BABAM FAZLA MÜTEVAZIYDI!
Babanız İshak Alaton'u nasıl anlatırsınız bize?
Babam bu dünyada
tanıdığım en mütevazı
insandı, hatta fazla mütevazıydı.
Herkesi kendisi
gibi görürdü. Bu yaşımda
daha çok insan tanıyorum
ve babamın ne kadar özel
bir insan olduğunu anlıyorum.
Keşke şimdi gelse
de rahat rahat konuşsak
babamla. Yine çatışırdık,
birbirimizi zorlardık. Kimsenin
ona söylemeyeceği
şeyleri ben onun yüzüne
vurmuşumdur. Babamı
yenilemişimdir yani, hiçbir
zaman babamın önünde çekinerek
oturmazdım. O da
muzır bir adamdı, zorlardı
beni. Mesela birisinden
hoşlanmıyorsam pat diye
onu karşıma çıkartırdı.
Daha iyi, akıllı, bilge insan
olmam için beni devamlı
zorlardı. Bir durum değerlendirmesi
yapardık,
"Yaptıklarını bunun için mi
yaptın?" diye sorardım ona.
Mesela Amerika'da kemer
satıyordum, niye "Orada
kal" demedi diye sorardım;
belki kemer kraliçesi olacaktım.
Niye dönmeme izin
vermiş? Düşünsene 26 yaşında
iş kurmuşum, küçük
deri endüstrisini Amerika'da
açmışım, başarımdan
haberim yok.
AŞI KARŞITLARI GENÇLERE ZARAR VERİYOR
Şu sıralar ülkemizdeki en önemli tartışmalardan biri de hiç şüphesiz aşı karşıtlığı. Bu konudaki düşüncelerinizi merak ediyorum...
Aşı karşıtlarının tavırlarına çok üzülüyorum.
Böyle olduğu için bu illetten kurtulmamız daha
uzun sürecek. Bu dünyada tek bir doğru var,
o da bilim. Sosyal medyanın kötü tarafı, yanlış
bilginin bu kadar kolay yayılması. Aşı karşıtları
her sözlerine "diyorlar ki" diye başlıyor. Cehalet
ezelden beri var, insanlar gerçek dışı, fantastik
şeylere daha fazla inanır. Zaten tersi çok
okumayı, araştırmayı gerektiriyor. Şimdi
kim yapacak bunu? Biz daha bebekken
analarımız hiç sormadı bize yapılan
aşıların içinde ne olduğunu. Okulda
aşımızı olurduk, ailemizin haberi
olmazdı. Biz idare ederiz ama
gençleri çok etkileyecek
bu durumun
uzaması.