Yakışıklı, zeki, başarılı… Son olarak dijital platformda izlediğimiz Feyyaz Gümüş, oyunculuğu ile dikkat çekiyor. Birçok projede farklı karakterlerde izlediğimiz genç oyuncu en çok derinliği olan karakterlere hayat vermeyi sevdiğini söylüyor. Oyunculukta iddialı olduğunu belirten Feyyaz Gümüş 'Çok hırslı bir insanım ben. En iyisine ulaşmak için her zaman elimden geleni yaparım. Bu oyun oynarken bile böyledir. Oyunculuk da hırslı olduğum ve kendimi geliştirdikçe daha da iddialı olduğum bir alan. Ama yol uzun ve meşakkatli elbette' diyor… Feyyaz Gümüş'le aşk hayatından, iş hayatına uzanan samimi bir söyleşi yaptık. İşte merak edilenleriyle Feyyaz Gümüş…
Nasılsınız, hayat nasıl gidiyor?
-Çok iyiyim. Hayat çok güzel gidiyor, her şey yolunda…
Nasıl bir ailede büyüdünüz? Nasıl bir çocuktunuz?
-Ben asker çocuğuyum. Dolayısıyla kuralları olan bir aile ortamında büyüdüm. Babamın işi sebebiyle pek çok şehirde yaşadım. 14 yaşına kadar Yalova'da yaşadım. Ailece yaşadığımız yer, harikalar diyarıydı :) Ben çok yaramaz ama çok da çalışkan bir çocuktum. İlkokul ve lisede okulun en başarılı ilk 3 öğrencisinden biriydim ama aynı zamanda bu kadar başarılı olup disipline verilen nadir öğrencilerdendim :) Çok düzenli ve dakiktim. Belli bir çalışma programım vardı. Bu da bahsettiğim gibi asker çocuğu olmamdan kaynaklı.
Şu sıralar pandemiden dolayı sektör daha yeni yeni kendine geliyor. Hem yönetmen hem oyunculuk yapan biri olarak mesleğiniz ve geleceğiniz adına endişeler yaşıyor musun?
-Ben hiçbir zaman gelecek kaygısı yaşayan biri olmadım. Daha çok bugünle ilgileniyorum. Belki biraz da yakın gelecekle… Pandemi dönemi benim için en çok çalıştığım dönem oldu. Gerek projeler konusunda gerek kendimi geliştirme noktasında çok aşama aldım. Bence herkesin hayatına belli bir katkısı oldu bu sürecin.
İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nden mezun oldunuz. Oyunculuk, çocukluk hayaliniz miydi yoksa şartlar mı sizi buraya getirdi?
-Şimdiye kadar hiçbir şey için şartlar buraya getirdi gibi bir cümlem olmadı. Bence kişiyi tercihleri belirler. Ben iki üniversite okudum. İlki Ankara Üniversitesi Elektrik – Elektronik Mühendisliği, ikincisi İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi. İlk üniversitemi okurken oyunculuk yapma fikrim oluşmaya başlamıştı. O süreçte Deniz Yıldızı dizisinden teklif geldi ve oyunculuk serüvenim başladı. Hiçbir zaman tek bir işle yetinemeyen biri olduğum için aynı zamanda iki üniversiteyi de okumaya karar verdim. Eş zamanlı oyunculuk dersleri almaya başladım ve pandemi sürecinde oyunculuk eğitimime daha da ağırlık verdim.
Oyunculuk iddia gerektiren bir iş. Kendinizi iddialı buluyor musunuz?
-Çok hırslı bir insanım ben. En iyisine ulaşmak için her zaman elimden geleni yaparım. Bu oyun oynarken bile böyledir. :) Oyunculuk da hırslı olduğum ve kendimi geliştirdikçe daha da iddialı olduğum bir alan. Ama yol uzun ve meşakkatli elbette. :)
Şu an olmak istediğiniz yerde misiniz?
-Daha önce de söylediğim gibi bu uzun bir yol. Şu an bulunduğum konumdan memnun olsam da henüz istediğim yere gelmedim. Yola devam.
Karakteristik bir yüzünüz var. Hem jön hem karakter oyuncusu olmaya müsait gibi. Sizin için nasıl karakterlere hayat vermek daha keyifli?
Öncelikle teşekkür ederim. Rolü sevdiğim sürece oynarım ve herhangi bir ayrım yapmam. Basitçe söylemek gerekirse benim için karakterde derinlik önemli.
Türkiye'de, birlikte çalışmayı en çok istediğiniz yönetmen kim?
Türkiye'de çok çok önemli yönetmenler var. Benim için her yönetmen yeni bir okul. Bu anlamda Yüksel Aksu'yla çalışmak şahaneydi. Cem Karcı, Zeynep Günay Tan, Faruk Teber çalışmak istediğim yönetmenlerden bir kaçı. Onların seti tam anlamıyla bir okul bence…
Sizce bugüne kadar yapılmış en iyi film hangisi?
Dünya sinemasında pek çok iyi film sayabilirim ama İran sinemasından ''Elly Hakkında'' ve ''Kirazın Tadı''nı ayrı bir yere koyarım.
Aşk, hayatınızın neresinde? Size ne ifade ediyor?
Aşk birine olan aşırı bağımlılıktır. Her ne yaparsan yap onunla yapmak istersin. Birlikte üzüldüğün, sevindiğin, eğlendiğin, her şeyi paylaştığın biri benim için hayatın her yerinde…
İlişkilerde kıskançlık konusuna nasıl bakıyorsunuz?
Elbette insan sevdiğini kıskanır ama bu tatlı bir kıskançlık olmalı. Kıskançlığın kavgaya dönüştüğü yerde güven problemi vardır ve benim için ilişkilerde en önemli şey güvendir.
Sıradan bir gününüz nasıl geçiyor?
Evcil bir insanım. Kahvaltı benim için günün en önemli kısmıdır. Gün içerisinde spor ve sonrasında kedilerimle ilgilenir ve sevdiklerimle zaman geçiririm. Günü mutlaka kitap okuyarak bitiririm.
Karakterinizi en iyi anlatan üç özellik ne? Değiştirmek istediğin bir şey var mı?
Hırs, güven ve otorite bence beni anlatan üç kelime. Hırslı olmamı seviyorum ama bazen bana zarar verebiliyor. Bazı konularda vazgeçmeyi de bilmek gerekiyor.
İnatçı mısınız? Hangi konularda sonuna kadar inat edersiniz?
Biz Arnavut göçmeniyiz. Herkesin bildiği üzere Arnavutlar oldukça inatçıdır. En ufak konuda bile sonuna kadar inat edebilirim. :) Ama bunu kontrol altına almaya çalışıyorum.
Çok isteyip de henüz gerçekleştiremediğiniz, "Mutlaka hayata geçirmek istiyorum" dediğiniz şeyler var mı?
Tabii ki :) Bir gün mutlaka yarasa dalışı yapacağım…