Uzun süredir yaşadığı Amerika'dan dönen ünlü oyuncu Sanem Çelik, bu kez hayranlarının karşısına pek bilinmeyen dansçı yönüyle çıkıyor. Shaman Dans Tiyatrosu'nun yeni projesi 'İstanbul'un kadrosuna katılan ünlü yıldız, 17 yıl aradan sonra yeniden dans edecek. Klasik bale eğitimi alan Çelik gösteride; hem bir sultanı, hem hemşire Florence Nightingale'i, hem de İstanbul'un simgesi bir martıyı canlandırıyor. Geliri Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı'na bağışlanacak olan gösterinin galası, 18 Aralık'ta İstanbul Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı'nda gerçekleştirilecek. Çelik, 'İstanbul' projesini ve Amerika'daki günlerini GÜNAYDIN'a anlattı.
Uzun yıllar Amerika'da yaşadınız. Bu süre içinde neler yaptınız?
Kendime iyi bakmaya çalıştım, pamuklara sardım resmen kendimi. Resimler yaptım.
Ülkenizden ve mesleğinizden uzakta olmak sizi nasıl etkiledi?
Bu süre, yeni deneyimler edinmeme, yenilenmeme ve sanata bakışımı geliştirmeme sebep oldu. Mesleğim benimle birlikte büyüyüp geliştiği için ondan uzak olmam mümkün değil.
TÜRKİYE'DEN GİTMEDİM Kİ...
Bir röportajınızda "Orada durdum" diyorsunuz. Bu sizin için bir arınma dönemi miydi?
Evet. Arınma ve farkındalığın sınırlarını zorlama dönemiydi.
Sizi oraya çeken neydi?
Başlıca sebep; insan hakları... Yargısızlık, düşünce özgürlüğü, sanatın yasaksızlığı, geniş görüş, geçmişe takılıp kalmadan geleceğe ve insana yatırım yapılması...
Sizin de "Bir kitap okudum, bir film izledim; tüm hayatım değişti" dediğiniz bir dönüm noktası var mı?
Bir ülke gördüm; kendi ülkemden farklı...
Türkiye'ye dönmeye nasıl karar verdiniz?
Türkiye benim bu dünyaya doğduğum toprak ve yazılı sistemde Türk olarak kayıtlıyım. Benim ülkemden gitmem söz konusu olamaz ki; 'dönmek' kavramı bir anlam ifade etsin! Dünyalıyız hepimiz. Ayrımcılıktan kurtulduğumuz, sınırları kaldırdığımız günler gelsin artık. Ben daima geliştiğime inandığım yerlerde duracağım sonuna kadar. Yenilik arayışım bitmez...
DANS HEP BENİMLEYDİ
Klasik bale eğitimi aldığınızı biliyoruz. Bunca yıldan sonra neden dans?
Dans benim gözümü açtığımda bildiğim ilk sanat dalı. Onsuz olmadım hiç, disiplini hep benimleydi. Yıllar sonra karşıma çıkan fırsat; tekrar dans etmek ve bilinmeyenimi paylaşabilmek için o kadar kıymetliydi ki, nasıl "Hayır" derdim; diyemedim de zaten. Meleklerin işi bu işte... Dilerim; dansla sahnede aklınıza, ruhunuza, göz zevkinize hizmet eden bir yerde dururum.
İSTANBUL'UN TARİHİNE DANS YORUMU
Shaman Dans Tiyatrosu'nun sahnelediği 'İstanbul' gösterisinin yönetmenliğini ve yapımcılığını Murat Uygun üstleniyor. Dünyaca ünlü dansçı Patrick De Bana da koreografisine destek verdiği gösterinin bir bölümünde sahneye çıkarak dans edecek. İddialı bir prodüksiyona sahip olan gösteri; İstanbul'un kültürel mirası, tarihi birikimi ve çeşitliliğini dans diliyle sahneye taşıyor. Sanem Çelik ve Patrick De Bana ile birlikte, Türk balesinin önemli baş dansçılarından Sibel Sürel'in de sahneye çıkacağı 90 dakikalık gösteride, 40'ı dansçı, 236 kişilik bir ekip görev alıyor.
PİŞMANLIK BANA GÖRE DEĞİL!
Geçmişle bugünü kıyasladığınızda kendinizi nasıl görüyorsunuz?
"İyi ki yapmışım" dediğiniz ya da pişmanlık duyduğunuz şeyler var mı? Bizi en iyi tanıyan, kendimizden başkası olamaz. Her birimiz kendimizi geliştirirsek, insanlık yolunda birlikte barışçıl adımlar atar, dünyayı güzelleştirir, dahası evrende gelişim yaratırız. Ben bu yolda ilerlemeyi görev biliyorum. Pişmanlık bana göre değil. Pişmanlıkla vakit kaybetmek yerine, yaşadıklarımızdan bir an önce dersler almaktan yanayım.