Hayatın önümüze sunduğu şartlar içerisinde, debelenip dururken ikinci bir seçeneği asla düşünemiyoruz. Karbon ayak izimizi hesaplayacak olsak, belli bir çemberin içerisinde döndüğümüzü en iyi oradan anlarız aslında. Elbette ki kendimiz için bir şeylerin farklı olmasını diliyoruz. Ama en çok acıyı da bu noktada çekiyoruz. İsteklerimizin gerçeklerle sürekli mücadele etmesini diliyor, bazen de bu mücadelenin canlı tanığı oluyoruz. Sonunda, cam kırıkları gibi batan hayaller ellerimizi acıtıyor. Ve bir tane daha ekleniyor yaralarımıza… Sonsuz bir dünyanın içinde küçük bir alanda geziyoruz. Buradan da ne kadar kısıtlı olduğumuzu yorumlayabiliriz. Her yere gidebileceğimiz dijital dünyada hiçbir yere gitmiyoruz.
RUHUNUZA BAKIN
İşaret parmağınızı kendinize çevirdiğinizde, cevabı bulacaksınız. Evet, cevap bu kadar basit. Bunu hiç düşünmüş müydünüz? Üstelik bunu da yapabilecek güce sahipken. Aynayı biri tutmadan, ruhunuza hiç bakabildiniz mi? Artık, sahip olduklarınızı görmek için beklemeyin. Karşılaştığınız küçücük olayların, sizi farklı kılan özelliklerinizi harap etmesine artık izin vermeyin. Sizi siz yapan biri var içinizde. Her şeyi sizinle beraber yaşıyor. Her bir darbede değişiyor, büyüyor. Ve sizin görebildiğinizden daha fazlasını görüyor.
YENİ BİR ODA AÇIN
Beynimizdeki belirli kalıpların dışına çıkamıyoruz bir türlü. Tanıştığımız insanları, o kalıplara göre bir odaya hapsediyoruz. Peki, bu kategorilerin dışında biriyle tanışınca ne oluyor? Merak, şaşkınlık, huzursuzluk… Nasıl olur da onu odalarımızdan birine hapsedemeyiz diye soruyoruz kendimize. Kısa süren belirsizlik sonucunda, biraz araştırıp ona da bir oda buluveriyoruz ya da yeni bir oda açıyoruz…
HAYAL KIRIKLIĞI
İnsanoğlu istemekten asla çekinmez, her zaman bir beklenti içerisindedir. İşler beklediği gibi sonuçlanmadığında ya da dış etkenler olaya dahil olduğunda ortaya çıkan olumsuz durumu ise hayal kırıklığı diye adlandırır. Halbuki ilk adımı atan kendisinden başkası değil. Öyleymiş gibi düşünen biziz! Kim demiş hayal kırıklığı diye? Bu sadece bir savunma mekanizmasının kendimize acıma duygusunun ilk adımı, hepsi bu… Hayal kırıklığını başkalarına yüklemeden önce tekrar düşünün… Bırakın zorluklar olsun. Bırakın sizi değiştirsin; acıyla öğrenin bazı şeyleri. Acının adı tecrübedir. Bu aslında hayatta benliğinizin ortaya çıktığı nadir anlardan biridir.