Kaleme aldığınız kitabınızda hikaye oğlunuz Kaplan'la başlıyor. Ona bir hatıra mı bırakmak istediniz?
Kaplan'dan yola çıkmamın nedeni,
Kaplan kendine has ve farklı bir çocuk,
özel bir dünyası var. Hem de Kaplan'a
kalıcı bir hatıra olsun istedim. Daha
önceden de ilk oğlum Aslan adına bir
çizgi film projesi vardı, bu da Kaplan'ın
olsun istedim.
Gelirini kız çocukları için bağışlayacaksınız, değil mi?
Kitaptan elde edilecek gelir kız
çocuklarının eğitimine bağışlanacak ve
beklediğimden daha çok ilgi var. Bu da
beni mutlu ediyor.
Nasıl bir annesiniz?
Eğlenceli bir anneyim çocuklarımla
arkadaş gibiyim ama dışarıdan göründüğü
kadar rahat bir anne değilim. Keskin
kurallarım vardır, disiplinliyim.
Mesela uyku saatleri bellidir, yemek
yerken asla bir şey izlenmez, masada
düzgün oturup yemek yemek, saygılı
olmak, teşekkür etmek çok önemlidir.
Belli bir saatten sonra playstation, televizyon
vs. kapatılır. Ancak akademik
hayatta hiç kuralcı değilim. Küçükken
de ödev yapmayı sevmezdim ve bizim
evimizde de ödev dayatması yoktur.
ÖDEV YAPIN DEMEM
Gerçekten mi?
Küçükken kendime demiştim 'Bir
gün çocuğum olursa ödev konusunda
ısrarcı olmayacağım' diye. Öğretmenlerle
çelişiyoruz bu konuda (Gülüyor).
Belki de henüz küçük oldukları
için böyle düşünüyorum. İlgi alanlarına
yönelik projeler hazırlıyorlar, öğretmenleriyle
her zaman iletişim halindeyiz.
Annelik yolculuğunda sizi en çok neler zorluyor?
Sorumluluk. İki çocuğun sorumluluğu
beni zorluyor. Bazen nasıl yetişeceğimi,
nasıl denge kuracağımı şaşırıyorum.
Bunu paylaşamamak zorluyor;
ev içinde tek ebeveyn olunca her şeyi
tek başıma üstlenmem gerekiyor. Bir de
ben sadece 'anne' değilim.
KENDİMİ İHMAL ETMEM
Bunu biraz daha açar mısınız?
Begüm olarak sadece 'anne' sıfatına
sahip değilim; hem iş hayatım hem
de kendi özel hayatım var. "Kendimi
çocuklarıma adadım, saçımı süpürge
ettim" tarzı bir insan değilim. Öyle
olmayı da reddediyorum.
Tabii ki anne olarak
vicdanımla gidip
geliyorum ama artık
"8'de onlar yatmadan
önce evde olacağım"
stresi yapmıyorum.
Kendi hayatımı
sekteye uğratmak
istemiyorum. Aslında
kısacası hayatımı
çocuklarımın üzerine kurduğum ama
kendimi de ihmal etmediğim bir sistem
kurmaya çalışıyorum. Tabii ki bu, her
anne gibi kimi zaman zor oluyor.
HATA YAPACAĞIM İŞE GİRMEMEYE ÇALIŞIRIM
Nasıl bir çocukluk geçirdiniz?
Abim de ben de mutlu çocuklardık.
Ebeveynlerimiz eğitimciydi
ama öyle eğitimci olmanın
getirdiği bir örnek öğrenci profilinde
büyütülmedik. Bana bilakis
"Örnek öğrenci olmak zorunda
değilsin" dendi. Şansım, vizyoner
anne-baba ile büyümekti.
Hayatınızda hiç hata yaptınız mı peki?
Tabii ki çok hata yapmışızdır,
hatasız olmaz. Ancak ben abime
göre daha çekimserimdir, hata
yapacağım işe girmemeye çalışırım.
Bunu çocuklarımı eğitirken
aşmaya çalışıyorum çünkü bir
insanın en büyük yanlışı da hata
yapacağım diye bir şeye başlayamamak…
HAYALİMİZ, HERKESE BURS VERDİĞİMİZ BİR OKUL AÇMAK
SEY Vakfı abim ile kurduğumuz bir vakıf. Her yıl dezavantajlı çocuklara eğitim bursu veriyoruz ve şu sıralar bursları seçiyoruz. Bursu verirken tek kriterimiz ailenin asgari ücretle geçiniyor olması. Otizm, down sendromu gibi özel çocuklarımız için de her yıl belirli kota ayırıyoruz ve ihtiyaçlarına yönelik çalışmalarımız oluyor. Buradaki çalışmalar bizi çok mutlu ediyor. İleride de umarım herkesin burslu okuduğu bir okul açarız, böyle bir hayalimiz var.