OKTAY KAYNARCA
'Ben Bu Cihana Sığmazam' ile yeni sezona değişikliklerle başladık. Ekibe yeni isimler katıldı.
İşin yapımcılık kısmı çok zor. Sadece yapımcılık yapıyor olsan çok keyifli ama sürekli ekibin içinde sette olduğum için biraz yorucu geçiyor. Sürekli setteyim, iki ekip çalışıyoruz. Biri yatmaya gidiyor diğer ekip geliyor. Onlar beni diğer ekibe teslim ediyor. Bu tempoya alışığım. Yapımcılık sorumluluğu binince müziğinden kostümüne kadar her şeyiyle ilgileniyorum.
Bizde 40 oyuncu var. Yardımcı oyuncular hariç yaklaşık 200 kişiyiz. Çalışanlarımıza iyi bir ortam sağlamaya çalışıyoruz. Bu, çok hızlı ve iyi konsantre olmak isteyen bir iş. 12 saat çalışma kuralına uymaya çalışıyoruz. Yetiştirmeye çalışıyoruz. Haftanın belli günleri en fazla 5 gün çalışmak zorundayız. Montaj süresini de hesaba katmalıyız. O yüzden her hafta biz normal bir sinema filminin bir buçuk katını çekiyoruz.
Dizimiz erkek işi gözükse de içinde kadın öyküleri barındırıyor. Kadınlar da çok sıkı takip ediyor zaten. Aksiyon seven kadın da fazla. Çok şaşırtıcı.
Genç arkadaşlar benim için çok önemli. Konservatuvarda hocalarımın bana yüklediği bir şey bu öğreticilik. Oyunculuk motivasyon işi. O yüzden gençleri yönlendirdiğimde onlar da çok memnun kalıyor. Karşılıklı sahnelerimizde oyunlarının daha iyi çıkması için elimden geleni yaparım. O ilişki de zamanla dostluğa dönüşüyor, silah arkadaşlığı kıvamına geliyor.
Gençlere gittiğiniz sette starlık yapmayın derim. İnsan olun yeter. İyi oyuncuların çoğu iyi insan zaten.
Azerbaycan'daki ilgiye çok şaşırdım. Beni kendilerinden görüyorlar.
1985'te konservatuvara girmişim. 35 yıl olmuş. O kadar hızlı geçti ki. Hayatı kaçırdım diyebilirim. Evlilik ve çocuk için hâlâ umudum var. Anthony Quinn, Al Pacino önemli bir şey yaptı. Ben ona öyle bakmıyorum. Çocuğun sahibi Allah'tır. Benim babam da 5 yaşımda iken vefat etmiş. Çocuğun annesi ve babasıyla birlikte büyümesi çok değerli ama aslolan hayattır. O yüzden geç kaldığımı düşünmüyorum.
MÜGE BOZ
KIZIMA KİMSEYE VURMAMAYI ÖĞRETİYORUM
Aile birliğine çok önem veriyorum. Yıllarca kendimle çok uğraştım. Kişisel gelişimle ilgili kendimi geliştirmeye çalıştım. Küçükken gittiğim bir eğitimde "Annenizin size ne söylemesini isterdiniz?" diye sordular. Koskoca insanlar hüngür hüngür ağlamaya başladık. Annem babam keşke bana bunu deseydi diye. O gün aydınlanma yaşadım ve "Çocuğum olursa ona her gün sevdiğimi söyleyeceğim" diye karar verdim. Caner de uyum sağladı. İlk 40 gün aile olarak kapandık, anneanne ve babaanneleri dâhil etmedik. Biraz bozuldular ama anne ve baba olarak sorumluluk almak istedik.
Vina doğduktan 2 ay sonra pandemi oldu. Kimse gelemedi zaten. Kendi kendimize kaldık. Enerjimiz uydu. Vina da Caner de kameralara alıştı.
Küçük çocuklar arasında tartışma olunca anneler babalar bunu normalleştiriyor. 3-4 yaşında bu itip kakmayı normal olarak nitelendirirsen kaç yaşına geldiğinde bunun normal olmadığını söyleyeceksin. Vina'ya kimseye vurmaması gerektiğini, kendisine vurulduğunda da susmaması gerektiğini öğretiyorum.
KOMEDİ TARAFI AĞIR BASAN BİR AŞK FİLMİ
Biz bu filmi daha evvel çekmiştik, ülkemizde yaşanan tatsız olaylar sebebiyle vizyona girememişti. Uzun zamandır bekliyorduk.
Kalp Estetiği, bir romantik komedi. Komedi tarafı ağır basan aşk filmi diyebiliriz. Ben estetik doktorunu oynuyorum. Doktor olmak isteseydim estetik doktoru olmayı isterdim.
SEDEF ŞAHİN
FİZİKSEL ŞİDDETE MARUZ KALDIM
Kadına şiddeti ele alan 'Serçenin Gözyaşı' adlı filmde rol aldım. Zor bir roldü. Şiddet mağduru olan ve şiddet uygulayan birine dönüşen Emine adlı bir kadını oynadım. Gerçek olması acayip bir histi. Birkaç kadına örnek olabilmesini umuyorum. Dünyanın kanayan yarası şiddet meselesi. Kadınların çaresizliğini gösteren taraftan ele aldık.
Tamer Karadağlı, Ezgi Şenler, Uğur Güneş gibi isimlerin rol aldığı film, 20 Ekim'de gösterime girecek. Yönetmen ve yapımcımız da kadın. Kadın egemenliğinin hâkim olduğu bir setti.
AYRILMAYI BİLMİYORUZ
Psikolojik şiddeti her gün hepimiz yaşıyoruz. Ama benim de fiziksel şiddete maruz kaldığım oldu. Şiddetin aması fakatı yok, şiddet şiddettir. "Susmasın kadınlar, ses sizsiniz" diyoruz filmde. Yuva, eğer mutsuzsa bitebilmeli. Biz ayrılmayı bilmiyoruz toplum olarak.
Yedikule'de çıplak ayakla sabaha kadar koştum. Çığlığa ses verenler oldu, gerçek sanıp dışarı çıkanlar vardı. En iyisi olması için uğraştık.
Yıldız Kenter'le son sahneye çıkan kişi benim. 150'ye yakın oyun oynadık. Müşfik Kenter'den başka onunla karşılıklı oynamayan başka kimse var mı bilmiyorum. Keşke herkes Yıldız hoca kadar adaletli olsa.
HAKAN BİLGİN
AKRAN ZORBALIĞINDAN ÇOK ÇEKTİK
Diğer romantik komedilerden farkı var. Güzel kız güzel oğlan vardır. Burada güzel kızımız var ama güzelliğiyle değil yeteneğiyle öne çıkmaya çalışan bir oğlumuz var. Önemli olanın dış güzellik değil ruh güzelliği olduğunun altını çiziyoruz. Ben diğer yakışıklı çocuğun menajerini oynuyorum.
18 yaşında oğlum var, akran zorbalığından çok çektik. İtiş kakış ötesinde mobbing var. Bazı çocukların içinden canavar çıkıyor.
Sedef'le 'Dönme Dolap' adlı oyunumuz 3. sezona başladı. Ben onu küçüklüğünden tanıyorum. Yıldız Kenter tedrisatından geçmiş, konservatuvarlı bir kız, ben ise alaylı biriyim, gelenekselciyim. O yüzden ekol çatışması vardı başlarda. Sonra sahnede o uyumu iyi yakaladık. Seyirci her geldiğinde başka bir oyun izliyor.