Merit Otelleri Yönetim Kurulu Başkanı Reha Arar'ın 'Bir Yaşam Gurusunun Kaleminden: Tatlar, Dostlar, Anlar' isimli kitabı geçtiğimiz aylarda Esen Kitap'tan çıktı. Arar, kitapta büyük kentlerin görkemli lokantalarının yanı sıra, Türkiye ve dünyanın dört bir yanındaki lezzet noktalarına da yer veriyor. Yalnız Arar'ın sayfalara sığmayan biyografisini ayrıca okumanızı tavsiye ederim. Çünkü Arar, yıllarca devlete farklı konumlarda hizmet vermiş ve hepsinde de çok başarılı olmuş bir isim. Hani keşke yaşam koçu olup her birimize tavsiyelerde bulunsa... Arar ile kitabını ve gurme olmayı konuştuk...
KIBRIS MUTFAĞI ÇOK ZENGİN
Kitap fikri nasıl doğdu?
Aslını isterseniz birden oldu. Ben kitap basılırken yayınevimle problem yaşayacağım diye korkuyordum ama Esen Kitap'ta hiçbir problem yaşamadan günü gününe hallettiler her şeyi. Yayınevi sahibi Özlem Özdemir'in ve editörüm Ufuk Kaan Altın'ın çok yardımını gördüm. Kitapta, Kıbrıs Merit Otelleri için kurduğum restoranları ayrı bir bölümde topladım. Çünkü Merit Royal Hotel beni 'Chaine des Rotisseurs' armasıyla ödüllendirdi ve bu dünyada bir ilkti. Yine entresandır; ödül törenine Güney Kıbrıslı komşularımız geldi. Madalyalarıyla birlikte ben onlara zeytin dalı verdim. Onlar da bu madalyaya "Evet" dediler. Yani gastronomi, Kuzey ve Güney Kıbrıs'ta siyasetin yapamadığı şeyi yaptı.
Kıbrıs mutfağı nasıl bir mutfak size göre?
Dünyada çok zengin mutfaklar var. Bu pek fazla bilinmez ama Kuzey Kıbrıs mutfağı en zengin mutfaklardan biridir. Neden? Kıbrıs tarih boyunca çok değişik göçler almış, insanlar o adayı fethedip almışlar. Gelenler kültürleriyle beraber bir şeyler bırakmış. Kıbrıs'ta bir yere yemeğe gittiğinizde Lübnan, Mısır, Yunanistan, İngiltere, Orta Anadolu ve Güneydoğu Anadolu yemeklerini bulursunuz; altı tane mutfak...
SOĞAN-SARIMSAK YEMEM
Bir mekana gittiğinizde nelere dikkat edersiniz?
Gideceğim mekanda garson bakımlı ve ameliyata hazırlanan biri gibi olmalı. Sakallı garsondan hoşlanmam. Mekanda masa örtüsünün temiz ve ütülü olması şart. Bu arada bir lokantanın tuvaleti, laboratuvar kadar temiz olmalı. Tuvaleti pisse o lokanta bitmiştir. Lokanta sahipleri yarım saatte bir tuvaleti kontrol ettirmelidir. Tabakta herhangi bir yabancı cismin çıkmasına tahammülüm yok. Bir restorana giderken ne kadar zamandır açık olduğuna bakarım. Sizinle Paris'e ya da Fransa'da Lion'a gidelim. Her lokantada 'den beri' kelimesi vardır. Bu babadan-oğula intikal ettiğini gösterir. Bu lokantalar, müşterisine yanlış yapamaz. Müşteri, istikrara gelmektedir.
Türkiye, gastronomi alanında gelişiyor. Yemek yazarları artmaya, gastronomi programları daha fazla ilgi görmeye başladı. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Türkiye'de ben kendime hiçbir zaman 'gurme' demedim ve dedirtmedim. Hiçbir yazımın başlığı da öyle olmadı. Çünkü ben kendime o vasfı yakıştıramıyorum. Gurmelik çok başka bir şey. Türkiye'de zaten yeterince gurme var.
Peki sizin için gurme kim ve kimlere gurme denmeli?
Bence gurme olmak için bu işin tahsilini almak lazım. Ben bu işin eğitimini almadım, bu yüzden de gurme değilim. Sadece bir yemeği değerlendiren insanım. Lezzet tadımcısıyım, o kadar. Ama memleketimizde o kadar çok gurme var ki...
Yemediğiniz, hoşlanmadığınız bir şey var mı? Hoşlanmadığınız bir şeyi de yiyebilir misiniz?
Tabii, her şeyi yerim. Özellikle şunu severim, bunu sevmem demek yanlış olur. Mesela; soğan, sarımsak yemem. ama yemekte tadarım.
İŞ HAYATIMI BİTİRİP GEZİ KİTABI ÇIKARACAĞIM
Bundan sonra bir de gezi kitabı çıkarma hayaliniz varmış... Evet, o gezi kitabımda dünyada herkesin bilmediği, görülmeye değer yörelerden bahsedeceğim. Oraların hayat hikayelerini, kültürlerini ve alınması gereken hediyelik eşyalarını yazacağım. Ama inşallah bu kitap, emeklilikten sonra çıkacak. İş hayatımı, yaşım itibariyle (1946 doğumlu) bitirmem de gerekiyor. Şu an hazırlıklarını yapıyorum.
Gerçekleştirmek istediğiniz başka bir hayaliniz var mı? Evet, var. Kravatsız, rezervasyonsuz seyahat edeceğim. Altı tane gömlek ve bir ayakkabı ile gezeceğim.