Evrencan Gündüz, sevilen YouTube kanalı Bi' Başka'da, şarkılarının yaratım sürecinden ilham aldığı isimlere, Türk pop müziği hakkındaki düşüncelerinden sokak müziğine kadar birçok farklı konuda samimi açıklamalarda bulundu. Gündüz, Tarkan'ın ifade biçimiyle tüm coğrafyayı eline aldığından bahsederek "Pop iyi yapıldığında çok keyifli. Yapılan aranje ve ifade biçimiyle çok farklı bir şey oluşturabiliyor. Mesela Tarkan şarkıları. 'Gel, gör bak neler olacak, kuzu kuzu' vs gibi ifadelerle tüm coğrafyayı eline alır. Kapılırsın rüzgârına, "Tarkan" diye bağırmaya başlarsın" ifadelerini kullandı.
;
"Ortak payda sevgiyi yaymak"
Nasılsınız? Neler yapıyorsunuz? Kesso taze taze çıktı. Nasıl bir süreçten geçtiniz? Nasıl çıktı şarkı? Dönüşler nasıl?
Evrencan Gündüz: Bir sabaha karşı çıkardık 'Kesso'yu. İlhamın saati yok :) Yeni Bir Şarkı adlı şarkımın melodisinden çıktım yola, onun çocuğu olur diye düşündüm. Aynı malzemeyle farklı bir yemek yapmak gibi. Çok da güzel oldu. İçimizden akıp gitti. Herkesin bir arada olma hayaline, içindeki çocuk saflığına dokunmak istedik. Ben Naz'a "Bütün çocuklara gelsin" demiştim şarkı bittiğinde. Naz da "Hayır, kalbinde hala çocuk sevgisini barındıran herkese gelsin" dedi. "Haklısın" dedim ben de. İkimizin de ortak paydası ve hayat misyonu sevgiyi yaymak. O yüzden bununla ilgili bir şarkı yapmak zor değil. Hayatta böyle su gibi akarak, hiçbir şey düşünmeden besteler üretmek çok mutluluk verici. Hep burada kalmak istiyorum. Riolu biri Kesso'yu dinlerken bize mesaj atmış mesela. "Bu şarkıda şifa var" demiş. Herkese hitap edecek bir anlam var şarkıda.
Naz Özgülüş: Bir sabaha karşı çıktı dediği gibi. Pat diye geliveriyor. Evrencan bir anda telefonu alıp uzaklaşır, melodilerini mırıldanır kaydeder. Bir şarkı yapıp geri döner. Kesso da öyle çıktı ortaya. Yeni Bir Şarkı'yı söylerken ortaya çıkıverdi. Uydurmaya başladık sözleri. İlk kaydı da duruyor hatta. Evren'in adından da çağrıştırdığı gibi evrensel bir dil olsun ister şarkılarında. Sözlerin çok büyük kıymeti vardır evet, ama müzik evrensel bir dildir. Müziğin dilini oluşturmak, var olan dili geliştirmek amaç. Söz yazmak illa ki bir ihtiyaç değildir. Ama ben daha romantik bir taraftayım tiyatro oyuncusu olduğum için. Söz olsun aksın gitsin isterim. Kesso'yu da uydurarak geliştirdik. Bazen mutfakta, bazen yolda sözler ekleyerek son halini vermiş olduk.
Birlikte yeni şarkılar gelecek mi?
Naz Özgülüş: Disko bir şarkı yapmak istiyorum. Kafayı yedim disko diye :) Evrencan'ın başının etini de yedim. Geçen yazdan beri disko diyorum. Sonunda bir akşam otururken Evrencan'ın eski şarkılarından birini almak istedim. "Veriyor musun bana bu şarkıyı?" dedim, şaşırdı.
Evrencan Gündüz: Hayatımda ilk defa biri şarkımı istedi :) Hep kendime yapıyorum çünkü. Buradan çıktıktan sonra direkt stüdyoya gidiyoruz. Basacağız stüdyoyu. Yaza hazır olacak şarkı.
"Şarkılarımızın içine çocuk saflığını eklemeliyiz"
Eskiye, kültürümüzün özüne, insanımızın özüne bir özlemin var. İnsanımız artık renklerini kaybetti sanki gride takılı kaldı. Arafta. Nasıl döneceğiz geriye?
Evrencan Gündüz: Keyif enerjisini unuttuğumuzu düşünüyorum. Hayattan keyif alamıyoruz. Kimsenin tadı tuzu yok. Biz de kendi kanalımız olan müzikle tılsım topları atıyoruz dinleyiciye. Keyfi geri getirmeye çalışıyoruz. Bir acı da anlatılabilir ama onu öyle ışıklı ve saf bir yerden anlatmak lazım ki… "Hüzünlüsün, daha da hüzünlü ol" değil de, "Hüzünlüsün, ben seni hissediyorum" dostaneliği olmalı mesaj. Hayat verilmeli, can verilmeli. Keyif enerjisini ve çocuk saflığını şarkılarımızın içine eklemeliyiz.
"Barış Manço, Cem Karaca… Hepsiyle iletişim halindeyim!"
Anadolu Funk albümünde, duayen isimlerden esintileri lokma lokma duyuyoruz. Barış Manço, Cem Karaca gibi isimlere de benzetiliyorsun. Harikulade hissettiriyor olsa gerek. Ama bu durum üzerinde bir baskı yaratıyor mu?
