Referandumda oyumu kullandığım Zekeriyaköy'ün marketlerinde pazar akşamüstü ne çerez kalmıştı, ne meşrubat.
Millet, referandum heyecanını ekran başında yaşamak için saatler öncesinden stok yapmıştı.
Ama heyecan sadece yarım saat sürdü. YSK'nın yayın yasağını kaldırmasından dakikalar sonra referandumun sonucu üç aşağı beş yukarı belli olmuştu bile.
Eminim ki televizyoncu dostlarımız, oy sayımının gece yarısını bulduğu o eski günleri özlemle anıp teknolojiye lanet okumuşlardır. Sen referandum yayını için günlerce hazırlık yap, onca masrafa gir ama heyecan ve reyting yarım saatte tükensin, olacak iş mi! Bu yüksek hız, bir diziyi koca bir geceye yayıp reyting ve reklam toplayan televizyon sistemimize hiç uymuyor doğrusu(!) Bir de ilk sonuçların haber merkezlerine ulaştığı dakika ile, YSK'nın yayın yasağını kaldırdığı an arasında geçen süre, televizyoncu dostlarım için ciddi bir mide spazmı sebebi. Zira bilip de söyleyememek, bir gazeteciyi ülser etmeye yetecek başlıca sebeptir.
O bir saatlik sancılı süreç, stüdyolarda yine mide krampları şeklinde geçti. Haberci dostlar, yasağı delmeden ilk sonuçları ima etme konusunda adeta stüdyoda dört takla attı.
Referandumun teğet geçtiği, hatta hiç uğramadığı kanallar da vardı pazar akşamı. Örneğin haberde iddialı Show TV, ilk sonuçları verdikten sonra sayıları bant içine alıp normal yayınını sürdürmeyi tercih etti. Eğlence kanalları tv8 ve Flash TV de her zaman olduğu gibi hiç istifini bozmadı.
Referanduma en iddialı hazırlanan FOX ekranına ise bir kez daha hüzün ve hayal kırıklığı hakim olmuştu sanki.
FOX'un referandum özel yayınının sponsorunun bir su firması olması da bana manidar geldi doğrusu. Sanki sonuçların üzerine bir bardak soğuk su içmiş gibiydiler...
Ben, eşimle birlikte oyumu kullanmak için gidiş-dönüş 1100 kilometre yol yapmış olmayı, demokrasi adına bir gurur kaynağı olarak görüyordum. Ta ki, Eyüp'te oyunu kullanabilmek için asansörü ve rampası olmayan okulun merdivenlerini adeta sürünerek çıkan, bacakları olmayan vatandaşı görene kadar...
Demokrasiye sevdalı herkese selam olsun. Şimdi kutupları birleştirmenin, yaraları sarmanın, kırılıp döküleni tamir etmenin zamanıdır. Türkiye kendine yeni bir rota çizdi. Artık yelken iplerine hep birlikte asılma günüdür.