Uygulamalar havuzunda bu seferde ağıma takılan Zappmatch oldu. 'O da ne?' dediğinizi duyar gibiyim? Dijital bir dizi-film platformunda sizinle aynı anda, aynı içeriği izleyenlerle eşleştiğiniz bir uygulama bu. Yalnızlığa da son veriyor, kendinize dizi/film partneri ediniyorsunuz. Şimdilik aynı koltuğu paylaşıp yan yana izleyemeseniz de ortak bir zevkinizin etrafında sohbet etmek ve arkadaş olmak yeterli. Karantina günleri biter de normale dönersek aynı koltuğu da paylaşırsınız elbet. Bakalım bu uygulama tutacak mı? Şu an bu uygulamaya göre izlenen en popüler olan Engin Öztürk'ün başrolünde olduğu '50 Metrekare' adlı dizi. Bakalım kimlerle sohbet edeceğim? Haftaya size başıma gelenleri yazacağım.
ÖZCAN DENİZ LÜTFEN DUR
Anne sevgisinden mahrum büyümüş bir evlat ve aile içi krizleri yaşayan bir birey olarak Özcan Deniz'e 'Dur' diyorum. Çünkü 'Anlamaz daha çocuk' denilse bile her süreci, her yaşanılan olayı çocuklar kayıt altında tutuyor ve travma olarak bilinç altına işliyor. Bunu hem kendimde, hem de arkadaşlarımın çocuklarında görüyorum. Bir de bunları yaşayan popüler bir çift olunca, yaşanılan her mevzunun detayları geleceğe kanıt olarak Google'da kayıtlı kalıyor. Hiç mi hiç gerek yok. Özcan Deniz, senden ricam dünya tatlısı oğlun için sessiz kal. Bunu hem seni seven bir kardeş ricası olarak gör, hem de bir çok acıya şahitlik etmiş bir evlat olarak yazdığımı bil. Umarım eşinle de durumu tatlıya bağlar, dedikodu sitelerinin reyting mevzusu olmazsınız.
KENDİ ÇİFTLİĞİNİ KURMAK İSTEYENLER ARAZİ AVINDA
Güney sahillerinin balta girmemiş noktalarında o kadar çok arazi arayan var ki... Gazete manşetlerinde arazi satın alan sosyetik isimlerin haberlerini görünce, araziler daha da değere bindi elbette. Yıldız Tilbe'den Derin Mermerci'ye öyle geniş bir yelpazede isimler duyar olduk ki ben de ilan sitelerinde kendimi Kaz Dağları'nda arsa bakarken buldum. Yazlıkçılığın yerini dört mevsim yaşanabilecek, içinde bir çok misafiri de ağırlayabileceğimiz büyük evler alacak belli ki. Bu arsalarda çeşit çeşit hayvanlar olacak ve bu kendi tarımını ve hayvancılığını da yapabilme imkanı sağlayacak. Yani anlayacağınız şehrin elitleri, yavaş yavaş terk ediyor İstanbul sınırlarını. Aklı olan şimdiden kaçış planını yapmış. Bizler de hiç olmadı misafir eden arkadaşlarımıza gider kalırız. Öyle değil mi?
TAKSİCİ ABİLERİM AMAN DİKKAT!
Son günlerde bindikleri taksilerde hırsızlık yapan kişilerin haberlerini duyuyorum. Benzer durumlar birçok taksi şoförünün başına gelmiş. Gidecekleri noktaya vardıklarında arkada oturan müşteri, şoförün sağ arkasından parayı uzatıyor, bu sırada yanında oturan diğer arkadaşı, şoförün sol tarafta duran cep telefonunu çalıyormuş. Tüm şoförler de telsiz uygulaması kullandığından telefonları haliyle ortada duruyor. Taksici parayı aldığı sırada hırsızlar da taksiden hızla inip kaçıyorlar. Bu kişiler turist taklidi de yapıyorlarmış. Aman taksiciler dikkat!