Fazıl Say'ın konserinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı ağırlaması ve ikilinin birbiriyle olan samimi konuşmaları Erdoğan karşıtlarının hoşuna gitmedi. Daha önce Cumhurbaşkanı Erdoğan'la bir araya gelen diğer sanatçılarda olduğu gibi Fazıl Say da sosyal medyada linç edildi. Aslında Say'ın linç edilmesi herkesin beklediği bir durumdu.
Erdoğan karşıtlarının asıl ezberini bozan ise Say'ın konserde linç ekiplerinin ekmeğine yağ sürecek yalakalık gibi gösterilecek hiçbir abartılı harekette bulunmaması ve İzmir Marşı'nı çalması oldu. Ama Say, ülkesinin Cumhurbaşkanı'na saygısını ve sevgisini "Hayatımın özel gecelerinden birini yaşadığımı düşünüyorum. Umarım sizler de öyle düşünüyorsunuzdur" diyerek gösterdi.
Aslında her şey Erdoğan'ın, annesi vefat eden Say'ı aramasıyla başladı. Say söz konusu telefon görüşmesi için "Cumhurbaşkanı'nın sesi çok samimi, çok sahiplenici, çok gerçekti... Taziyelerini çok samimi, sıcak tonda, çok gerçek bir şekilde iletti" demişti.
Bu duygusal konuşma belki de Say ile Erdoğan'ın kafasındaki bazı fikirlerin değişmesine yardımcı oldu. Belki de Say, bu üç günlük dünyada körü körüne muhalefet etmenin, öfkenin boş şeyler olduğunu düşündü.
Elbette ne düşündüklerini bilemiyoruz, tahmin etmeye çalışıyoruz. Ama "Beethoven, Mozart dinlesin" diyerek küçümsemeye çalıştıkları Erdoğan'ın, Say konserinde sahneye çıkarken ayakta alkışlanması Erdoğan karşıtlarını çileden çıkarmaya yetti.
Bu konser, Erdoğan karşıtları için ağır bir yenilgi oldu. Bugüne kadar muhalif linç ekipleri, Erdoğan ile bir araya gelen sanatçıları genelde 'Mutlaka bir çıkarı vardır' diye aşağılıyorlardı. Ama Say'ın ne devlete yaranmaya, ne sanatını ispat etmeye, ne de maddi çıkar sağlamaya ihtiyacı vardı. Meseleye bu açıdan baktığınızda Erdoğan karşıtları, Say gibi önemli bir kaleyi kaybetmiş oldular.
Say gibi değerli bir muhalif sanatçının, sırf Erdoğan'ın karşısında piyano çaldı diye linç edilmesi de ülkedeki kutuplaşmada Erdoğan karşıtlarının büyük payı olduğunu gösterdi.