Eğer bir mani çıkmazsa sizlere Gümüşlük'ten bildirme sezonuna girmiş bulunuyorum.
Günlerdir büyük hazırlık içindeyim. Eh! İki haftalık tatile iki bavulla giden ben sezonluk taşınıyorum, kolay mı?
Ama bu sefer kıyafet alımı konusunda ekonomik davranıyorum.
Bodrum'da giyeceğin şort, mayo, terlik ve tişört. Esas yer kaplayanlar ev eşyaları... Ablamla ve iki köpekle bir MİNİ'ye nasıl sığacağız bilemiyorum, hayırlısı. Bu yaz amacım belli; hafiflemek, televizyondan kurtulmak, uzun yürüyüşler yapmak, pazarları turlamak, Ege otlarıyla nefis yemekler yapmak, köpeklerimle bahçede oynamak, güneşin doğuşunu izlemek, gün batımlarına şarkı listeleri hazırlamak, ailem ve dostlarımla güzel anılar biriktirmek, şu gözünü gözüme dikmiş okunamayan kitapların içinden geçmek ve yazmak da yazmak.
En sevdiğim mevsimde, en sevdiğim yerde olacak olmanın heyecanı kalbimi küt küt attırıyor. Artık Ege kazan ben kepçe... Atlarım arabama; Bodrum'dan Kaş'a, karşı adalara, Alaçatı'ya... Gez gez, anlat anlat bitiremem. İstanbul öylesine bizi bizden uzaklaştırıyor ki ve biz bunu fark edemiyoruz ki... Ege'ye gitmek kendime gitmek, sanaldan kurtulup gerçekliğe gitmek, güneşe gitmek gibi benim için. Ve güneşi çok özledim. Yazının özü, herkesin özlediğine kavuşmasını dilerim.