Rojbin Erden, sevilen YouTube kanalı Bi' Başka'da, ilk set günlerinde zorlandığını dile getirdi ve ekledi: Kamera neymiş, ışık neymiş bilmiyordum. Karakter de zor ve yorucu olunca etkilenmeye başladım. Ağladığın sahne biter bitmez hemen kendine gelemiyorsun. Bedenine işliyor yorgunluğu. Vücudun kasılıyor, bedenin tepki gösteriyor. Ama her geçen gün Melek ile birbirimize alışıyoruz.
Nasılsın? Nasıl gidiyor?
İyiyim. Süper gidiyor. Çok yoğun gidiyor!
Gelsin Hayat Bildiği Gibi'de Melek karakterine hayat veriyorsun. Öncelikle bu rol sana nasıl geldi?
O dönem sürekli audition çektiğimiz bir süreçti. Farklı projeler için sürekli denemeler çekiyorduk. Ama bu dizinin auditionı geldiğinde farklı bir şekilde heyecanlandık. Auditiona çalışırken de bir garip hissettim. Olmasını çok isteyerek çalıştım. Sonra görüşmeler başladı. "Olacak galiba" dedim. Bir süre sonra menajerlerim Hasan abi ve Ceylan abla beni aradı. İşin olduğunu söylediler. Çok heyecanlandım. İlk işimin BKM ile olması, Altan Hoca, Gani Hoca benim için büyük şans diye düşünüyorum. Başta Aylin karakteri için audition atmıştım. Görüşmelerde elime Melek'in auditionını verdiler. Şu an 'iyi ki Melek' diyorum.
Peki, Melek karakterinde seni cezbeden şey neydi?
Melek'in bu kadar zor bir aile içinde yaşadığını setteyken daha net öğrenmeye başladım. Audition verirken de Melek'in zorlayacağını biliyordum ama gün geçtikçe "Neler oluyor" demeye başladım. Ama Melek gibi bir karakteri canlandırdığım için çok mutluyum. Ülkemizde çok fazla Melek var. Bunu görmeliydik. İnsanlar izlediklerinde rahatsız olabiliyor ama bu bir gerçek. Gerçeklerden kaçamayız. Yorumlarda, mesajlarda da görüyorum "Aynı şeyi yaşıyorum" diyen birçok insanı.
Her geçen gün Melek ile birbirimize alışıyoruz
Karakterinin giderek çetrefilleştiğini söylüyorsun. İlk projen olduğu için zorlandığın oluyor mu? Nasıl aşıyorsun?
Tabii ki zorlanıyorum. Özellikle ilk set günlerimde çok zorlandım. Çünkü kamera neymiş, ışık neymiş bilmiyordum. Karakter de zor ve yorucu olunca etkilenmeye başladım. Ağladığın sahne biter bitmez hemen kendine gelemiyorsun. Bedenine işliyor yorgunluğu. Vücudun kasılıyor, bedenin tepki gösteriyor. Ama her geçen gün Melek ile birbirimize alışıyoruz. Daha iyiye gidiyor her şey. Zorlukları olsa da çok mutluyum.
Tüm ekip aynı heyecanı paylaşıyor
Dizi oyuncularının çoğu televizyon kariyerine yeni başlayan isimlerden oluşuyor. Bir dizinin tutması oyuncuların tanınmasıyla doğru orantılı değilmiş demek ki. Sen neyi başardığınızı düşünüyorsun ki bu kadar büyük etki yaratabildiniz?
Ben zaten senaryoyu ilk okuduğumda çok beğenmiştim. Çok fazla karakter var, çok fazla hikâye var. Hepsi de gerçek geldi. Gerçekte de öyle bir mahalle var. Bizim diziyi çektiğimiz mahalle de tam olarak öyle bir mahalle. Tam olarak bizden, halktan doneler var. Kadronun yeni isimler barındırıyor olması da beni çok mutlu etti. Çünkü herkes aynı heyecanı paylaşıyor. Herkes çok heyecanlı olunca o heyecan ekrana, izleyiciye de yansıyor. İlk bölüm yayınlanmadan sette hep birlikte oturup "Ne olacak acaba?" diyorduk. Hepimiz 32 diş gülüyorduk. Çok heyecanlı ve inanmış bir ekip var. İnanıyorduk, oldu diyebilirim.
Sette sahne aralarında neler yapıyorsunuz? Ekibin birbiriyle uyumu nasıl?
Çok eğleniyoruz. Ben de hayatımda çok gülen biriyimdir. Çok iyi geldi. Oyuncu kadrosu da çok keyifli. "Evet, burada iş yapıyoruz ama aynı zamanda yaşayacağız da burada" düşüncesi var. Set aralarında da sohbet ediyoruz, kahve içiyoruz. Ekip kalabalık, hep bir aradayız.
Onur Özer ile partner olduğum için şanslı hissediyorum
Melek-Zülfikar aşkından da bahsedelim. Partnerin Onur Özer hakkında neler söylemek istersin? Güzel bir enerji tutturmuşa benziyorsunuz.
