öncelikle belirteyim ki köşenizi beğenerek takip ediyorum. Bu, köşenize yazdığım ilk mesaj. Haber bültenlerinde, siyasi ve ülke gündemiyle alakalı haberler haricinde şiddet haberleri de yer alıyor. Kim kimi doğradı, kime kurşun yağdırdı gibi, insanların incir çekirdeğini doldurmayacak nedenlerle birbirlerini katletmeleri habere dönüştürülüyor.
Ortada ciddi hiçbir neden yokken cinayet işleyen kişilerin haberleri bence bilerek ya da bilmeyerek toplumun endişeyle yaşaması yönünde bilinç altlarına yerleştiriliyor.
Bu durum, herkesin kendi adaletini sağlama yönünde yanlış bir eğilim içine girmesine de yol açıyor. Oysa o katilin ya da magandanın kısa sürede yargılanıp suçunu çektiğine dair haberleri aynı sıklıkta görmüyoruz. Eğer bu tür davranışların ağır müeyyidelerle cezaya dönüştüğü fikri temel alınırsa, toplum psikolojisi daha sağlıklı hal alır ve suça meyilli insanlar üzerinde caydırıcı bir etki yaratabilir.
Özetle, şiddet haberlerinde insanı dehşete düşüren ayrıntılar yerine 'yapanın yanına kâr kalmadığını' ortaya koyan bir habercilik anlayışının çok daha yararlı olacağını düşünüyorum."