Dizi setinde kostüm asistanı Özge Ş.'ye tacizde bulunduğu iddiasıyla hakkında açılan soruşturmada takipsizlik kararı verilen Talat Bulut, dizideki rol arkadaşı Şevval Sam'a, kendisine yönelik linç kampanyası düzenlediği iddiasıyla 100 bin liralık tazminat davası açmıştı. Suçlamaları reddeden Sam ise, geçtiğimiz günlerde Bulut'a karşı dava açtı. Sam'ın avukatı; müvekkilinin Bulut hakkında linç kampanyası yürütmediğini, takipsizlik kararının ardından hiçbir yerde açıklama yapmadığını söyledi. Avukat, "Bulut'un açtığı davanın reddi ile müvekkil hakkındaki ithamlarının sona erdirilmesini ve karşı dava olarak 101 bin lira tazminatın Bulut'tan tahsilini istiyoruz" dedi. Sam'ın avukatı, sözlerine şöyle devam etti: "Müvekkilim röportajlarında 'Tatsız bir hadise', 'Keşke dizimiz bu şekilde olmasaydı', 'Fikir beyan edilecek husus değil, yargının sonucunu bekliyoruz' şeklinde ifadeler kullanmıştır. Linç kampanyası düzenlediği iddiası gerçeklikle bağdaşmamaktadır. Müvekkilim asla Bulut'u suçlayıcı açıklama yapmamıştır. Bulut, Özge Ş.'nin şikayetinin bedelini müvekkilime ödetmeye çalışmaktadır. Asıl linç kampanyası organize eden Bulut'un kendisidir."
KİŞİLİK HAKLARINA SALDIRI VAR
Avukat ayrıca; Bulut'un, Sam'ın doğum tarihi olan '11 Kasım 1973, gereksiz varlıklar' diye bir paylaşım yaparak müvekkilinin kişilik haklarına saldırıda bulunduğunu iddia ederek şöyle konuştu: "Bulut, röportajında 'Şevval Sam benimle çalıştığı için 'Maalesef' demiş. Bunun hesabını verecek' demiştir. Bu açıklama tehdit ve hakaret suçunu oluşturur."
'İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ SINIRI AŞILMADI'
Talat Bulut'un avukatı ise, takipsizlik kararına rağmen Şevval Sam'ın "Kafaları kurcalayan o hikaye sonuçlanmış değil. Bu konunun vicdanlardan aklanacağı günü bekliyoruz. Maalesef" diyerek müvekkilinin vicdanlarda aklanması gerektiğini söylediğini belirtti. Kendi açtıkları davanın kabulüyle Sam'ın açtığı davanın reddini isteyen avukat, "Müvekkilim hiçbir beyanında ifade özgürlüğünün sınırını aşmadı. Sam'ın açıklamaları ise müvekkilimin kişilik haklarını yerle yeksan ettiği gibi kişilik haklarına saldırı niteliği de taşıyor" dedi.