Onur ile çalışmaktan çok keyif alıyorum. Bana çok yardımcı oluyor. Birbirimize çok yardımcı oluyoruz ve alıp veriyoruz. Bir şeyleri anlatmakta zorlanmıyoruz. Tek kelimeyle ne istediğimizi anlıyoruz. Her teke tek sahnemizden sonra "Farkında mısın? Daha da iyi oluyor her seferinde" diyoruz. Bunu net bir şekilde görüyor olmak beni mutlu ediyor. Onur ile partner olduğum için şanslı hissediyorum.
Diğer lise dizilerinden severek takip ettiğin projeler var mı? Bir patlama yaşanıyor çünkü şu sıra. Her kanalın bir gençlik dizisi var.
Duy Beni'nin 1 bölümünü izleyebildim sadece. Sena Gençtürk'ü çok tatlı buluyorum. Yeni yüzleri görmek de beni çok mutlu ediyor.
Gelecek dönemin starları aramızdan çıkacak
Gelecek dönemin starları sizin aranızdan çıkacak diyebilir miyiz?
Kesinlikle! :)
Tanınırlığın da gün geçtikçe artıyor. Korktuğun oluyor mu? "Ne oluyoruz?" dediğin oluyor mu?
Şu ana dek olmadı. Ama olabilir. Ünün arttıkça daha da göz önünde oluyorsun. Kafana estiği gibi davranamayabilirsin. Ama şu anda iyi hissediyorum. Beni mutlu da ediyor.
Şöhret, ün gibi kavramlara bakış açın ne? Kalıcı buluyor musun?
Şu an dizi bir popülarite yakaladı. Devam da edebilir, sönecek de olabilir. Bundan sonra yaptığımız işlere, kariyerimizi nasıl kontrol edeceğimize bağlı bu kavramlar bence.
Şöhret olma gibi bir amacın var mı peki?
Yaptığım şeyin beni her zaman çok mutlu etmesini istiyorum. Her zaman üzerine bir şeyler kata kata ilerlemek istiyorum. Üzerine bir şeyler kata kata ilerlediğin zaman da göz önünde olmamak, popülaritenin artmaması imkânsız. Planladığım ve istediğim gibi giderse ün, şöhret kavramlarını beraberinde getirecektir.
Bundan sonraki projelerinde kesinlikle canlandırmak istediğin bir karakter tipi var mı kafanda?
Öyle bir şey söylemek istemiyorum. Ama bundan sonraki projemde canlandıracağım karakterin Melek'e zıt, ondan farklı bir karakter olmasını isterim. Kapalı olduğum ya da çok istediğim bir karakter tipi yok kafamda. Okuduğumda heyecanlanıyorsam benim için tamamdır.
Çalışmaktan en keyif aldığın oyuncu kim?
Onur'la, sınıf arkadaşlarımla, dizideki annem ve üvey babamla çokça sahnem var. Özlem abla, Tolga abi çok yardımcı oluyor. Hepsiyle de ayrı keyif alıyorum. Ama bizim beşli grup için "Ne zaman sahnemiz olacak ya?" diye soruyorum.
Yeni jenerasyondan beğenerek takip ettiğin isimler kim?
Bizim dizideki herkes :) Bizim jenerasyon olmasa da Farah Zeynep Abdullah'ı izlemeyi çok seviyorum.
Türk dizi tarihinde 'keşke ben oynasaydım' dediğin, hayranlık duyduğun karakter hangisi?
Küçükken Avrupa Yakası hayranıydım. Onun içinde yer almak isterdim :)
Modellikten oyunculuğa
Oyunculuğa başlama hikâyeni sormayı unuttum! Modellikten oyunculuğa geçişin nasıl oldu?
Müzik okumak istediğim için İstanbul'a geldim. İstanbul Üniversitesinde Opera bölümüne başladım. Araya pandemi girdi, okulun taşınma durumları oldu. Ben de o esnada okulu dondurmak zorunda kaldım. Bir mekânda canlı müziğe başladım. Yarı zamanlı olarak da modellik yaptım. Ardından şimdiki menajerlerim sosyal medyada beni görüp bana ulaştı. O dönemler oyunculuğa çok sıcak bakmıyordum açıkçası. Daha önce görüşmeye gittiğim menajerlerle enerjimiz hiç tutmamıştı çünkü. Sonrasında şimdiki menajerlerimle görüştüm. Çok pozitif bir enerji yayıldı etrafa. 5-6 saat oturduk, sohbet ettik. Ve deli gibi çalışmaya başladık. "İyi ki doğurdum seni" diyorlar bana. İyi ki doğurmuşlar beni :)
Şu anda müzik hayatının neresinde yer alıyor? Eğitime devam ediyor musun?
Okulu dondurduğum için devam etmiyorum. Ama devam edeceğim. Şarkı söylemeye zaten devam ediyorum. Her zaman hayatımda müzik var olacak.
Rojbin'in bir günü nasıl geçer? Neler yapmaktan hoşlanır?
Sürekli sete gidip geliyorum. Bunun dışında gezmeyi, arkadaşlarımla vakit geçirmeyi çok seviyorum.