ABD'nin Massachusetts eyaletinde yaşayan Julie Wise ve Jeff Kaufman çifti, toplam gelirlerinin yüzde 6'sının kendilerine yettiğini, yıllık gelirlerinin geri kalanını yardım kuruluşlarına bağışlayacaklarını açıkladı.
2009'da evlenen ve Lily adında bir kız çocuğu sahibi olan çift, "Kazandığımız paranın çok azı bize yetiyor, kalanını buna en çok ihtiyaç duyanlara vermek istiyoruz" dedi.
Wise bir sosyal hizmet görevlisi, eşi Kaufman ise Google'da programcı olarak çalışıyor. Yıllık kazançları 245 bin doları bulan çift, en fazla 15 bin 280 dolarını harcadıklarını hesap ediyor.
Evlendiklerinden beri her yıl gelirlerinin yüzde 30'unu yardım kuruluşlarına bağışlayan çift, geçen yıl bu miktarı yüzde 45'e çıkartmış zaten. Bu yıl ise gelirlerinin yüzde 94'ünü en muhtaç kişilere yardım ulaştıran hayır kuruluşlarına bağışlayacaklar.
İLHAM VERİCİ BİR ÖYKÜ
Dün okuduğum en güzel haber buydu.
Böyle güzel insanların sayısı artsa, neler olur bir düşünsenize. Hangimiz bu yardımseverliği yapar? Elbette bu çiften daha çok yardım yapan varlıklı aileler, şirketler var. Ama bu haberde önemli olan ailenin, kazandıkları 245 bin dolardan sadece 15 bin doları kendilerine ayırıp geri kalanını dağıtmaları. 'Bir ev, bir araba, sonra bir ev, bir ev daha alalım, parayı borsada, altında değerlendirelim' demiyor bu onurlu çift; 'Daha fazlasına ihtiyacımız yok' diyor. Wise, "İhtiyacımız dışında harcayacağımız her dolar, ihtiyacı olanların cebinden çıkmıştır. Biz buna inanıyoruz" diyor mesela.
Elbette bu çiftin yaptıkları, sosyalizmin de ötesinde bir ütopyayı hayata geçirmek oluyor. Çok çalışıyorsunuz, sonra 'Bu para bana çok' deyip yardıma muhtaç insanlara veriyorsunuz ama çalışmaya devam ediyorsunuz!
Keşke herkes böyle bir erdeme sahip olsa.
Elbette bir de hayatın gerçekleri var.
Dünya ekonomisinin çarkı; zenginlerin hep daha fazla kazanmak istemesi ve bu yüzden daha çok yatırım yapıp daha çok insanı iş sahibi yapmasıyla dönüyor aslında. Elbette bu sistem, insan sömürüsü üzerine kurulu. Ancak herkes 'Bu kazandığım bana yeter' dese; bu sefer üretim düşer, insanlığın gelişimi durur. Dünyanın sonu geldiğinde Mars'a yerleşmek hayal olur falan filan... Aslında bu yardımsever ABD'li çiftin yaptıklarının anti tezini Lars von Trier, 'Manderlay' isimli filmde anlatıyor ama buna ayıracak yerim yok. O filmi tekrar izlemenizi öneririm.
EN ZENGİN 85 KİŞİ
Öte yandan Oxfam'ın araştırmasına göre; dünyada en zengin konumda bulunan 85 insanın toplam serveti, dünyadaki en fakir 3.5 milyar insanın toplam malvarlığına denk. Dünya nüfusunun yaklaşık 7 milyar olduğu göz önüne alındığında, 85 kişinin toplam malvarlığı dünya nüfusunun neredeyse yarısına denk geliyor. Yani en zengin yüzde 1'lik kesiminin elinde 110 trilyon dolar bulunuyor. Şimdi bu 85 insan, Julie Wise-Jeff Kaufman çifti gibi gelirlerinin yüzde 94'ünü değil, yüzde 10'nunu 20'sini bile bağışlasa dünyada fakir kalmaz. Bu bir anda tüm dünyadaki fakir insanların kredi borçlarının silinmesi gibi bir şey olurdu. Elbette 85 insanın gelirlerini dağıtmasına önce küresel sermaye düzeni izin vermez!
Her neyse Julie Wise-
Jeff Kaufman çifti gerçekten ilham verici bir öyküye sahip. Bu çift gibi insanların sayısı her geçen gün artacak, insanoğlunun evrimi modern köleliği bitirecek, bir gün haksızlık ortadan kalkacak. Tabii biz bunu görmeyeceğiz, çocuklarımız da göremeyecek ama bir gün bu rüya gerçekleşecek.