'Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz'da Şahin Ağa'nın anlatacağı meselleri her hafta merakla bekler oldum. Bu haftaki ise mıh gibi beynime çakıldı.
Çakırbeyli ekibinden Yetim Ercan, cezaevinde İlyas'ı korumak için canını feda etmişti. Hızır Reis üzgün ve pişmandı. "Yetimlerin kanı üzerimize sıçrıyor. Bu günahlarımızdan nasıl kurtulacağız?" diye sordu. Şahin Ağa, o her zamanki bilgeliğiyle yanıt verdi: "Bir yetimin yüzünü güldürdüğümüz zaman..." Hızır şaşırdı: "Bizim içinde bulunduğumuz bu düzende bir yetimin yüzünü nasıl güldürebiliriz ki!" Şahin Ağa anlattı:
"Rivayet odur ki, cehenneme gitmeyi bekleyen berduşu melekler cennetin kapısına getirmişler. Adam şaşırmış: 'Ben berduşun, serserinin tekiyim. Bir günüm ayık geçmedi. Beni nasıl olur da cennete layık görürsünüz?'. Cevap geldi: 'Sen bir gece yolda yürürken çamurun içine yuvarlanmıştın.
Kalktın ve eşikte oturan bir yetim çocuğun başını okşadın. Bu sevap, bütün günahlarını affettirdi.' Berduş itirafta bulundu: 'Ben elimdeki çamuru temizlemek için çocuğun başına dokunmuştum.' Dediler ki: 'Önemli olan senin niyetin değildi. Bir yetimin yüzünü güldürmendi.' Bak Hızır Reis, işte biz de bilerek ya da bilmeden bir yetimin yüzünü güldürdüğümüzde tüm günahlarımızdan arınmış olacağız..."