Evrencan Gündüz: Yok ya ben onlarla iletişim halindeyim zaten. Onlar benim yaptığım şeyleri seviyorlar. Ben onlarla konuşuyorum zaten. "Güzel yavrum, devam et. Çok güzel olacak" diyorlar bana, duyuyorum onları. İsteyen iletişime geçer yani. Çok felsefik şeyler ama benim hayata bakış açım bu. Onların da kalbi yaşamaya devam ediyor. Bir şarkının içinde de bulabilirsin bu isimleri, onları çok iyi anlayan birinin içinden de sana sesleniyor olabilirler. Çeşitli yerlerden seninle iletişime geçer onlar. O yüzden bir baskı değil de tamamıyla bir destek hissediyorum. Çünkü misyon devam ediyor. Şarkılarımın içinde Asım Can da var, Yavuz Çetin de var, Fikret Kızılok da var.
"Yerlere kapanıp Allah'a teşekkür ettim"
Mesela Bozacı diye bir şarkı yazdık. Tonu belli. Trafiği belli. Şarkı bitmiş. Sokaktan geçen bozacı aynı tonda "akşamsefası, boza" diye bağırarak geçti. Ben o adama "Bizim şarkı re minörden. Ona göre söyler misin?" demedim. Birebir aynısını yaptı. Bunların hepsi mucize. Yerlere kapanıp Allah'a teşekkür ettim. İnanılmaz bir hediye çünkü. Şarkının introsunu bize hediye etti bozacı.
Kimleri dinliyorsunuz? "Bu yolculukta benim yarenimdir" dediğin isimler var mı?
Evrencan Gündüz: Yarenimdir dediğim biri yoktu ama bundan sonra diyeceğim galiba (Naz'a bakıyor) Çok hoşuma gitti bu tabir. Cenk Erdoğan, Coşkun Karademir gibi isimleri söyleyebilirim. Çok iyi müzisyenler var. Dinlerken favorilerime ekliyorum. Ama çok isim bilmem. Tommy Emmanuel var bir de. Keyif dediğimiz şeyi onda bulabilirler. Gitarın içinden geçiyor. Ağzım açık izliyorum. Üstad.
Naz Özgülüş: Benim daha bir şarkım yok ama ben yareni olabilirim :)
"Sokakta çalmak benim için onur"
Sokakta çalarken daha mı fazla doyum hissediyorsun dinleyiciyle birebir kontak halindeyken? Kadıköy Moda'da ben de zaman zaman rastlardım sana. Bırakır mısın sokağı?
Evrencan Gündüz: Yok, asla bırakmam. Tam dediğin gibi doyum hissediyorum. Kalp doygunluğu yaşıyorum. Müziğe başladığımdan beri yani 17 yaşından beri sokakta çalıyorum. 2-3 gün önce sokaktaydım yine. Para kazanma ihtiyacından böyle bir noktaya gelmesi sokağa çıkma keyfimi çok arttırdı. Varımı yoğumu, kalbimi bırakıyorum sokağa. Sokakta çalmak benim için bir onurdur.
Başına ilginç bir şey geldi mi sokakta?
Evrencan Gündüz: Oluyor tabii. Kimi önümüzdeki parayı almaya çalışıyor ama ben hiç müdahale etmiyorum. Diğer insanlar gerekeni yapıyor. Eşini alıp dans edenler de oluyor. Bir olay oluyor ama o şova dönüşüyor işte. Gücü doğru kullanmayı sokakta öğreniyorsun.
"Geçen gün yine tutmayacak bir şarkı yazdım. İnşallah tutar" tweetine binaen tutmuş şarkı nedir? Tutan şarkılar nereden gelir nereye gider? :)
Naz Özgülüş: Tutmuş şarkı, ülkedeki %90lık kesimin rağbet ettiği "Geldim, kaçtım, yoktun gittin! Kalbimi kırdın, şişmişsin" minvalindeki şarkılardır. Funky, disko tarzı bir şey yapınca eğer popa vurmuyorsan, hafif bir rap ya da arabesk yoksa çok dinlenmiyor.
"Tarkan, ifade biçimiyle tüm coğrafyayı eline aldı"
Evrencan Gündüz: Pop iyi yapıldığında çok keyifli. Yapılan aranje ve ifade biçimiyle çok farklı bir şey oluşturabiliyor. Mesela Tarkan şarkıları. "Gel, gör bak neler olacak, kuzu kuzu" vs gibi ifadelerle tüm coğrafyayı eline alır. Kapılırsın rüzgârına, "Tarkan" diye bağırmaya başlarsın. Bu bir formüldür. Kenan Doğulu da şahane bir pop müzisyenidir.
"Buray çok iyi popçu!"
Sizin dinlediğiniz tutmuş şarkılar var mı? :)
Naz Özgülüş: Evet var ama bu kulvara girmiyor. Buray da pop yapıyor ama muhteşem bir pop yapıyor. Harika İngilizce şarkı söylüyor, gitar çalıyor, entelektüel seviyesi çok yüksek. İnanılmaz müzikler dinleyip inanılmaz müzikler yapan bir adam.
Evrencan Gündüz: Buray çok iyi bir popçu.