Kariyerinde 23 yılı geride bırakan Sevinç Kıranlı, beş sezondur atv dizisi Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz'la evlere konuk oluyor. Bugün sezon finaliyle karşınıza gelecek dizide 'Hatice'yi oynayan Kıranlı'yla; diziyi, salgın nedeniyle değişen yaşamını ve özel hayatını konuştuk.
■ 'Hatice' herkese kol kanat geren, ailesine bağlı tam bir Karadeniz kadını. Sizin için nasıl bir deneyim oldu bu rol?
'Hatice', ailesine bağlı, çok güçlü ve sevilen bir karakter... Senaristlerimiz tarafından çok güzel yazılıyor. Bu dizideki kadın ve erkek karakterlerin gerçek hayatta gördüğümüz güçlü insanlardan farklı bir hayatta kalma mücadeleleri var. Hatice de böyle... Her an ölüm tehdidi ile sevdiğini kaybetme korkusu ile burun buruna yaşıyor ama yine de umut dolu. Uzun süredir ilk defa bu kadar zaman boyunca aynı dizide rol alıyorum. 'Hatice' gibi güzel bir karakterle yol arkadaşlığı yapmak benim için çok keyifli oldu.
KARAKTERLER İÇİMİZE İŞLİYOR
■ 'EDHO' erkeklere hitap eden bir dizi gibi görünse de çok fazla kadın hayranı var...
Bunun sebebi de karakterlerin hepsinin insanın içine işleyen, dokunan, insanca yanlarının olması...
■ Kadın olarak vurdulu kırdılı bir dizide oynamak nasıl?
Değişik bir deneyim. Rol gereği eline silah değmiş bir oyuncuyum ama onu da gerçekten layığıyla tutmayı başarabildim mi bilmiyorum samimiyetle. Eşimden bir gün beni poligona götürmesini rica ettim fakat orada da silahlara karşı pek bir sempatim olmadı.
■ Sizin içinizde de sert bir yan var mı?
Herkesin içinde her duygunun var olduğuna inanıyorum. Güçlü duygular barındıran ve durumlara uyum sağlayabilen bir yaradılışımız var. Önemli olan içimizdeki duyguları kontrol altında tutabilmek.
■ Bu kadar iyi oyuncunun olduğu bir sette egosal durumlar yaşanmıyor mu?
Hayır, yaşanmıyor. Gerçekten aile olmayı başarmış bir set burası. Beş sene dile kolay, biz bu beş senenin içine çok bayramlar, çok doğumlar, düğünler ve ne yazık ki ölümler sığdırdık. Zor zamanlarımızda birbirimizin acısında kenetlenmeyi, birbirimize destek olmayı, düğününde de eğlenmeyi bildik.
'EDHO' DÖNÜM NOKTAM OLDU
■ Sizi bir kadın gözüyle bu dizide en çok etkileyen ne?
Kadın olmanın getirisi midir bilmiyorum ama beni bu dizide en çok etkileyen durum hayatta kalma mücadelesi. Her senaryoda da belki biraz gerçeklik payı vardır mantığından yola çıkarsak; bu zor bir yaşam ve her bir aile ferdinin hayatı zor. Kadın olsun, evde çalışan olsun, kapıda duran olsun hepsi büyük bir mücadeleye uyanıyorlar her gün.
■ Hayatınızın dönüm noktası olan proje hangisi?
23 yıllık meslek hayatımda birçok projede rol aldım ama dönüm noktam 'Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz'.
HÜKÜMET ORTAĞI GİBİYİZ
■ Evde nasıl bir kadınsınız, dominant mısınız mesela?
Aile içinde çok değişken dengeler vardır. Bu dengeleri eşimle kurarken bir hükümet ortağı gibi çalışırız. Bazen iyi polis, kötü polis olma durumları oluyor ve roller değişiyor. Ama hep kararlarımızı ortak alarak çocukların ve evin idaresini sağlarız.
■ Aşk size ne ifade ediyor?
Aşk benim için aklı baştan alan, yaşamın ateşi, gücü, enerjisidir. Bu zamanla tabii ki evrilebiliyor. Evlat aşkı oluyor, doğa aşkı oluyor, edebiyat aşkı oluyor, eşe olan aşk olabiliyor. Önemli olan bu duyguyu nasıl kontrol altında tutabildiğimiz, yönetebildiğimiz.
İNANILMAZ ÖNLEMLERLE SETİ TAMAMLADIK
■ Salgın dolayısıyla nasıl önlemler aldınız?
Bu salgın ülkemize gelmeden önce alışveriş yapmıştım. Fakat bu stokçu zihniyetten ziyade, iki çocuğum olduğu için bir belirsizlik durumu riskine karşı aldığım bir önlemdi. Artık yürüyüşlerimiz, çocukları parka götürmelerimiz bitti. Bu sefer evde çocukları nasıl eğlendiririz diye düşünüyoruz. Setimiz de devam etti. Daha kısıtlı mekanlarda sosyal mesafeyi koruyarak, inanılmaz önlemler alarak çekimler yaptık. Kapıda ateşimiz ölçüldü. Çekim yerleri dezenfekte edildi, çalışma arkadaşlarımız özel kıyafet ve maskelerle çalıştılar. Herkes çok dikkatliydi.
DEĞİŞİME AÇIK OLURSAK EVLİLİKLER UZUN SÜRER
■ Güzel ve mutlu evliliğin dinamiği ne?
Evliliklerin yıllar boyunca sadece aşkla devam ettiğini düşünmüyorum. Evlilik sevgi ve saygı ile devam ediyor. Bir de gerçekten değişime açık olmak lazım. Çünkü hiçbirimiz bir sene önceki kişi değiliz, sürekli değişiyoruz ve bunun farkına vararak durumlara ayak uydurabilirsek eğer evlilikler çok uzun soluklu ve mutlu olur.