Göbek ve bel çevresinde oluşan yağlanma, kadın erkek fark etmeksizin hemen hemen herkesin ortak derdi. İki tip karın bölgesi yağlanması var; ilki içsel yağlanma, ikincisi deri altı yağlanması. İçsel yağlanma karaciğer ve diğer karın organlarını çevreleyen yağ anlamına gelir. Aşırı içsel yağlanma metabolik sendrom, Tip 2 diyabet, kalp hastalıkları ve bazı kanser türleri gibi kronik hastalıklarla ilişkili. Deri altı yağlanmasını ise doğrudan derinin altında depolanan yağ tabakası oluşturur. Bu tür yağlanma vücut ısısının düzenlenmesini sağlar ve organlar için koruyucu katman görevi görür. Ancak bu demek değil ki deri altı yağlanması tamamen zararsız. Aşırı miktarda deri altı yağlanması, yüksek miktarda içsel yağlanma ile bağlantılı. Göbek ve bel çevresi yağlanmasına yol açan birçok faktör var. Bu olumsuz durumları düzeltmek, karın yağlarından kurtulmanın yanında daha sağlıklı bir yaşam vadediyor.
RAFİNE TAHILLARDAN UZAK DURUN HAFTADA 150 DAKİKA SPOR YAPIN
GÖBEK
ve bel çevresi yağlanmasına yol açan faktörler şunlar:
ŞEKERLİ YİYECEK VE İÇECEKLER: Gün içinde düşündüğünüzden daha fazla şeker tüketiyor olabilirsiniz. Birçok yiyecek tatlı olmasa bile şeker içerir.
Bu tür yiyecekler besin değeri olmayan fazla kalori alımına ve çoğunlukla içsel yağlanmaya neden olur.
DÜŞÜK LİFLİ BESLENME: Lif oranı düşük ve rafine tahıllar bakımından zengin bir beslenme tarzı, kilo alma ve daha yüksek karın yağı seviyeleri riskini artırabilir.
DÜŞÜK PROTEİNLİ BESLENME: Yeterli protein alımı, daha düşük karın yağı ve normal vücut ağırlığı ile ilişkili.
Çalışmalar, yüksek miktarda protein tüketen kişilerin aşırı göbek yağına sahip olma olasılığının oldukça düşük olduğunu gösteriyor.
TRANS YAĞLAR: En sağlıksız yağlardan olan trans yağlar, içsel yağlanmada da rol oynuyor. Ayrıca yapay trans yağların insülin direncine, kalp hastalığına, bazı kanser türlerine ve çeşitli hastalıklara yol açabilen iltihaplanmaya neden olduğu kanıtlandı. Süt ve süt ürünlerinde doğal olarak bulunan trans yağlar ise yapayları gibi olumsuz etkiye sahip değil.
ALKOL TÜKETİMİ: İçsel yağlanma ve yüksek vücut kitle indeksi ile bağlantılı olan alko, ayrıca iltihaplanma, karaciğer hastalığı, bazı kanser türleri ve birçok sağlık sorununa da yol açabilir.
YANLIŞ BAĞIRSAK BAKTERİLERİ: Bağırsak florası sağlığı bağışıklık sisteminin korunması ve hastalık riskinin azalması için önemli. Bağırsaklarda zararlı bakterilerin yararlı bakterilerden fazla olması halinde tip 2 diyabet, kalp hastalığı, obezite ve bağırsak bozuklukları ortaya çıkabilir.
Ayrıca bazı çalışmalara göre sağlıksız bir bağırsak bakteri dengesine sahip olmak, karın yağı da dahil olmak üzere kilo alımını artırabilir.
FİZİKSEL HAREKETSİZLİK: Hareketsizlik genel sağlığı olumsuz etkileyen en büyük risk faktörlerinden biri. Bir kişi egzersiz yapıyor olsa bile uzun süre oturmak sağlığı etkileyebiliyor. Hareketsiz bir yaşam tarzı hem içsel hem de deri altı yağlanmasıyla doğrudan bağlantılı. Haftada en az 150 dakika egzersiz yapmayı hedefleyin.
YETERSIZ UYKU: Birçok çalışma, yetersiz veya kalitesiz uyku ile karın yağını da içerebilen kilo alımı arasında bağlantı kurdu.
STRES VE KORTIZOL: Hayatta kalmak için gerekli bir hormon olan kortizol, stres anında salgılanır. Günümüzde birçok kişi kronik, düşük dereceli stres yaşıyor. Kronik stres, içsel yağ birikmesine neden olabilir ve aşırı kortizol üretimini artırabileceğinden yağ kaybetmeyi zorlaştırabilir.
MENOPOZ: Menopoz sırasındaki doğal hormonal değişiklikler, yağ depolamasının kalça ve uyluklardan karın çevresinde kaymasına neden olur.
Menopoz, yaşlanma sürecinin tamamen doğal bir parçası olsa da östrojen tedavisi gibi müdahaleler göbek ve bel çevresinde yağ depolanmasını ve bununla ilişkili sağlık risklerini azaltabilir.
GENETİK: Genler obezite riski üzerinde önemli role sahip. Benzer şekilde karın yağ birikimi riskinin artması da dahil olmak üzere, vücutta yağ depolama eğiliminin kısmen genetikten etkilendiği görülüyor.